Pazar günü, Star Televizyonu’nun TMSF döneminde Genel Müdürlüğü’nü yapmış olan başarılı televizyoncu Cengiz Özdemir‘in babası Cemal Amcamız’ın Hakk’a yürüyüşü münasebetiyle Hereke’deydik.
Mütevazı yaşantısı ile Hereke’de sevilen sayılan bir adam olduğunu cenazeye katılan herkesin söylediği Cemal Amca’ya Mevla’dan rahmet diliyorum. Mekânı cennet olsun.
Cenazeye Kocaeli’den katılan siyaset erbabı ile birlikte, Kocaeli Aydınlar Ocağı Başkanı Ahsen Okyar ve diğer sivil toplum kuruluşlarının yanında, Erkan Mumcu‘yu da gördük.
Mumcu, siyaseten nadasa çekilmiş. Bir lokma, bir hırkayla iktifa eden bir derviş görüntüsündeydi.
O gün orada bulunanların birçoğunun tanımakta güçlük çekeceği kadar değişmiş gördüm ben de kendisini.
Neler yapıyorsunuz diye sorduğumda, kitap yazdığını, tüm zamanını bu işe ayırdığından bahsetti.
Umarım DP ile yapmayı denedikleri ilk birleşmede, o birleşmenin önündeki gerçek engellerin kimler olduğundan da bahseder. Kimler hangi oyunları oynadılar, onları da yazar. Zira o mesele Türkiye’deki ve Atlantik ötesindeki bazı kişilerin isminin geçtiği, birçok spekülasyonun da yer aldığı bir konu olmaya halen devam ediyor.
O gün orada çok sürpriz isimlere de rastladım. Ve gördüğüm bu isimlerin tamamı Başbakan Sayın R.Tayyip Erdoğan’ın mahreminde de yer alan kişilerdi.
Cenazeden sonra sohbet ettiğimiz, bir Kocaelili olarak ağırladığımız bu arkadaşlarımız, ülke meseleleri hakkında ilginç tespitlerinden bahsettiler.
Örneğin “Açılım” meselesinin, AKP’de ve tabanında yarattığı erozyonu kabul ederken, bu kısır döngüden çıkacak bir senaryonun Mart sonunda devreye alınmasının pek sürpriz sayılmayacağını anlattılar.
Buna hiçbir tarafın hazır olmadığını söyleyince ben, gerekirse ülke selameti için bir “cast” düzenlenmesinin mümkün olacağını dinledim.
Daha da açık yazmamı bekleyenler kusura bakmasınlar. Bu arkadaşlarımızla eskiye dayanan hukukumuzun varlığı ve halen süre gelen sosyal münasebetlerimizin mevcudiyeti, kendilerinin iznini almadan daha da açık yazmama engel.
Hepsinin de bu sohbet esnasında üzerinde ortak mutabakat sağladıkları konu, ekonomideki kötü gidişti. Bu konudaki eleştirileri hoşgörüyle dinlediklerini gördüm. Bu konuda, ileriye matuf beklentilerinden başka tek olumlu bir cümle söyleyemediler.
Hülasa, Sayın Başbakan ekranlarda istediği kadar ekonomideki müspet gelişmeleri halkımızın gözüne baka baka söylese de, en yakınındakiler bile bunun böyle olmadığını ifade etmekte bir beis görmemekteler.
***
Pazar günü sabah, bir Anma Töreni ve Kur’an Ziyafeti’ne daha iştirak ettik.
Kuruluşunun 60. Yılını kutlayan Rumeli Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği‘nin düzenlediği bir törenle, Fındıkzade’deki bir salonda, 28 Şubat 1948 yılında, tek suçları Türk olmak olan, komedi gibi bir yargılanma sonucu Üsküp’te idam edilen dört Yücel Şehidi’ni andı Rumelililer.
Kosova Çevre Bakanı Mahir Yağcılar, Rumeli Federasyonu Başkanı Süheyl Çobanoğlu ve Rumeli Eğitim Vakfı Başkanı Tamer Türker ‘in de hazır bulunduğu bu merasimde, sabahın o erken saatinde salon, hınca hınç doluydu.
Bu hassasiyetlerinden dolayı, ülkenin böyle bir döneminde ihtiyacımız olan birlik ve beraberliği bizlere yaşattıkları için, o salonda bulunan, genci, yaşlısı, kadını ve erkeğiyle tüm Rumelililer’in önünde saygıyla eğiliyorum.