Yaşam Nedir, Yaşamımıza Neler Yön Verir?

91

Kader çizgimizde yaşadığımız her şeyin sebebi bizden mi­dir?

Yoksa o çizgilere yaşam mı yön verir?

Kötülükler, İyilikler, güzellikler nasıl tarif edilir?

Neyin neye göre olacağının kararını veren kimdir?

Duyguların mı?

Aklın mı?

Ya da vicdanın mı?

Hükmü veren de,

Çözümünü üreten de senin kimliğin değil midir?

Ya ilahi adaletin kararı kime aittir?

Bu kararı, Yüce Yaratandan başkası verebilir mi?

İnancını hür iradesiyle yaşayan kişinin vicdanına kim hük­medebilir?

Dünyanın kuruluş dengesini de, felsefesini de yoğuran yegâne gerçek;

Adalet değil midir?

İnsanoğlu yaradılışın ilk anından bugüne ne çok şey keşfet­miştir?

Neleri, nasıl değiştirmiştir?

Yukarıda sıralamış olduğum soruların yanıtını;

Binlerce yıl öncesinin tarih yazıcıları nasıl kaydetmiş?

Bu geçmişi bugünlere nasıl aktarmış ise!

Yakın tarihimizde yaşanan her ne varsa;

Bunlarda tarihin unutmaz hafızasına, vicdanına kaydedilmiştir.

Kimileri unutsa bile!

Tarihin unutmaz vicdanı;

Günümüzde yaşanan her ne varsa mutlaka hatırlayacaktır.

Gerçek olan o dur ki;

Günümüzde yaşanan tüm olumsuzlukları çözebilmenin;

Tek bir yanıtı, tek bir çaresi vardır…

O da sadece sevgidir;

Yaşanan tüm olumsuzluklara sevgiyle yaklaşmak, sevgiyi katabilmektir…

Aslında sevgi hep yanı başımızdadır!

Önemli olan onu hissedebilen yüreğe, yürekliliğe sahip ol­maktır.

Aşk bir anlık, sevgi ebediyete kadardır.

Sevgi de,

Sevgiyle dolu yüreklerden taşan duygular da,

Sevgiyle hissedebildiklerin de unutulmazdır.

Sevgi, kalplere kazınandır.

Ya aşk nedir?

Sanırsın ki; ne çok şeye kadirdir!

Aslında yaşam boyunca, o da yaşabilirsen!

Bir kez yaşanır,

Çoğu kez de, acıyla sonlanır.

Aşk kumsalda bıraktığın izler kadardır.

İzleri oluşur ilk anda!

Kalbin yerinden fırlar,

Kum taneleri gibidir darmadağın olur duygular.

Aşkın sıcaklığı sarar her yanını,

Alev topuna döner o bakışlar…

Sonrasında kopar bir fırtına;

Dalgalar hırçın, sen hırçın,

Kumsalı kaplar o hırçın sular;

Ne o alev kalır,

Ne de o ateşli duygular…

Ama sevgi öyle midir?

Tam tersine ebedidir;

Sevgi hayatın merkezidir.

İnsanca yaşamanın da, hayata iz bırakmanın da, tek gerçe­ğidir.

Sevgi, saygı bağlarıyla yetişen, yetişecek olan genç nesil­ler;

Geleceğimizin de, aydınlık yarınlarımızın da teminatıdır.

İnsanoğlunun yaşam karesi bir ömürlüktür!

Ömrümüze anlam katanlar da, ömrümüzden gidenler de,

İyisiyle, kötüsüyle, sevgisiyle, sevgisizliğiyle kendi vicdanımızda,

Vatanımızın hamu­runda karılır…

Bizden önce de böyleydi, bizden sonra da böyle olacaktır.

Bizden sonraki nesillere ne bıraktıysak geriye;

Tarih sayfala­rımız sadece onu yazacaktır.

Adaletle/adaletli yaşayın, sevgiyle kalın…

 

 

Önceki İçerikHerşey Her Şey Değiştirilebilir. Ama Tarihi Gerçekler Asla
Sonraki İçerikDoğanın Çığlığı, Bu Defa Canik’ten!
Avatar photo
1967 yılında Teğmen rütbesiyle T.S.K da göreve başladığı zaman, Kıbrıs olayları adada tüm hızıyla devam ediyor, Yunanistan’ın da desteğini alan Rum’lar; adada yaşayan Kıbrıs Türk’üne her türlü mezalimi yapıyor, gerçekleştirdikleri toplu katliamlar, uyguladıkları ekonomik ambargolarla Kıbrıs Türk Halkını adadan göçe zorluyorlardı… O dönemde Türkiye Cumhuriyeti Devletinin 1960 yılında imzalamış olduğu, BM’ler tarafından da onaylanmış garantörlük anlaşması gereğince, ada da bulunan ‘Şanlı Kıbrıs Türk Kuvvetleri Alayında’ görev almak için defalarca dilekçe veren Teğmen Çilingir; 1974 yılının 20 Temmuz Cumartesi sabahı kendisini Kıbrıs’ta savaşın içinde buldu. Bölük komutanı olarak Kıbrıs Savaşlarının her iki safhasında da bu görevini başarıyla sürdürdü, ‘Gazi‘ unvanı ile onurlandırılarak Türkiye’ye döndü. 1974–1975, 1985–1987 yıllarında Kıbrıs’ta görevli olduğu yıllardan sonra da, adada yaşanan olayları yakinen takip eden Çilingir; 2004-2011 yılları arasında Kıbrıs Türk Kültür Derneğinin İstanbul Şubesi yönetim kurulunda da görev yaptı. Bu uzun süreçte ’mili davamız’ olarak bilinen Kıbrıs konusuna sahip çıkarak, Kıbrıs Türk Halkının kazanılmış tarihsel ve hukuksal haklarını savunmak adına değişik platformlarda görev aldı. Sempozyumlara, panellere, televizyon programlarına konuşmacı olarak katıldı, makaleler yayınladı. Yakinen takip ettiği Kıbrıs konusu başta olmak üzere, ülke meseleleriyle ilgili güncel yazılarına, konferanslarına devam etmektedir. T.S.K.’dan 1990 yılında, kendi isteği ile emekli olduktan sonra; Kıbrıs konusuyla ilgili kaleme almış olduğu; ’’Özgürlük Nefesi (K.K.T.C Cumhurbaşkanlığı yayını 1995)’’, ‘’Girne’den Doğan Güneş (1997)‘’, ‘’Unutanlar Unutturulanlar ya da Hatırlayamadıklarımız (2004)’’, ‘’Elveda Kıbrıs Ama Bir Gün Mutlaka (2006)’’, ‘’Andımız Olsun ki Bu Topraklar Bizim (2007)‘’,’’Tarihten Gelen Çığlık (2010)’’, Kıbrıs ‘’Yes Be Annem’’ 2002-2016 (Eylül-2016) isimli kitaplarıyla; Ülkemizin son 65 yılında öne çıkan, yaşanmış önemli olayları anlatan: ‘’10’ların İzleriyle Türkiye (2014)’’,’’Kırılmadık Ne Kaldı?-Zaman Asla Kaybolmaz (2015)’’, ‘’Önce Vatan (Eylül 2017) isimli kitapları da bulunmaktadır… Sivil iş hayatına ‘Türkiye Sigorta Sektöründe’’başlayan Atilla Çilingir Koç YKS bünyesinde uzun yıllar görev yaptıktan sonra, halen dünyanın 18 ülkesinde hizmet veren, sağlık bilişim şirketlerinden birisi olarak ülkemizde de faaliyet gösteren; ‘’CompuGroup Medical Bilgi Sistemleri A.Ş’’ bünyesinde, görevine devam etmektedir. Pek çok üniversitenin ‘Bankacılık-Sigortacılık Fakültelerinde, Yüksek Okullarında, vermiş olduğu seminerler, konferanslar ile sektöre bu yönde de hizmet vermeye devam eden Çilingir’in: Sigorta sektöründe 27 yıldan beri vermiş olduğu hizmetlerini anlatan; ‘’Sigortalı Hayatın Gerçekleri’’ (2012) isimli bir kitabı daha bulunmaktadır. Atilla Çilingir; bugüne değin kitaplarından elde etmiş olduğu telif gelirleriyle; Sosyal sorumluluk projeleri kapsamında: 2010 yılında ‘K.K.T.C Lefkoşa Şehit Aileleri ve Malul Gazileri Derneğine’ ‘Tarihten Gelen Çığlık’ isimli kitabının telif gelirini bağışlamış, 19 Şubat 2012’de Van’da yaşanan büyük depremden sonra Van’ın Muradiye İlçesi Akbulak Köyü İ.M.K.B. (İstanbul Menkul Kıymetler Borsası) Yatılı Bölge İlk Öğretim Okulunda içinde 20 adet bilgisayarı bulunan ve kendi adını taşıyan bir BT (bilgi teknolojisi) sınıfı açmış. 02 Haziran 2017 tarihinde de Samsun’un Tekkeköy ilçesi Büyüklü İlköğretim okulunda da adını taşıyan, içinde 2500 kitabı, 2 adet bilgisayarı bulunan bir kütüphanenin açılışını sağlamıştır.