Zaman daralıyor an ve an… İnsan, insanlığın sonu olmak için çırpınıyor delice… Herkese yetebilecek olsa da dünya, kibrin kemirgenliğiyle baş edemiyor liderler… Ruhlar, şeytana teslim…
İblise amade ruhlar, küçük kıyameti zorluyor var güçleriyle… Ve kaybedecek olanların isimlerini belirlemekle meşgul olan analistler, zaferin mutlak sahibinden bihaber…
Haksız kazanç için kapışıyor-kapışacak ruhsuzlar…
Milyarlarca insan ölecek hiç için, yok yere, yapılacak savaşa inanmadığı halde…
Vahşette bir, gayede ayrı ittifaklara tanık oluyor – olacak dünya…
Hısmını seçerek, hasmını belirliyor -belirleyecek ülkeler…
“Zalimini Seç Oyunu“nda kazanamayacak hiçbir devlet…
Yağma öncesi sessizlik hâkim her yana… Yakında basılacak o çirkin çığlık… Hurraaa…
İnsansız kalmış koltuklarda, lider diye, mutantların temaşa ettiği bir zaman da olmak… Ne trajedi…
Görülmemiş bir acıya ve karanlığa sürüklenirken insanoğlu, gerçeklerden bihaber insancıklar yarınları için planlar kuruyor… Komik…
Zalim denince aklınıza kim geliyor sizin… O, şu, bu… Ben!, diyecek kadar yiğit kaç kişi kalmıştır acep mavi gezegende… İyi(!) ki varsın bahane…
Hakikat; kutlu bir süvariyi bekliyor, düşünen zihinlerin gözleri…
Karanlığı, karanlığa gömecek kahramanı arıyor gözler…
Patlamak üzere olan 3. Açlar Savaşı’nın, tek muzafferi olacak olan “Tok” bekleniyor…
Batılı devirecek olan Hak’tır en nihayet ve “Hak Yolcusu” ufuktan süzülüyor sanki…
Bir sabah, uyanabilecek olanlar, başka bir dünyaya açacak gözlerini…
Ölüm geliyor, ardında yaşamla…
Saçmalık olarak değerlendirenler çok olsa da, o gelecek dolu dizgin atıyla…
Bekletme daha fazla, ey “Ecdadı’na âşık olduğum… De hadi. Gel artık…
Çünkü!, ipini kopardı dünya…