Alıntı yaptığım ülkenin kuruluş felsefesini özetleyen bir makaleden önemli bir kesit:
Zafer Partisi Siyasal Partiler Kanununa göre kurulmuş ve ona göre siyasi parti faaliyetlerini yürüten bir partidir. Siyasi Partiler iktidara alternatif olarak kurulur. Zaten, iktidarın icraatlarını beğenmediği için kurulmuştur. İktidara alternatif olmak için en büyük eleştiriyi de iktidara karşı yapar. Ümit Özdağ’da öyle yapıyordu. En son partisin Antalya teşkilatındaki bir toplantıda iktidarı eleştirdi. Bu sebeple İstanbul’da muhalefetin birçok belediyesine ve birçok muhalife dava açan başsavcılık Antalya’da Anayasanın, her partiye verdiği muhalefete etme yetkisini kullanan ve Ankara’da ikamet etmekte olan Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ hakkında Cumhurbaşkanına hakaretten soruşturma açıyor. Ve onu lokantada yemek yerken saat 21.00 sularında, apar topar gözaltına alıp azgın bir suçlu gibi İstanbul’a getiriyorlar. Dünya çapında bir ilim adamı, siyasetçi ve önemli bir partinin genel başkanı bu insan geceyi nezarette ve 30cm eninde 170 cm boyunda bir bankın üstünde geçirtiyorlar. Sabahleyin onu adliyeye götüreceklerini söylemelerine rağmen, suçladıkları konu ile ceza almasının mümkün olmadığı anlaşılınca apar topar suç bulmak için onu nezarette tutuyorlar. Onu nezarette tutarken sosyal medya hesaplarını inceleyerek, Kasyeri Emniyet Müdürlüğünde o gün tutulan bir tutanağı suç unsuru kabul ederek; milleti kin ve nefret duygularıyla ayrıştırmak suçlarıyla ilişkilendiriyorlar. Gözaltına alınmasına sebep olan Cumhurbaşkanına hakaretten beraat ettiriyorlar. Yeni ihdas ettikleri suç yüzünden sulh ceza hakimliği tarafında delilerin toplanmadığı bu sebeple delillerin karartıması ve kaçma şüphesiyle tutuklanıyor. Bu adam önemli bir partinin genel başkanı neden kaçsın? Delilleriniz yoksa neden tutukluyorsunuz? Deliller sosyal medyada var ve onları aldınız hangi delili yok edecek?
Özdağ’ın hukuki haklarına bir bakalım.
CEZA MUHAKEMESİ KANUNU’NUNDA DER Kİ…
Cumhuriyet Savcısının Görev ve Yetkileri
Madde 160 2. Şık: Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.
Madde 161: Cumhuriyet savcısı, adlî görevi gereğince nezdinde görev yaptığı mahkemenin yargı çevresi dışında bir işlem yapmak ihtiyacı ortaya çıkınca, bu hususta o yer Cumhuriyet savcısından söz konusu işlemi yapmasını ister.
SORULAR
- Madde gereği: Kaçma tehlikesi olmayan ve acil gözaltına alınmasını gerektirecek hiç bir sebep yokken Türkiye’nin tanıdığı bir ilim adımı ve önemli bir partinin genel başkanı olan Ümit Özdağ’ın kanundan doğan hakları korunmuş mudur?
- Madde gereği: İddia edilen suç görev yapılan mahkemenin dışında olmasından dolayı Ankara veya Antalya Cumhuriyet Savcılarından söz konusu işlem yapılması neden istenmemiştir?
SON DURUM SORULARI!
1-Siyasi partilerin genel başkanları veya parti yetkilileri, iktidarda bulunan veya iktidarı destekleyen partilerin politikalarını eleştirmesi suç mudur?
2-İktidarın eleştirilmesinin önü kesilirse siyasi partiler kimleri eleştirecek ve kendilerini nasıl anlatacaklar?
3- Özdağ’ın konuştuğu ilin Cumhuriyet Baş Savcısı, ikamet ettiği Ankara Cumhuriyet Baş Savcısı, görevlerini ihmal mi etmiş mi oldular?
4-Yoksa bu iki başsavcılık görevlerini bilmiyorlar mı?
4-Cumhuriyet Baş Savcıları sadece İstanbul’da mı oluyor?
5-HSYK bu duruma ne diyecek.
6-İstanbul Vatan Emniyet Müdürlüğüne getirilen Prof. Dr. Ümit Özdağ’ın yanına avukatları ve milletvekilleri sokulmuyor neden?
7-İktidarı eleştiren kişilere karşı İstanbul’dan açılan soruşturmada Ankara Cumhuriyet Baş Savcılığına yazılarak talimatla ifadesi alınması mümkünken neden yemek yediği lokantada gözaltına alınarak İstanbul’a getiriliyor. Neden?
8-Mademki adliyeye çıkarılmayacaktı bu gece neden apar topar gözaltına alındı? Yarın gözaltına alınarak adliyeye getirilse olmaz mıydı?
9-Kaçma tehlikesi olmayan ve acil gözaltına alınmasını gerektirecek hiç bir sebep yokken Türkiye’nin tanıdığı bir ilim adımı ve önemli bir partinin genel başkanı olan Ümit Özdağ’ın kanundan doğan hakları korunmuş mudur?
10-İfade vermeye davet edilse hukuk açısından ve siyasal haklar açısından daha yerinde ve doğru olmaz mıydı?
11-Hava yolu dururken gözaltına alınanlar için uzun ve yorucu bir yolculuk olana kara yolu neden tercih edilmiştir?
12-50.000 İnsanımızın katili avukat ve terörist sevici siyasilerle görüşürken sadece siyaset yapma hakkını kullanan Zafer Partisi Genel Başkanına bu eziyet niye?
13-İktidar, iktidar yandaşları, muhalefet, halk, bütün millet demokrasinin nimetleri olan eşit hukuktan faydalanması demokrasinin gereği değil midir?
14-Türkiye Baş Savcılığı diye bir baş savcılık varda biz mi bilmiyoruz?
15-Cumhuriyetin Kurucularına kanunen yasak olmasına rağmen iktidardaki siyasetçilerimizin bir sürü sözlerinin takipçisi olacak savcılarımız yok mu?
16-Suç, çete, mafyaların, hukuksuzluğun cirit attığı 20 milyonluk İstanbul’da bin bir korku ile yaşamaya mecbur olan vatandaşlarının güven için yaşaması ve şehrin huzuru için Cumhuriyet Baş Savcılığımız beklentilere yakın zamanda cevap verecek midir?
17-Recep Tayyip Erdoğan, ne zaman Cumhurbaşkanı, ne zaman AKP Genel Başkanı olduğunu nasıl bilip te ona göre hareket edeceğiz?
18-İktidara, sülaleye, iş adamlarına, kişilere, güçlülere, muhalefete, kentliye, köylüye, görüşlere, siyasi tercihlere göre hukuk algısı oluşturmamak için neler yapmak lazım.
19-Hukuk adına yapıldığına inanılan yanlış uygulamalar vicdanların yaralanmasına ve hukuka güvensizliğin artmasına sebep olmaz mı?
20-Gözaltına aldıktan bir gün sonra Kayseri Emniyet Müdürlüğünde yine bir gün sonra tutulan tutanakla mahkum edilmesi Ceza Muhakemesi Kanunu’na uygun mu?
Kısaca, Türk Milleti nezdinde oluşan yukarıdaki istihfamlar sizlerin nezdinde önem affetmiyor ise;
CUMHUR İTTİFAKI DIŞINDAKİLERE SİYASETİ YASAKLAYIN OLSUN BİTSİN!
Göründüğü gibi Türk Milletinin yıllarca güvenini kazanan Milliyetçi Hareket Partisi programı olan Dokuz Işık’ın dokuzunu da kaybetmiş. Kuruluşuyla ve Türkeş Bey’in mücadele anlayışıyla tenakuza düşerek; PKK’nın siyasal temsilcisi Ahmet Türk’ün hapisten kurtarılmasını, Türkiye’nin ünlü mafya liderlerinin hapisten çıkartılmasına yardımcı olduğu, yılmaz FETÖ savunucusu Mümtaz Türköne’nin hapisten çıkmasına yardımcı olunduğu için birçok ülkücü Milliyetçi Hareket Partisinden ayrılarak ayrı ayrı partiler kurmuşlardır. MHP’nin içinden 10 dan fazla parti çıkmış. Hepsi de gerçek ülkücü kendilerinin olduğunu ifade etmekten de geri kalmıyorlar. İşte en büyük operasyon da buydu. Türk’ün direncinin mihenk taşları on parça edilerek paramparça etmişlerdi.
Bu on parçalı Ülkücü Partiler birliğinden öne çıkan ve sömürü sistemini zorlayan iki önemli parti İyi Parti ve Zafer Partisi öne çıkmıştı. Sisteme ve baskıya tavırlı olup, ülke ve millet menfaatlerini her şeyin üstünde tutmaya çalışan İyi Parti ve Zafer Partisi yurt dışı ve yurt içi mihraklar tarafından örtülü operasyonlara maruz bırakılmaktadır. İyi Partinin milletvekilleri ve belediye başkanları istifa ettirilerek iktidar partisine geçmesi sağlanmaktadır. Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ ise tutuklanarak partisinin etkinliği azaltılmak istenmektedir.
Yaşasın dava bildikleri yoldan sağa sola sapmadan dimdik yürüyenler.