Son yılların hayatımızı etkileyen en önemli
olayı Covid 19 büyük salgınıdır. Salgın ile mücadele
gereği alınan tedbirler, yapılan uygulamalar bizleri daha çok teknolojinin,
telefon, internet, bilgisayar gibi iletişim unsurlarına bağlı kılmıştır.
Özellikle akıllı telefonların sağladığı yeni imkânlar bilgi edinme ve
kanaat oluşturmada çok daha etkili olmuş ve olmaya devam etmektedir. Bu durum
ise bizlerin doğrulanmamış bir yığın fikir ve kanaat ile karşı karşıya
kalmasına sebep olmaktadır.
Nitekim bu salgının bir virüs hastalığı gerçeği,
bulaşıcılık özelliği ve bulaşma yolları bilgisine rağmen birçok insan böyle bir
hastalığın olmadığına, bu olayın bazı ülkelerin(Çin, Amerika) çıkarına alet edilmekte olduğuna,
hatta bazı güç odaklarının insanlığı kontrol etmek amaçlı ortaya koydukları bir
durumla karşı karşıya olunduğuna inandırılmışlardır. Bu ise yalan yanlış birçok
safsatanın hileli akıl yürütmeleri ile insanlara kolayca ulaşabilmesi ve daha
çok çabuk yayılması ile olmaktadır. Bilim insanlarının doğrulanmış bilgileri
yanında bunların çokluğu ve çok kolayca, yoğun bir şekilde insanlara ulaşması sağlık
dâhil birçok konuda YALANCI GERÇEKLİKLER’e yönelime sebep olmaktadır.
Günümüzdeki bu iletişim şekli üzerine Yalın
Alpay’ın yazdığı YALANın SİYASETi isimli kitapta önemli uyarıcı bilgiler vardır. Burada belli etik
kurallar içinde toplumu bilgilendiren kanaat önderlerinden alınacak bilgilerin
yerini doğruluğu
kanıtlanmamış, bilimsel süzgeçlerden geçmemiş şöhret için, ilgi çekmek için
hiçbir etik kurala uymayan YALAN YANLIŞ kanaatlerin kolayca ulaşmasına işaret
edilmektedir. Bu durumun ise sağlıktan siyasete kadar her konuda insanların
doğru olmayan kararlar vermesi ve algıların oluşmasına sebep olmakta ve bundan
insanlığın zarar göreceği uyarısı paylaşılmaktadır.
Doğruluk kavramını yaralayan bu durum sağlık dâhil
her alanda halkın yanlış davranışlar edinmesine sebep olarak kötülükler ve büyük zararlar
yaşamasına sebep olabilir. Dolayısıyla
bu yeni
iletişim şekli ve kanallarının bağımsız doğrulukları kontrol eden
kurumlar tarafından takip ve denetlenmesi, kanıtlı yalan bilgilere karşı süzgeçler
oluşturulmasına ihtiyaç olduğuna dikkat çekilmekte ve bu yönde çalışmaların
olduğu bilgisine işaret edilmektedir. Tabii ki yine en önemli husus bizlerin doğru bilgi edinecek bir
davranışta olmamızdır. Doğru akıl yürütme ve mantık akışı bilgileri
eleyebilmenin kendi faydamızca olduğunu unutmamamız gerekmektedir. Okuduğumuz,
paylaştığımız konularda bu hususa dikkat ederek kendimizi ve çevremizi YALANların yanlışından korumalıyız.
Kutsal kitabımız Kur’andaki şu ayeti ne kadar da bu ve benzeri durumlara karşı bizi uyarmaktadır.’ Ey iman edenler! Bir fasık size haber getirdiği zaman araştırın. Aksi
takdirde bilmeden birilerine zarar verirsiniz de sonra yaptığınıza pişman
olursunuz’(Hucurat 6).
Doğruların yalan ve yanlışlara galip geldiği
sağlıklı ve huzurlu günler dileği ile…