Makine
Kimya Endüstrisi Kurumu (MKEK)’nin anonim şirket olmasını düzenleyen kanun
teklifi AKP milletvekilleri tarafından TBMM’ne geldi. Haklı
olarak tepkiler ve eleştiriler yoğunlaştı.
Çünkü
“MKEK’da statü değişikliği adı altında ‘özelleştirmeye’ zemin oluşturacağı” düşünülüyor.
Söz
konusu, “Türk Silahlı Kuvvetlerinin her türlü silah, mühimmat, roket,
araç ve gereç ihtiyaçlarını karşılamakla görevli” bir kurum olunca,
dikkatimiz ve endişemiz daha da çok oluyor.
Bu
tepkiler üzerine Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar bir açıklama yaptı.
Bu
açıklama kamunun gözbebeği olan bütün kamu tesislerinin ‘özelleştirme’
adıyla belli kesimlere peşkeş çekilme ve kapatılmasından önceki ifadelere
benziyor.
Bizim
çok aşina olduğumuz türden sözleri Bakan Akar’dan işitince endişemiz daha da
arttı.
MSB
Hulusi Akar ne dedi?
“Yerli
ve milli savunma sanayinin gelişmesiyle ilgili yapılan çalışmalar içinde
MKEK’nin çok özel ve önemli bir yeri var. MKEK, yıllarca memleketimize hizmet
etmiş, bizim gözbebeğimiz son derece önem verdiğimiz bir kurumumuz.”
Peki
bu kadar çok hizmet etmiş, “önemli ve değerli” bir kurumun yapısı neden
değiştiriliyormuş?
Meğer,
MKEK’nin “mevcut hantal yapısıyla gerekli gelişmeleri sağlaması,
ilerlemeyi sağlaması, ileri teknolojiyi kullanması pek mümkün değil”miş.
“MKEK’in
modern bir yapıya kavuşması, bu hantal yapıdan kurtulması, rekabet gücünün
gelişmesi, etkin ve esnek bir yapıyla ülkemize, milletimize daha iyi bir
şekilde hizmet etmesi” isteniyormuş.
Çalışanların
şiddetli tepkisini yatıştırmak için de Bakan Akar “özelleştirme yok, çalışanların
özlük hakları geriye gitmeyecek” diye söz veriyor.
*********************************
Önceki
Yalanlar Ve Talanlar
Tank
Palet fabrikasının, 50 milyon dolar gibi komik bir para
olmadığı için, “modernleştirilemediği, hantal yapısının özelleştikten sonra
etkin ve esnek bir yapıya kavuşacağı” masallarını dinlememiş miydik?
Tank
Palet, bir yabancı devlete, Katar’a adeta bedava hediye
edildi.
Kırıkkaleliler “Katarlılar
geldi MKE’yi gezdi. Bunlar niye geldi dediğimizde ‘Tank Palet Fabrikası’nda
tank üreteceğiz, tankın üstüne konacak top namlularını tespit etmeye geldiler’
dediler. Bunlar MKE’ye de göz diktiler” diye düşünüyor.
SEKA,
Şeker fabrikaları, Tütün Fabrikaları, Sümerbank
fabrikaları kapatılmadan önce de benzer cümleleri duymamış mıydık?
Bütün
bu fabrikalar makine fiyatlarının yarısına satıldı, fabrikalar
kapatıldı. Satın alan yandaşlar tesislerin arazilerinde AVM, işyeri ve
konutlar inşa ederek servetler kazandılar.
Türk
Telekom gibi stratejik bir milli varlığı Lübnanlı Hariri
ailesine peşkeş çekmeden önce de benzer tezler ileri sürülmüş, Telekom’un özelleştirilmesine
karşı çıkanlar “vatan haini” ilan edilmişti.
Ne
oldu? Türk Telekom üzerinden Türk Hazinesi asrın soygunu diyebileceğimiz bir
talana uğradı. Hariri ailesinin şirketi Oger şirketi Telekom’u zayıflattı,
hizmet kalitesini düşürdü. Bankalara olan kredi borcunu ödemedi. Telekom’u kredi
veren alacaklı bankalara devretti. Kârlarını aldı gitti.
*********************************
Hantallaşmanın
Sorumlusu
MKEK
bir KİT yani kamu iktisadi teşebbüsüdür. 2020 yılı itibarıyla MKE
Kurumu, Türkiye’nin en büyük 100 sanayi kuruluşundan biri olup 90.
sırada yer almakta.
MKE
Kurumu zarar mı ediyor? Hayır.
MKEK
en çok kâr eden kamu sanayi kuruluşları arasında ilk 3’te yer almış.
Buna
rağmen Makine Kimya Endüstrisi Kurumunun statü değişikliğinin gerekçesi yine
aynı: “Hantallaşma.”
Peki,
MKEK’nun yapısı hantallaştı ise bunun sorumlusu kim?
Milli
Savunma Bakanı Hulusi Akar MKE’yi modernleştirmek istedi de
engel olan mı oldu? “Hantal” yapısını esnetmek için çalıştı da “hayır
yapamazsın” diyen mi oldu?
Buyurun
yetki sizin, güç sizde. Ne eksikliği varsa yapın.
Ama
doğruyu söyleyin!
****
Türk
Silahlı Kuvvetlerinin, şanlı ordumuzun en tepesindeki komutanın Türk Milletine
yalan söylemesinin mümkün olmadığını haykırmak isterdim.
Ancak
Hulusi Akar’ın doğruyu söylediğine inanmıyorum.
Türklük
ve Atatürk düşmanı yazarları hem de Genelkurmay Başkanı iken ziyaret eden
birinin “Atatürkçüyüm” dediğine inanamadığım için inanmıyorum.
Tank
Palet Fabrikasının Katar’a verilmesi sürecinde söylenenlerin
hiçbiri doğru çıkmadığı için inanmıyorum.
Özelleştirme
ayağına yine Katar veya bir başkasına bu “gözbebeğimiz” kurum da talan
ettirilirse içimiz bir kere daha yanar.
Hem
ordumuzun ihtiyacı olan silah, mühimmat, patlayıcılar; top, obüs, tank
silahları, uçak bombaları, füze yakıtları vs üreten bir stratejik tesisinin
daha elden çıkmasına yanarız.
Hem
de Türk Silahlı Kuvvetlerinin Genelkurmay Başkanlığı yapmış bir MSB’nın, MKE’nin
talanına yardımcı olmasına yanarız.
Endişelerimin
bir vesveseden ibaret olmasını ve yanılmayı çok diliyorum. Ama aynı endişeleri
sizlerin de taşıdığınızı biliyorum.