İstanbul Belediye Başkanlığı seçimlerinin yenilenmesi kapsamında yapılan tartışmalar çok önemli bir gelişmeyi gözlerden sakladı.
AKP tarafından TBMM’ne getirilen “Askeralma Kanunu Teklifi” Türk Silahlı Kuvvetlerinin yapısında çok köklü değişiklikler yapılmasını öngörüyor. Bu teklif kabul edildiğinde 1927 yılından bu yana yürürlükte olan ve bu süreçte kısmi değişikliklere uğramış olan “Askerlik Kanunu” bütünüyle kaldırılıp yeni bir kanun yapılmış olacak.
İYİ Parti TBMM Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan, Kocaeli İl Başkanlığı bayramlaşma töreninde, tatil sonrası Meclis gündemi hakkında bilgi verdi. Bayramdan sonra Meclis’te “Yeni Askerlik Sistemi” üzerine çok çetin müzakerelerin geçeceğini söyledi.
Getirilmek istenen “Yeni Askerlik Sistemi” içinde çok ilginç ve tehlikeli maddeler olduğunu anlatan Türkkan en önemli gördüğü riskleri üç başlıkta sıraladı.
Lütfü Türkkan’ın anlattığı başlıklar altında sıkıntılı hususları özetlemeye çalışalım.
*******************************
Cemaat ve Tarikatların TSK’ya Sızma İhtimali
İYİ Parti TBMM Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan “yeni askerlik kanun teklifi AKP’nin 15 Temmuz Darbe Teşebbüsünden hiç ders almadığını gösteriyor. Getirilen teklifte öyle açıklar var ki… FETÖ veya başka benzeri grupların TSK’yı kadrolaşma suretiyle ele geçirmesine imkân sağlayacak endişesindeyiz” dedi.
Teklifin teknik detaylarını savunmak üzere İYİ Parti’ye gönderilen general hem kendisinin ve hem de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın TSK’da bir daha cemaat kadrolaşmasına izin vermeyeceğine dair sözlü teminat vermeye kalkışmış.
Türkkan, “Genelkurmay Başkanının dört yaverinden üçünün FETÖ’cü çıktığını” hatırlatarak, “size güvenmiyoruz” cevabını vermiş.
Partinin Grup Başkanvekilinin ağzından İyi Parti’nin konunun uzmanı emekli general ve kuvvet komutanlarından da yararlanarak ciddi bir hazırlık yaptığını öğrendik.
Ancak AKP ve MHP Meclis’te çoğunlukta. İnşallah bu gruplardan ortak endişelere kulak veren vatansever milletvekilleri çıkar.
Diyeceksiniz ki “bu iki parti de lider partisi. Liderler, daha doğrusu büyük ortağın lideri ne derse o olur.”
Öyle olursa, tek adam rejiminin ne menem bir şey olduğunu bir kere daha görürüz.
“TBMM neden var?” sorusunu sormak için artık çok geç kaldığımızı fark ederiz.
*******************************
Asker Mevcudu Düşecek, Beka Sorunu Çıkabilir
Yeni kanun teklifi bir yandan askerlik süresini 6 ay’a indirip sabitlerken, diğer taraftan bedelli ve dövizli askerlik uygulamalarını kalıcı hale getiriyor.
Böylelikle yeni sistemde er/erbaş sınıfındaki asker sayısının azalacak olmasının “zafiyete sebep olacağı” hatta “güvenlik, beka sorunu yaratabileceği” endişesi ve eleştirilerine de yol açıyor.
Bu endişe sadece muhalefette değil. Mesela iktidara yakın Yeni Şafak gazetesi “Sınırları kim koruyacak?” manşeti attı.
21. Yüzyıl Enstitüsü Başkanı Cahit Armağan Dilek, “Yeni sistemden ilk celp gelinceye kadar 3 ay içinde mevcut askerin dörtte üçünü terhis etmek. Bu kışla ve karargâhların kapısına kilit vurmaktır. Halihazırda dört bir tarafından kuşatılmış Türkiye’yi kendisine yönelebilecek tehditlere karşı savunmasız yapacak, işgal ve saldırıya maruz bırakabilecektir” diyor.
Biz TSK mevcut asker sayısını dörtte bire indirirken çevremiz ateş çemberi içinde.
AKP kanadı ise bir yandan “Ege, Doğu Akdeniz kaynıyor, Suriye’de 70-80 bin tam teçhizatlı terörist var. Bu istikrarsız bir coğrafyada ne zaman, kimlerle kapışacağımız belli değil” diyor.
Diğer taraftan kanun çıkınca derhal terhis edilecek 130 bir personelin profesyonel olmayan “TSK’nın acemi tarafı” olduğunu belirterek, “çok fazla endişelenmeye gerek yok” açıklamaları yapıyor.
Oysa biraz tarih bilenler “çok fazla endişeli.” Türk ordusunda ilk toplu terhisin olduğu 1911 yılında 75 bin asker terhis edildi. 8 ay sonra Anadolu’dan daha büyük ve verimli Balkanları kaybettik. Ruslar İstanbul’a dayandı.
Görünen o ki endişelenmemiz için yeterli sebep var, üzerinde iyi düşünülmesi gereken bir konu bu.
*******************************
Bir Paralel Ordu mu Kurulacak?
Yeni Askerlik Kanunu 45/2 en çok eleştirilere yol açan madde. Bu madde kabul edilirse “Cumhurbaşkanınca gerekli görülen sahalarda özel görevlendirilen gönüllüler askerlikten muaf olabilecek!”
Cumhurbaşkanının “hangi sahalarda”, “hangi özel görevlerde”, “hangi gönüllüleri” askerlikten muaf tutacağı belirsiz. Keyfiliğe açık bir düzenleme bu.
Lütfü Türkkan bu yetkiyi isteyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Sadat gibi belli yerlerde yetiştirilen ve resmi askerlikten muaf tutulacak milislerle, kendine bağlı bir özel ordu kurmanın yolunu açmak istediği” kanaatinde.
Cahit Armağan Dilek‘in bu maddeden dolayı endişeleri daha kapsamlı: “Türk ordusunun terhisine dağıtılmasına neden olacak, muharebe gücünü zayıflatacak, ülkenin sınır güvenliğini ortadan kaldıracak, terörle mücadeleyi akamete uğratacak, Kıbrıs başta olmak üzere sınır ötesinde asker bulundurduğumuz yerlerden çekilmeye mecbur bırakacak, Milli Ordunun etkisiz kâğıttan bir orduya dönüştürülmesine neden olacak, ama partili bir Cumhurbaşkanına kendine özel gönüllülerden oluşan yapı kurmasının önünü açacak.”
*******************************
Kanun Çıkar mı?
TSK’nın genetiğini ve yapısını bozan yasa maddelerinin kesinlikle Meclis’te kabul edilmemesi gerekir. Bu bir milli güvenlik veya bir “beka meselesi.”
Ama AKP ve sözde milliyetçi MHP isterse bu tehlikeli maddeler Meclis’ten rahatlıkla geçer. Çünkü çoğunluk bu iki partinin elinde.
AKP’nin TBMM Grup Başkanı Naci Bostancı‘nın “askerlik yasası uzlaşmayla çıkması gereken bir yasa. Bütün siyasi partilerin katkı ve değerlendirmeleriyle çıkması gereken bir yasa. Gelen teklifleri de değerlendireceğiz ve o çerçevede askerlik yasasını çıkartacağız” sözünün gerçekleşeceğine inanmak istiyorum.
Ama çok istesem de inanamıyorum.