Türklükle Problemi Olanlar

113

 

Gün geçmiyor ki (şimdilik) Türk milletinin birer mensubu, yöneticileri olmalarına rağmen, her fırsatta kendi milletini aşağılayan, yok sayan ve hatta Türk milletinin kazandığı zaferleri dahi yok hükmünde gösteren zavallılar var.

Bunları, çoğu zaman medyada, kapalı konferans salonlarında, hatta meydanlarda görebiliriz. Türk milletinin de basireti bağlanmış olacak ki küçük bir azınlığın haricinde bunlara sus, sen ne demek istiyorsun diye soran yok.

Ama şu da bir gerçek ki Türk milleti çok sabırlıdır, hoş görülüdür lâkin birde ayranı kabardı mı tutabilene aşk olsun. Dede Korkut asırlar önce söylemiş: ” Türk milleti, öyle uykuya dalar ki bıraksanız bir günlük uykuyu yedi günde zor bitirir, ama uyandığında da önünde kimse duramaz

Hatta bakın birde Fransız yazar ve gazeteci Pierre Loti ye kulak verelim: Türk’ü anlamamak için tarihe göz yummak gerekir. Haksız saldırılar ve adi iftiralar önünde Türk’ün vakur kalışı, kuşku yok ki körlerin gerçeği, eşyayı anlamadıklarını düşündüklerinden ve körlere acıdıklarındandır. Bu soylu davranış o adi iftiralara ne açık bir cevap oluyor.

İşte yukarıda sözünü ettiğim gafiller, Türk milletinin bu yanını galiba hiç akıllarına getirmiyorlar.

Başbakan Diyarbakır’a gidiyor, üç-beş çapulcunun gönlünü hoş tutmak için önce milleti otuz altı etnik parçaya bölüyor, Türk milliyetçiliğini ayaklarımın altına alıyorum diyor;

Erzurum’a, Trabzon’a gidince de tek dil, tek din, tek milletten söz ediyor. (Karakolda doğru söyler, mahkemede şaşar) misali.

Bu guruba en son AKP MYK. Üyesi Prf. Dr. Yasin Aktay eklendi.  Aktay, Bayburt üniversitesince çağrıldığı bir panelde, Türk ırkı diye bir ırkın olmadığı, bunun sadece bir sentezden ibaret olduğunu söyleyebiliyor.

Peki, ama bir an için farz edelim ki bunların dedikleri doğru. O zaman koskoca Türk tarihini çöpe mi atacağız, Mete han, Oğuz Kaan, Avrupa’nın bağrına bir hançer gibi saplanan Attila’yı yok mu sayacağız o Attila ki, Avrupa şehir ve caddelerinde bıraktığı eserlerin izleri hala silinmemiş.

Sultan Alpaslan’a ne demeli, Anadolu ya ordularıyla gelip, Romen Diyojen le savaşmadı mı, yani altı yüzyıl hükümdarlık yapmış bir Osmanlı imparatorluğu yalan mıydı?

Ya yerli ve yabancı tarihçiler? Hepsi de yalan mı yazdılar, yüzlerce yıl sadece bu milleti değil, bütün dünyayı Türklük konusunda aldattılar mı?

Fransız tarihçi, yazar La Martin, dört ciltlik Türk tarihini boşuna mı yazdı, boşuna mı söyledi şu sözü La martin: ( Türkler bir ırk ve bir millet olarak yeryüzünün en şerefli insanlarıdır) Tarihçi Naima, Türk illerini gezeceğim diye bir ömrü boşuna mı harcadı Evliya Çelebi? Reşat Ekrem Koçu, onlarca cilt Türk tarihi kitabının yazarı Yılmaz Öztuna, hala hayatta olan İlber Ortaylı bunlar hep yalan mı yazdılar, kandırdılar mı koskoca milleti?

Her fırsatta meydanlara ve kürsülere çıktığınızda Türk Milleti hakkında yazdıkları şiirlerini okuduğunuz Mehmet Akif den, Necip Fazıldan hiç utanıp, sıkılmadınız mı?

Şimdi soruyorum sizlere; geçmişinizde hangi kara lekeler

 

Önceki İçerikÇin Nereye Koşuyor?
Sonraki İçerikİnsan Haklarına Saygı (2)
İdris Türkten 1 12 1949 tarihinde Tokat/Artova da doğdu. İlkokulu Artova Gaziosmanpaşa ilkokulunda, Ortaokul ve Liseyi Turhal da okudu. Berlin Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümünün 2. Sınıfından ayrıldı. Kocaeli Petkim Petro Kimya Fabrikasından emekli oldu. Ülkü Ocakları ve Milliyetçi Hareket Partisi teşkilatlarının her kademesinde görev yaptı. İYİ Parti Kocaeli İl kurucuları arasında bulundu ve İYİ Parti yönetim kurulunda bir dönem görev yaptı. Halen Kocaeli Aydınlar Ocağı İdari Sekreterliği görevini yürütmektedir. Editörlük ve güncel Köşe Yazarlığı yapmaktadır. Biri kız, iki erkek evladı var.