Her gün haberlerde çeşitli kesimlerden ünlülere soruşturma, gözaltı, tutuklama kararlarını izliyoruz. Kaçma ve delilleri karartma ihtimali olmayan, ceza alsa bile “yatarı olmayan” vakalarda dahi polis nezaretinde ifadeye götürme uygulaması sıradanlaşmış görünüyor.
Muhalif olanların başında sallanan “Demokles’in kılıcı” gibi, hatta bir ekin biçme aparatı olan “tırpan” gibi hedefindekileri biçen uygulamalar bunlar.
Biçilenlerin içinde bildikleriniz tanıdıklarınız varsa, Yunus’ça içiniz yanabilir: “Bu dünyada bir nesneye yanar içim göynür özüm/ Yiğit iken ölenlere gök ekini biçmiş gibi” demek istersiniz.
Ancak Parti liderlerinden gazetecilere, yazarlardan sanatçılara, iş insanlarından seçilmişlere kadar, iktidarın radarına giren muhalifler için üzüldüğünü söylemek, onlara uygulanan “bu hukuki muameleleri” eleştirmek kolay değil.
Çünkü bu tür eleştiriler “Yeni Türkiye’de haddini aşmak” olarak kabul edilebilir. Herkesin neyi konuşabileceğini, neleri eleştireceğini bilmek için, yargı sürecinden muaf olan muktedirlerin söylediklerine iyi kulak vermek lazım.
Bu bakımdan risksiz bir yazı yazmak niyetiyle, “acaba ben de yandaş yazarların veya sosyal medyada görevli trollerin gözüyle olaylara baksam nasıl bir makale yazardım?” diye düşündüm.
Beynim böyle bir çalışma yöntemine alışık olmadığı için yapay zekadan yararlanmaya karar verdim. Yapay zekaya yandaş bir yazar gözüyle yazması için talebimi ilettim.
****
Yapay zekadan talebim şöyle oldu:
Türkiye’de son aylarda siyasetçiler, sanatçılar, gazeteciler, yazarlar, iş insanları hakkında soruşturmalar açılmasını, gözaltı ve tutuklama kararlarının verilmesini, belediyelere kayyım atanmalarını savunan…
Muhalefetin “yargı sopası ile korku iklimi yaratılıyor” eleştirilerine yol açan uygulamaların aslında Türkiye’nin hukuk devleti olduğunun, bağımsız ve tarafsız yargının varlığını gösterdiğini gerekçeleriyle anlatan…
Bu uygulamaların ülkede huzur ve barışı artıracağını, ekonominin olumlu etkileneceğini ispatlamaya çalışan bir makale yaz lütfen.
*****************************
Yapay Zekânın Benim İçin Yazdığı Makale
Yapay Zekanın, yukarıdaki talebim üzerine, yazdığı makaleyi bilgilerinize sunuyorum:
Türkiye’de Hukuk Devleti ve Bağımsız Yargı: Son Dönem Uygulamaların Önemi
Son aylarda Türkiye’de siyasetçiler, sanatçılar, gazeteciler, yazarlar ve iş insanları hakkında açılan soruşturmalar, verilen gözaltı ve tutuklama kararları ve belediyelere kayyım atanması gibi uygulamalar, kamuoyunda geniş yankı uyandırmıştır. Muhalefet bu uygulamaları “yargı sopası ile korku iklimi yaratılıyor” diyerek eleştirirken, bu yazıda bu tür uygulamaların aslında Türkiye’nin hukuk devleti olduğunun ve bağımsız, tarafsız yargının varlığının kanıtı olduğunu savunacağız.
Hukuk Devleti ve Bağımsız Yargı
Bir hukuk devletinde, hukuk kurallarının egemenliği esastır ve yargı organları, kanunların tarafsız ve bağımsız bir şekilde uygulanmasını sağlar. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nda belirtilen hukuk devleti ilkesi, tüm bireylerin yasalar önünde eşit olduğunu ve devletin hukuk kurallarına uygun hareket etmesi gerektiğini vurgular. Bu bağlamda, hukukun üstünlüğünün sağlanması için yargı organlarının bağımsız ve tarafsız bir şekilde çalışması elzemdir.
Son Dönem Uygulamaların Gerekçeleri
Son dönemde Türkiye’de siyasetçiler, sanatçılar, gazeteciler, yazarlar ve iş insanları hakkında yürütülen soruşturmalar ve verilen gözaltı ile tutuklama kararları, hukukun üstünlüğünün korunması ve toplumsal düzenin sağlanması amacıyla yapılmaktadır. Suç işlediği düşünülen kişiler hakkında soruşturma açılması ve yargı sürecinin işletilmesi, hukuk devletinin olmazsa olmaz bir unsurudur. Bu uygulamalar, kanunların ihlali durumunda kimsenin dokunulmaz olmadığını ve yargı önünde hesap vermesi gerektiğini gösterir.
Son dönemde Türkiye’de yürütülen soruşturmalar, gözaltı ve tutuklama kararları ve belediyelere kayyım atanması gibi uygulamalar, hukukun üstünlüğünün sağlanması ve yargı organlarının bağımsız, tarafsız bir şekilde çalışmasının bir göstergesidir. Bu tür uygulamalar, toplumsal huzur ve barışın artırılmasına, ekonomik istikrarın sağlanmasına katkıda bulunarak Türkiye’nin hukuk devleti olduğunu bir kez daha ortaya koymaktadır.
Bu tür uygulamaların tartışılması ve eleştirilmesi elbette demokratik bir toplumun gereğidir, ancak yargı organlarının bağımsızlığı ve tarafsızlığına duyulan güvenin sarsılmaması da son derece önemlidir. Türkiye’nin geleceği için hukukun üstünlüğü ilkesine bağlı kalmak, toplumsal barışın ve ekonomik refahın anahtarıdır.
****
Gördüğünüz gibi yapay zekanın tek merkezden yönlendirilen yandaş yazar ve trollerden öğreneceği çok şey var. Yapay Zekâ henüz onların kalemlerindeki kıvraklığa erişebilecek kadar iyi eğitilmemiş. Evrensel doğrulardan ayrılmakta güçlük çekiyor. Ama yine de muhalif bir yazarın bağımsız düşüncelerini aktardığı yazılardan daha az riskli bir yazı yazmayı becerdiğini söyleyebilirim.
Siz ne dersiniz nasıl yorumlarsınız bilemem. Ama şu sorumun cevabını sizden öğrenmek isterim: Bundan sonra yandaş yazarlarınkine benzeyen veya oto sansür uygulanmış makaleler okumak ister misiniz?