Uluslar arası Saygınlık!

88

Bir ülke yönetiminin öncelikli görevi, o ülkenin “uluslararası saygınlığını” sağlamak ve korumaktır.

Uluslararası saygınlık, “ulusal güç” ile ilintilidir.

Ulusal Güç; ülkenin ekonomik, teknolojik, bilimsel, askeri ve yurttaşların moral gücünün toplamıdır.

Yani; Uluslararası siyasette, “ulusal gücünüz” oranında varsınız!

Şimdi, akıl ve insafla düşünelim;

  • Dış kaynaklardan yüksek faizle ve sürekli borç alarak ayakta durmaya çalışan bir ülkeyiz. Yalnızca Ocak-Haziran döneminde “faiz, kar, borsa kazancı” olarak yabancıların kar transferi 7 milyar dolar! Devlet’in borçları bir yana, özel sektörün kredi borcu 166.5 milyar dolar olmuş. Kronikleşen “CARİ AÇIK” altından kalkılamaz bir temel sorun olmuş!
  • Bilim ve teknolojide ne düzeyde olduğumuz ortada! Yabancı ülkelerin eski teknolojilerine talibiz!
  • Askeri gücün kolu kanadı “sahte belgeler ve gizli tanıklarla kurulan kumpas” sonucu kırılmış!
  • Ülke genelinde “kişi başına düşen kredi kartı borcu” 1000 TL. Olmuş! Borçlu bir halkta “moral güç” mü kalır?

Alman istihbaratı Türkiye’yi dinliyormuş!

Çok mu şaşırdınız?

İsrail, ABD, Fransa, Yunanistan, Ermenistan, İran, Rusya dinlemiyor mu sanıyorsunuz?

Başka ülkeler, bu ülke siyasetçilerinin en mahrem bilgilerine sahipler!

Uluslararası siyasette, bu bilgilere göre “siyaset satrancı” oynanır!

  • NATO Genel Sekreteri Rasmussen‘ni Türkiye’ye nasıl kabul ettirdiler?
  • “Barış Süreci” nasıl başladı?
  • “Libya’da NATO’nun işi ne?” diyordu Başbakan! Sonra, Libya harekâtında NATO’nun yanında aktif görev almamızın sebebi neydi?
  • Tüm siyasal söylemini “dini inancı kullanarak” sürdüren Erdoğan’la Gül’e, Hıristiyan Azizleri heykelleri önünde “Avrupa Anayasasını” imzalatan güç neydi?
  • AKP iktidarı döneminde “Domuz kasaplık hayvan” sınıfına alınmadı mı?
  • “Zinayı suç olmaktan çıkaran” AKP iktidarı değil mi?

Hepsini saymaya kalksam, sayfalar dolusu yazmam gerek!

Bu ülkenin yurttaşları, “din-iman söylemleri” ile işi götüren AKP iktidarına sormalıdır; ” Başka ülkeler karşısında neden bu kadar boyun eğicisiniz? Siz kimsiniz, neye hizmet ediyorsunuz?”