Yüz Yıllık Kut’lu Bir Zafer

92

İngilizleri önce Çanakkale Cephesi‘nde durdurduk; Mart 1915‘te denizde, Çanakkale Boğazı‘nda ve sonrasında karada, Gelibolu‘da. Irak Cephesi‘nde önce Kasım 1915‘te Selman-ı Pak‘da İngilizleri yendik ve sonra Nisan 1916‘da Kut’ül-Amare‘de toptan esir ettik.

Çanakkale kara savaşları tam 8,5 ay sürmüştü; Kut’ül-Amare harbi ise tam 142 gün. Bugünkü Irak‘ın orta güneyindeki Kut Şehri civarında öyle bir zafer kazanıldı ki kabil-i kıyas değil. 23 bin kayıp verdirilen İngilizlerin kalan 13.800 askeri de esir alındı. Bu alınanların 500’ü subay, bu subayların da 13’ü general olmak kaydıyla.. Ve bu zaferin karşılığında biz de 350’si subay olmak kaydıyla 10 bin şehit vermişizdir.

İngilizler ilk havadan ikmal denemesini gerçekleştirmesine ve 3 deniz uçağını 1 ay boyunca kullanmalarına rağmen hezimetlerini engelleyememişlerdir. Alınan esirlerin en önemlisi de İngiliz Ordu Komutanı Tümgeneral Charles Ferrers Townshend‘dir. Karşısındaki kahraman Türk Ordusu’nun kahraman komutanı ise Mirliva / Tuğgeneral Halil Paşa‘ydı.

Mustafa Kemal Paşa‘dan 1 yaş küçük olan Halil Paşa, Cumhuriyet‘in ilanından sonra bizzat Atatürkçe verilen KUT soyadını aldı. Irak‘ın Vâsıt İli’nde kalan Kut, eski Türkçeden kalan bir kelime; ilâhi / tanırsal yönetim gücü manasında. Amare de başlık anlamında..

Enver Paşa‘nın kendisinden yaşça küçük amcası olan Halil Paşa, Kurtuluş Savaşı‘nda da yurt içinde ve yurt dışında ciddi yararlılıklar göstermiştir. 1957 yılına kadar yaşayan bu Kahraman Paşa’mız 1952 yılına değin 29 Nisan‘ın “Kut Bayramı” olarak kutlanılmasına şahit olmuştur. NATO üyeliğimiz sonrası İngiltere’yi gücendirmemek adına tarihin bu şanlı sayfasını yok saymışız.

23 Nisan‘ı unutan Millî Eğitim Bakanlığımız 100 yıl sonra Kut Zaferi‘ni hatırladı. Buna da şükür.. İçinde Mustafa Kemal Atatürk‘ün geçmediği bir zafer aradılar herhalde.. Neticede tarihin bu şeref sayfasının 64 yıllık bir fasıladan sonra hatırlanması geç kalınmış ama doğru bir iş.

Ne diyor Halil Paşa: “Bugüne Kut Bayramı namını veriyorum. Ordumun her ferdi, her sene bu günü tesit ederken (kutlarken) şehitlerimize Yâsinler, Tebârekeler, Fâtihalar okusunlar. Şühedâmız, hayat-ı ulyâtta (ahirette), semevâtta (göklerde) kızıl kanlarla pervâz ederken (uçarken), gâzilerimiz de âtideki (gelecekteki) zaferlerimizle nigehbân (gözcü) olsunlar.”

Çanakkale Zaferi nasıl Millî Mücadele için bir temel teşkil ettiyse muhteşem Kut Zaferi de yukarıdaki sözde olduğu gibi yakın gelecekteki ölüm – kalım savaşımızın muvaffakiyetini de ilham ettirmiştir. Kurtuluş Savaşı‘nda Yunanlıları maşa olarak Süper Güç İngiltere‘nin bizimle doğrudan savaş girmeyi göze alamayışı ve Lozan‘ı kabullenmesi biraz da bu kuyruk acılarının derinliğindendir.

Orda bir Kut var, Irak‘ta; 50 şehitlik anıtmezarıyla.. Burda bir Zafer var ortada; tam 100 yıllık.. Bir asra bedel bir 29 Nisan; Kut’lu olsun!