10 Kasım 2010 / Mustafa Kemal Atatürk

118

Değerli hazirûn sizleri en derin hürmetle selamlıyorum.
Onuncu Yıl Nutku’na koyduğu sonra bizzat kendisinin çıkardığı iki sözcük kendisi için istediğinin ne derece mütevazı olduğunu gösterir:    
                                           ” BENİ UNUTMAYIN “

Çünkü en büyük eseri, kurduğu ve şekillendirdiği Türkiye Cumhuriyeti’dir. Dikkatlerin kendi üzerine yoğunlaşmamasını, hayranlığın kendisine yönelmemesini, bir ölçü konulacaksa Türkiye Cumhuriyeti’nin eriştiği düzeye bakılarak değerlendirilmesini vurgulamıştır gayet açıkça. Bunu da Gençliğe ve genç kalanlara emanet etmişti. Şu sözleri ne kadar inançlı bir ruh hâlinin ifadesi: 

                         “Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır… 
                          Ancak Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır”

Atatürk’ün birleştirici ve bütünleştirici özelliği sayesinde, Millî Mücadele başarıya ulaşmıştır. Atatürk Millî Mücadele’nin karanlık günlerinde, değişik fikirlere sahip insanları bir mecliste, kendi etrafında toplamayı başardı. Kısacası Atatürk ‘süz Millî Mücadele düşünülemezdi. O’nun birleştirici gücü, kişisel özelliğinden ve karakterinden geliyordu. O, yalnız askerlerin değil, sivil halkın da güvenini kazanmıştı.

O’nun bu üstün meziyetleri, sıkıntı ve bunalım içinde bulunan insanların, ona sevgi ve saygıyla bağlanmasını sağladı.

Atatürk, O dahi milletine, tarihte büyük devletler kuran ve yüksek bir medeniyet meydana getirmiş olan Türk Milleti’nin büyüklüğüne inanan ve bununla gurur duyan bir insandı.

Atatürk; kahramanlık, vatan sevgisi, çalışkanlık, bilim ve san’ata önem verme gibi değerlerin, Türklüğün yüksek vasıflarından olduğunu ifade etmiştir. O, milletinin bu özelliklerini her fırsatta dile getirip insanlık âilesi içinde lâyık olduğu yeri almasına çalıştı. Milletimizin yüksek karakteri, çalışkanlığı, zekâsı ve ilme bağlılığı ile millî birlik ve beraberlik duygusunu geliştirmeyi başlıca ilke kabul etti. O’na göre:
 
           “…Türklüğün unutulmuş büyük medenî vasfı ve büyük medenî kabiliyeti,
                   bundan sonraki gelişmesi ile geleceğin yüksek 
                   medeniyet ufkundan bir güneş gibi doğacaktır.”

Atatürk, yalnız yakın geçmişte büyük hizmetler yapmış bir lider değildir. Eserleriyle ve düşünceleriyle, gerek Türk Milleti’nin gerekse başka milletlerin geleceğine ışık tutmaya devam eden bir liderdir.

Toplumların büyük adamlara ihtiyacı en çok bunalımlı dönemlerde ortaya çıkar. Toplumları, bunalımlı dönemlerden ancak büyük liderler kurtarır. Mustafa Kemal Atatürk, bu özellikleri taşıyan çok yönlü bir liderdir. Büyük adamları ancak büyük milletler yetiştirir.

Bağrından en bunalımlı döneminde bir Mustafa Kemal çıkaran milletimiz bu günlerimizde de O’nun düşünce ufkunun gösterdiği yoldan giderek sıkıntılarını aşacaktır. Bu millet o günlerde nasıl birlik ve beraberlik ruhuyla hareket ettiyse bugün de aynı ruhu gösterecektir. Çünkü bu millet dünya tarihinin akışını birçok defa değiştirmiştir.

Emperyalizmin bugün aldığı şekilden hem kendisini hem de o günlerde olduğu gibi diğer toplumları da kurtaracak reçeteleri sunacaktır. Çünkü bu milletin harcı Fransız ihtilâlından sonra yoğrulmamıştır. Nitekim biz 21 Mart’da millet olarak demir dağları eriterek dünya coğrafyasına adımızı yazdırışımızın 4647. yıldönümünü kutladık. Taaa… o tarihten beri biz milletiz, şairin dediği gibi:

“BEN” (#)

Fırtınalar gibi dilim var benim
Törem var,yasam var ilmim var benim                                                                                       
Doğusu, batısı bu diyar benim

Önümde baş eğmiş bir sürü devlet      
Halklar değilim ben, milletim millet…

Göller alın terim, ırmaklar kanım      
Fâtih’im ben, Ulubatlı Hasan’ım          
Ay yıldızı gök kubbeye asanım

Bir elimde ezel, birinde ebed, 
Haklar değilim ben, milletim millet….

Beğ idim, Han idim, Padişah idim 
Eserim ortada, dünya şâhidim 
Kanıma küfreden şom ağızlı kim?

O ağızlar bir gün yırtılır elbet     
Halklar değilim ben, milletim millet….

Apaçık şecerem, besbelli soyum     
Ben tevhidin, nûru ile doluyum

Kâbe’me abdestsiz giren hıyânet      
Halklar değilim ben, milletim millet.”

Kurduğu millî devletle Türk Milleti’nin millet olma şuurunu perçinlemiş. Ancak bu şuurun korunmasının reçetesini de sunmuştur.

                 ” …Çalışmadan, yorulmadan, öğrenmeden,
                     rahat yaşama yollarını aramayı i’tiyad(#)                                      
                     hâline getirmiş milletler,                                               
                     evvela haysiyetlerini,                                         
                     sonra hürriyetlerini ve daha sonra istiklâllerini kaybetmeye mahkûmdurlar…”

                                                                 Mustafa Kemal ATATÜRK

Mustafa Kemal Atatürk’ü rahmetle anıyor:
Devletime ebediyetler, milletime ebedî saadetler diliyor, hürmet ve saygıların en içteni ile sizleri selâmlıyorum.

[Çok önemli bir not:
Şiirin yazarı emekli vâli değerli Rıza Akdemir büyüğümüze en derin saygılarımı gönderir, ellerinden hürmetle öperim.]

Sakarya Valiliği tarafından AFA Kültür Merkezi’nde saat 09:30’da düzenlenen anma programında Emin Sezer’in konuşması.