Yunus Ataol / Emre Behramoğlu Röportajı

73

 

Şimdi şiir zamanı.. Çıkmadık candan Erzurum kesilmez. Âşık Emrah’ın “dedim – dedi”  diyalektiğinden vazgeçilmez:

“Kıran vurdu memleketi

Zalimler hakan olmuştur

Yedikleri yoksul eti

İçtikleri kan olmuştur”

Kıtlık adam kıtlığıdır. Sandıklar halk fıtığıdır. Ne konuştuğuna bakma; hükümdar iblis yırtığıdır.

“Kula kulluk etmeyenin

Vicdanını satmayanın

Haram lokma yutmayanın

Mekânı zindan olmuştur”

Tarih ikiye ayrılır: Açıkgöz hemen sıyrılır. Işığa açık vicdanlar; gelecek nesle duyrulur.

“Yalan dolan yazıp çizen

Kudretliye övgü düzen

Dün dinsizim diye gezen

Bugün Müslüman olmuştur”

Nefsine göre din ister. Hevesleri her dem poster . İnsan diye kimine çehre, kimine işkembe göster.

“Emeksiz zengin olanın

Kitapsız bilgin olanın

Sermayesi din olanın

Rehberi şeytan olmuştur”

Kabil’in torunları var. Habil’le hep savaştalar. Hem Şeytan’ı taşlayıp, hem stratejik ortaklar.

“Haramisi, soyguncusu

Uğursuzu, vurguncusu

Cellât ruhlusu, soysuzu

Bakan, sadrazam olmuştur”

Ayaklar baş, başlar ayak. Palavrayla ampulü yak. Düzen düzen dedikleri, biraz suyla biraz dayak.

“Korkan varsa konuşmaya

Anlam yükleyip susmaya

Gerek kalmadı korkmaya

Çünkü korkulan olmuştur”

Korkudur salgın hastalık. Moda olur maskaralık. Hem yol verir tiranlığa, hem yol keser kalabalık.

“Sesime kulak ver gülüm

Tutsaklığa yeğdir ölüm

Nerde varsa böyle zulüm

Çaresi isyan olmuştur”

Elhak!