Ulan Hepiniz Oradaydınız Be

89

7 Haziran seçimlerinden sonra partizan olmayan hemen herkes tarafından öngörülen bir tablo ile karşılaşıldı. Çözüm süreci denen o kerih sürecin ülkeyi bu hale getireceği konusunda da öngörü sahibi insanlar bunları söylüyordu. Koalisyon filminin de böyle çekileceği biliniyordu. Buraya kadar şaşırılacak bir şey yok. Asıl bundan sonrası hayret verici!

Bütün bu olanların sorumlusu koltuğunda oturanların süreç boyunca uyarılmalarına rağmen inatla bu yanlışa devam edip üstüne bir de uyarıda bulunanları ‘kandan beslenenler’ diye lanse etmeleri ve gelinen noktada sanki bu süreci uzaylılar başlatmış ve bu noktaya getirmiş gibi davranıyorlar.

Bu süreçle birlikte ortaya çıkan çatışmasızlık sürecinde örgütün durmayıp yığınak yaptığını, dağlardan şehirlere inip şehirde yapılandığını ‘sanki’ bilmeyenler bugün laf geveliyor. Güzel şeyler olacakla başlayan ama hiç de güzel şeyler olmadığını gördüğümüz bu sürecin sorumluları hala vatan fedaisi gibi geziyor! Buna hayret işte.

Kendilerine yakın televizyon kanallarından Öcalan güzellemeleri yapan, canlı yayınlarla Öcalan’ın mektubunu can kulağıyla dinleyen, o bebek katilini barış havarisi yapan biz değildik. Habur’da teröristlerin davul zurna ile karşılanması karşısında içi umutla dolan da dağa çıkışlar nitelikli hal aldı diyen de biz değildik.

Çözüm sürecini hayvanlar bile anlamış ama bazı insanlar anlamamıştı hani, şimdi sormak lazım hangi hayvan anlamış ya da hangisi anlamamış. Bizden kimseye ‘serok’ denmedi mesela. Ne kak Mesut ile el ele gezdik ne de megri megri de gözyaşı döktük!

Öcalan’a sayın demedik, Sayın Öcalan demek suç olmaktan çıktı da demedik. Öcalan posteri taşımak, PKK bayrağı taşımak suç olmaktan çıktı, bu suçlardan da içeride yatanları serbest bıraktık diyen de biz değildik. Dolmabahçe’de toplanıp açıklama yapan, İmralı’ya heyet gönderen, ‘PKK ile görüşen arkadaşı ben gönderdim sıkıntısı olan varsa bana söylesin’ diyen de biz değildik.

Çözümü daha iyi anlatabilmek için kalkıp da ‘çözüm süreci, bin yıllık tarihimizin, Çanakkale’deki birlik ve beraberliğimizin ikinci aşamasıdır. Çözüm süreciyle Çanakkale ruhunun küllenmiş ateşi yeniden alevlendi ve yurdun dört bir tarafı bu ateşin sıcaklığıyla canlandı’ diye saçmalamadık mesela. Evet. Bir ateş küllenmişti ve o ateş alevlendi ve yurdun dört bir yanında yürekler yanmaya başladı!

Sürekli tekrarlanan baharda güzel şeyler olacak, PKK çekiliyor, silah bırakıyorlar yalanlarının geldiği nokta apaçık şekilde ortada. Hala daha bu sürecin mimarları ne diye şehit cenazelerinde gidip saf tutuyorlar! Hele ki ‘ben başlattım’ diyenler bir de söz hakkı varmış gibi namazdan önce nutuk atıyor.

Bütün bu akan kandan sorumlusunuz beyler! Şimdi ona buna laf söyleyerek, birilerini suçlu ilan ederek bu durumdan nasıl bir propaganda malzemesi çıkarırız, nasıl düşen iktidarı yeniden temin ederiz diye hesap yapmayı bırakın ve başınızı öne eğin. Sizden özür bekleyen de yok. Gidin bir köşeye tövbe edin.

Ama yine de unutmayın bütün bu olanların hesabı da var.