Sayın Tayyip ERDOĞAN USTA(!), yine yaşanan ağır krizi, bunalımı iyi yönetemedin.
Bakın, Hakan FİDAN’ın sorgulanmak istenmesinden beri ağır krizler yaşanmaktadır. Bu yaşanan krizlerin tamamında ERDOĞAN, sadece kin, intikam ve kamplaşma, keskinleştirme anlayışı ile hareket etmektedir.
Daha sakin, daha yapıcı, daha toparlayıcı, bulunduğu konuma daha yakışan tavırlar yerine, daha dağıtıcı, daha ayrıştırıcı, daha küstürücü ve daha tehlikeli ve daha korkulu tavırlar sergilemektedir.
Düşünebiliyor musunuz?
Hangi nedenle olursa olsun, MİT Müsteşarı sorguya alınmak isteniyor. Bunun için hemen bir kanun çıkarıyorsunuz. Neden korkuyorsunuz? Biz Türk Milleti olarak, bu sorgulanmanın nedenlerini, konular ortaya çıkınca anlar ve doğruyu buluruz. Ama, siz aceleyle ve kanunla bu sorgulanmayı engellerseniz, o zaman, tam da size tuzak kuruyorlar dediğiniz insanların gözümüzde haklı oldukları kanaatini uyandırırsın.
Sayın ERDOĞAN, sana keskin olarak bağlanmış olup da, reis sen alacağın kelleleri bilirsin gibi ipe sapa gelmez lafları söyleyenlere bakıp aldanma.
Gezi olaylarında yine krizi iyi yönetemedin. Cumhurbaşkanı ve Baş Yardımcın birkaç gün içinde mesajları aldıklarını söyledikleri halde, sen hem o kişilere ve hem de herkese olmadık laflar söyledin. Halbuki çok basitti. Mesajları aldık deseydin iş biterdi ve senin üzerinden yük bir nebze olsun kalkabilirdi, en azından akılcı düşünmeye çalışanlar açısından.
Sen ne yaptın?
Yüzde elliyi evde tutmakta zorlanıyorum,
Düşmanlar,camide içki içtiler,
Her yerde mitingler yapmalar,
Başörtülü kadınları dövdüler,
Polis kahramandır gibi birçok ilginç ve kutuplaştırıcı ifadelerle hem toplumdaki algıyı ve hem de en yakınlarındaki bağlılığı değiştirdin ve yine kötü bir kriz yönetme örneği gösterdin.
Gelelim, son Büyük Rüşvet Operasyonuna!
Dünyanın hiçbir yerinde, bir idareci böyle bir kriz yönetme uygulaması yapamaz, yapmaz.
Bu sözleri tutuklama olmasaydı, bu kadar rahat söyleyemezdim. Ama, tutuklama olunca çok rahat söyleyebilirim.
Bir kere, oğlu tutuklanan bir İçişleri Bakanı bugün itibariyle(Pazar) hâlâ görevde. Bunu kabullenmek mümkün değil. Oğlu tutuklanan bir kişi en önemli kararları verecek makamda oturmaya devam ediyor. Kaldı ki, bu kişinin oğlu ile konuşmaları da çarşaf, çarşaf ortalıkta dolaşıyor.
Ama, bağırıyorlar değil mi?
EĞİLME, DİK DUR!
Şimdi!
Yapılan yolsuzluk, rüşvet, talan karşısında, yapan kim olursa olsun üzerine gitmek midir dik durmak, yoksa korktuğunu, çekindiğini, bir şeyler gizlediğini göstermek pahasına bu yapılan operasyona müdahale etmek midir dik durmak?
Bakın, operasyona müdahale ettiniz ve savcı sayısını artırdınız, ama, aynı savcılar ortak oy ile tutuklanma talebinde bulundular.
Peki, neden?
Çünkü, biz anlıyoruz ki, gizlenecek, saklanacak gibi değil bu yolsuzluk, rüşvet iddiaları. Hatta, tahminlerimizden bile büyük bir talan var ve hatta ucunun nereye gideceği belli OLAN bir talan var.
Bugün, sadece CHP ve MHP değil, diğer partiler de çok sert açıklama yapıyorlar. BBP Genel Başkanı DESTİCİ’nin açıklamaları, SP’nin Genel Başkanı KAMALAK’ın açıklamaları ve hatta MÜSİAD Başkanı’nın açıklamaları ne kadar yanlış yolda olduğunu göstermeye yeter de artar bile.
Peki, neden hiçbir krizi iyi yönetemiyorsun? Çünkü, okumuyorsun, okumamışsın ve kerametin kendinden menkul olduğunu zannediyorsun…