Yörük Obası

110

 

Duman tütermi dağlarda, yörük olmadan
heybenin gözüne guzular gonmadan
Arılar yörük azığından nasibini almadan
kuşlar yelkovan dikenine konmadan
Vur kendini dağlara dağlara

Develer almış yanına köşekleri
Sırtına sarınmış yorganı döşekleri
Memet oğlanın tahtadan atı, beşikleri
Atla gel toprağa, betondan eşikleri
Vur kendini dağlara dağlara

Yayıktan içersin ayranı
Odun ateşinden içersin çayları
Duman tütermı dağlarda, yörük olmadan
heybenin gözüne guzular gonmadan
Arılar yörük azığıından nasibini almadan
kuşlar yelkovan dikenine konmadan
Vur kendini dağlara dağlara

Develer almış yanına köşekleri
Sırtına sarınmış yorganı döşekleri
Memet oğlanın tahtadan atı, beşikleri
Atla gel toprağa,betondan eşikleri
Vur kendini dağlara dağlara

yayıktan içersin ayranı
Odun ateşinden içersin çayları
Yörüğün bahar ayıdır bayramı
Sürer devesini yaylanı yaylanı
Vur kendini dağlara dağlara

Yufkası, bezdirmesi, sıkması
Unu hamuru, teknesi, mayası
Basar peynirini iki deri arası
Bulgur pilavı, kuru soğan yemeğin hası
Vur kendini dağlara dağlara

Ebem kirman da yün eğirir
Dedem taşı deler, dağı devirir
Anam kundaktaki bebeye ninni çığırır
Babam kepeneği sırtında davara bağırır
Vur kendini dağlara dağlara

Yönügeri gitmiş toplamaya kekik
Zülüf dökülmüş yüze belik belik
Allı basmadan önlük, naylondan kelik
Pişirir gara tencerede içi nohutlu hedik
Vur kendini dağlara dağlara

Kuzular anasının ardında meleşirken 
Çobanın yanık kaval sesi yüreğimi elerken
Heybe nakışında rüzgârlar renk renk eserken
Çomarın öfkeli bakışı çakala korkuyu salarken
Vur kendini dağlara dağlara

Burnunu göstermiş karagavuk, güneyik
Mavi boncuk takılı saçın örgüsü belik belik
Yetimin boynu düzelmez ki hep eğik,
Gurbeti kaleme acıyla, sancıyla bileyip
Vur kendini dağlara dağlara

Halı tezgahında ilmek ilmek kilim dokur
Kalaylı kapları, sahanları bakır
Kıvır kıvır saçları, gözleri çakır
Gül dolmuş gamzelerine çukur çukur
Vur kendini dağlara dağlara

Türküm, yörüğüm, avşarım
Yol deme bana ben dağlar aşarım
Bir bozlak,bir uzun hava sazımla coşarım
Bacım der,gardaşım der yardımına koşarım
Vur kendini dağlara dağlara

Dört bir yandan gelir yörüğün sesi
Tarsusu, Mersini,Çamlı yaylası
Mut’u,Karaman’ı,Konya’sı
Akşehir’i Cankurtaran yaylası
Vur kendini dağlara dağlara

Kara kıl çadırlara kur salıncağını
kara is bağlamış taş üstü sayacağını
Dik dağların zirvesine bayrağı sancağını
Anayurdu ortaasya can ocağını
Vur şimdi kendini dağlara dağlara

Bahar ayıdır bayramı
Sürer devesini yaylanı yaylanı
Vur kendini dağlara dağlara

Yufkası, bezdirmesi, sıkması
Unu hamuru, teknesi, mayası
Basar peynirini iki deri arası
Bulgur pilavı, kuru soğan yemeğin hası
Vur kendini dağlara dağlara

Ebem kirman da yün eğirir
Dedem taşı deler, dağı devirir
Anam kundaktaki bebeye ninni çığırır
Babam kepeneği sırtında davara bağırır
Vur kendini dağlara dağlara

Yönügeri gitmiş toplamaya kekik
Zülüf dökülmüş yüze belik belik
Allı basmadan önlük, naylondan kelik
Pişirir gara tencerede içi nohutlu hedik
Vur kendini dağlara dağlara

Kuzular anasının ardında meleşirken 
Çobanın yanık kaval sesi yüreğimi elerken
Heybe nakışında rüzgarlar renk renk eserken
Çomarın öfkeli bakışı çakala korkuyu salarken
Vur kendini dağlara dağlara

Burnunu göstermiş karagavuk, güneyik
Mavi boncuk takılı saçın örgüsü belik belik
Yetimin boynu düzelmez ki hep eğik,
Gurbeti kaleme acıyla,sancıyla bileyip
Vur kendini dağlara dağlara

Halı tezgahında ilmek ilmek kilim dokur
Kalaylı kapları, sahanları bakır
Kıvır kıvır saçları,gözleri çakır
Gül dolmuş gamzelerine çukur çukur
Vur kendini dağlara dağlara

Türküm,yörüğüm, avşarım
Yol deme bana ben dağlar aşarım
Bir bozlak,bir uzun hava sazımla coşarım
Bacım der,gardaşım der yardımına koşarım
Vur kendini dağlara dağlara

Dört bir yandan gelir yörüğün sesi
Tarsusu,Mersini,Çamlı yaylası
Mut’u,Karaman’ı,Konya’sı
Akşehir’i Cankurtaran yaylası
Vur kendini dağlara dağlara

Kara kıl çadırlara kur salıncağını
kara is bağlamış taş üstü sayacağını
Dik dağların zirvesine bayrağı sancağını
Anayurdu ortaasya can ocağını
Vur şimdi kendini dağlara dağlara