16 Ekim Dünya Gıda Günü

110

Üyesi olduğumuz Birleşmiş Milletler Gıda Tarım Teşkilatı (FAO)’nın 1979 yılında yapılan 20. konferansında 147 üye ülkenin ortak kararıyla, dünyada gıda sorunlarının boyutları ve önemi hakkında kamuoyunu aydınlatmak, herkesi yanlış beslenme ve açlığa karşı mücadeleye çağırmak amacıyla 16 Ekim  DÜNYA GIDA GÜNÜ olarak ilan edilmiştir.

Bütün canlılar gibi insanoğlu da var oluşundan bu yana gıda ve beslenme sorunlarıyla karşı karşıya kalmıştır. Başlangıçta doğada ki gıda kaynakları canlıların ihtiyaçlarını karşılamaktaydı, ancak dünya nüfusunun hızla artması, gıda kaynaklarının sınırlı kalması, üretim artışının dünya nüfusuna paralel bir şekilde artmaması gibi sebeplerden dolayı gıda ve beslenme sorunu dünyanın en önemli konularından biri haline gelmiştir. Tabii afetlerin üretimi düşürdüğü bölgelerde açlık yetersiz beslenme milyonlarca insanın ölümüne neden olmuştur. Bugün 7 milyara yaklaşan dünya nüfusunun 800 milyondan fazlası açlık ve yetersiz beslenme ile karşı karşıyadır.

Dünyada gıda ve beslenme sorunları güncelliğini korurken ülkemiz gıda üretimi ve beslenme açısından oldukça şanslı ve iyi durumdadır. Bugün dünya ülkeleri arasında sattığı gıda miktarı aldığından daha fazla olan, net ihracatçı durumunda olan, az sayıdaki ülkelerden biriyiz  Gıda üretim kaynaklarını artırma imkânımız da oldukça fazladır. Ancak yetersiz ve dengesiz beslenme problemleri mevcuttur. Bu problemler eğitim yetersizliği, ekonomik yetersizlik, hızlı nüfus artışı ve kalabalık aileler, alışkanlıklar, bazı gelenek görenekler, bölgesel üretim gibi nedenlerden meydana gelmektedir. Gıda ve beslenme seviyemiz sosyal ve ekonomik yapımıza bağlı olarak her geçen gün daha da iyileşmektedir. Aksayan yönlerin düzeltilmesi, yetersiz ve dengesiz beslenmenin tamamen ortadan kaldırılması konuları Dünya Gıda Günü’nde daha çok ağırlık kazanmaktadır.

Dünyada Gıda günü ile ilgili olarak, gelişmiş ve gelişmekte olan birçok ülkede kutlama   faaliyetleri yürütülmektedir. Dünya Gıda günü ile ilgili yapılan çalışmaların koordinatörlüğü, Tarım ve Köyişleri   Bakanlığı Koruma Kontrol Genel Müdürlüğü’nce yapılmaktadır.

Bizde böylesi önemli bir günde alınması gereken tedbirlerden bahsedecek olursak, öncelikle ülkemizin durumuna bakıldığında; tabii kaynaklarımızın ve var olan milli varlıklarımızın yeterince korunamadığı, üretimden tüketime kadarki süreçte ürün kaybının mevcut olduğunu görürüz. Bu kayıpları önlemek için, yüksek verimli tohum ve damızlık çeşitleri kullanılmalı, tarım ürünleri hastalık ve zararlılarıyla mücadele edilmeli, gıda sanayi artıklarını değerlendirmek için teknoloji geliştirilmeli, iç ve dış pazar ihtiyaçlarına göre üretim planlanması yapılarak üretim yönlendirilmeli, kırsal kesime daha fazla tarımsal yatırımlar yapılmalı ve üretimi artırıcı teşvikler uygulanmalıdır.

Son söz olarak şunu belirtmek isterim ki; görülmemiş bir zenginliğin ve herkesin ihtiyacına yetecek kadar besinin bulunduğu bir zamanda hala milyonlarca insanın açlık çekmesi utanç verici bir durumdur. Ancak açlık ağır ekonomik yükün bir getirisidir. Sürekli tekrarlanan açlık sorunundan bıkmış bir dünya toplumu için politik ve finansal kazanımlar elde etmede ekonomik tartışma daha etkili olabilir. Sebep ne olursa olsun cevap aynı olmalıdır. Buda insanların açlık ve yoksulluk tuzağından kurtarılmasına yardım için, hemen ve kararlı bir şekilde harekete geçmektir.

Bugün harekete geçmek için 800 milyon neden vardır.