1 milyon 895 bin kişinin başvurduğu ve bunun 57 bininin katılmadığı, Yüksek Öğretime Geçiş Sınavı (YGS)’nın sonuçları açıklandı. Sonuç tek kelime ile hezimet. Çünkü, dört alanda sorulan 40’ar sorunun ortalaması: 3. Bu sınavın devamı olan LYS’de de sonuç değişmeyecek, 2000’in üzerinde lise birincisi hiçbir yüksek öğretim programına yerleşemeyecek.
HEZİMETİN FOTOĞRAFI
Önce YGS’nin fotoğrafını bir de biz değerlendirelİm. Çünkü, fotoğrafın bütününü net görmeden sağlıklı değerlendirme yapamaz, uygulanabilir çözümlere ulaşamayız.
* Sınavı geçerli 1 milyon 837 bin öğrenciden 50 bini sıfır(0) çekmiş, 530 bini 180 puan barajını aşamamış, ancak 1 milyon 300 bini LYS’ye başvurabilecek.
* Dört alanda yapılan 40’ar soruluk sınavların ortalamaları şöyle: Türkçe 18, S OSYAL 11.63, Matematik 6.92, Fen 3.56
* Dört alanda 40’ar sorunun tamamını bilenlere gelince; Türkçe’de 929, Sosyalde 56, Matematikte 1316, Fende 432.
* 1.8 milyon aday içinde 870 bin kişi 40 soruda 4’ün üzerine çıkamamış, yani yüzde 47.3’ü. Fende bu oran çok daha fazla; yüzde 68.6 (1 milyon 261 bin).
* Sonuçlar coğrafi bölgelere göre değerlendirdiğimizde; Doğu ve Güneydoğu bölgelerindeki iller başarısız, Batı bölgeleri daha başarılı. Büyükşehirlerden Ankara başarılı, İstanbul başarısız.
* Okullar bazında YGS başarılarını değerlendirdiğimizde okulların üç grupta toplandığını görüyoruz. Birinci bölümdeki okullar sırasıyla; Sosyal Bilimler Liseleri, Askeri Liseler, Fen Liseleri ve Anadolu Liseleridir. İkinci grupta; Özel Fen Liseleri, Öğretmen Liseleri, Polis Kolejleri, Yabancı kolejler, Yabancı Dil Ağırlıklı Liseler ve Genel Liseler yer alıyor. Üçüncü grupta ise İmam-Hatip Liseleri ve Mesleki ve Teknik Liseler bulunuyor. Burada bir husus dikkati çekiyor, katsayı uygulamasının kaldırılması, İmam-Hatip Lisesi ve Meslek Liselerine pek kazanç sağlamamış.
* LYS’ ye başvurabilmek için gerekli 180 puan barajını aşma oranlarını incelediğimizde, Birinci gruptaki okulların yüzde 100, İkinci gruptaki okulların yüzde 79, Üçüncü gruptaki okulların yüzde 72 olduğunu görüyoruz.
Görüldüğü gibi YGS’de bir hezimet tablosu ile karşı karşıyayız.
SUÇLU/SUÇLULAR KİM ?
Peki bu hezimetin sorumlusu kim veya kimler? Bu hezimetin o kadar suçlu adayı var ki;
* Okullar, dershaneler, öğretmenler, öğrenciler, aileler
* Muhalefet, iktidar, Milli Eğitim Bakanlığı
* YÖK, ÖSYM, Üniversiteye giriş sistemi
* Bölgeler arası dengesizlik
* Eğitimde imkan ve fırsat eşitsizliği
Şimdi bu suçluların suçluluk nedenleri üzerinde biraz duralım:
*Okul türleri arasında öğrenci düzeyi, öğretmen seçimi, okutulan dersler, ders saatleri, program ve müfredat yönlerinden önemli farklılıklar var.
* Öğretmenlerin yetiştiği kaynak ve statü bakımından önemli farklar var. ( Kadrolu, 4/B’ li ücretli öğretmenler, ders ücreti karşılığı, görevlendirme öğretmenler, üniversite mezunu öğretmenlik eğitimi almış geçici öğretmenler)
* Muhalefet eğitim konusunda proje üretmiyor, bu konuda araştırma ve çalışma yapmıyor. Bakanlık da bu konuda kalıcı ve köklü çözümler üretmiyor.
* YÖK ve ÖSYM, üniversite giriş sistemi konusunda Bakanlıktan kopuk çalışıyor, koordineli bir çalışma yok.
* Eğitimde bölgeler arasında, hatta şehirler, ilçeler ve semtler arasında büyük dengesizlikler var. Bir çok konuda olduğu gibi, eğitimde de fırsat ve imkan eşitliği yok
*Öğretmensiz ve personelsiz okullar, donanımsız okullar, kalabalık sınıflar, birleştirilmiş sınıflar, ikili öğretim,
Taşımalı eğitim gibi uygulamalar eğitimi olumsuz etkiliyor.
*Öğretmenlerin mali durumu, morali ve motivasyonu bozuk olduğu için verimleri de düşük.
Bu şartlar devam ettiği sürece ne sınavlar kalkar, ne dershaneler kapanır, ne de başarı yükselir. Birbirimizi
Kandırmayalım.