Bundan 63 yıl önce 1949 yılında merhum Türkçü yazarlarımızdan Osman Yüksel Serdengeçti “Türklüğün Perişan Hali ” diye bir yazı yazmıştır. Bu yazının yazıldığı tarih ile bu günkü tarih arasında ne değişmiştir. Bunu takdirini siz okuyucularıma bırakıyorum.
Ben bir Türküm! Perişanım çünkü Türklük perişan o ağlarken ben gülemem. O ölürken ben kalamam. Ben kıtalara iklimlere sığmayan, milletlere hükmeden bir ırkın çocuğuyum. Damarlarımda üç kıtanın ırmakları dolaşır. Denizlerde hür dalgalar beni anar beni söyler.
Hangi seferden, hangi zaferden bahsedeyim? Altaylardan dünyanın bucağına akın edenlerden mi? Çin’i, Viyana’yı soranlardan mı? Asya’da, Avrupa’da, Afrika’da camiler, minareler, kubbeler inşa ederek gökleri ve gönülleri fethedip medeniyet kuranlardan mı? Taç Mahal, Şah Cihan, Gazneliler, Farabiler, İbni Sinalar, Mevlanalar, Horasan erleri, Kırımlar, Kazanlar, Semertkanlar, Taşkentler, Buharalar şimdi kimin memleketi, kimin yerleri.
Ey Sibirya koskoca bir millete mezar olan soğuk donmuş arazi, sinende kimleri saklıyorsun? Dökülen bunca göz yaşları, gömülen bunca sıcak vücutlar, seni ısıtmadı mı? Buzlarını çözmedi mi? Sibirya ses vermiyor, bu uçsuz bucaksız arazi korkunç bir ölüm sükutu içinde.
Kızıl cellatların elindeki Türk elleri ses vermiyor. Türklük ölmüş, öldürülmüş Türklük. Buhara yok, Taşkent yok, Kırım yok, Kazan yok yerlerinde soğuk yeller esiyor. Kızıl Kafir ne bulursa kesiyor.
Sadece yok olan bunlar mı? Dalgası Viyana Surlarına kadar uzanan kahraman ecdat nerde? Hani? Niğbolu, Kosova, Mohaç, Tuna Vadileri, Makedonya dağlarından akan genç sular Vardarlar, Tunalar bu gönül acısını dinlemeden nereye akıyorsunuz?. Şimdi bizde bir zerresi bile kalmayan imparatorluk denizlerinden hangisine? Bu sular ses vermiyor, Tuna ses vermiyor. Geçmiş günler birer hayal olmuşlar.
Kanlı Balkanlar Türklük için bir mezar olmuş bu sular bu ırmaklar kardeşlerimizin cesetlerini denizlere taşımakla meşgul Yugoslavya da, Sırp Milliyetçisi Cani Mihaloviç Türk kesti. Sosyalist Tito Türk kesti Faşist Bulgaristan Türk kesti Komünist Bulgaristan yüz binlerce Müslüman Türk’ü imha etmekle meşgul.
Yunanistan’da kızıl çete Türk düşmanı, Türk köyleri basılır, yağma edilir. Hükümet dış politikada Türk dostu, içeride koyu kanlı bir Türk düşmanlığı devam ediyor. Biz burada Ayasofya’yı müze haline sokarken onlar camileri yıkarak taşlarını hela yapmak için kullanıyor.
Her yerde ve her şeyde bir Türk Düşmanlığı var. Yeni bir ehlisalip karşısındayız. Balkanlardan kovuluyoruz. Balkanlarda boğuluyoruz. Duyan yok biz iş stadyuma maça, topa intikal edince heyecanlanırız. Miting yaparız, bağırıp çağırırız. Bir millet eserleriyle mahvediliyor, insanlar asılıyor. Kan gövdeyi götürüyor, bizde ses yok. Ne hükümetimizde, ne gençliğimizde asılanlar kesilenler bizdendir. Bizim gibi Türktürler, müslümandırlar ve yegane hamileri kurtarıcıları biziz Türkiye dir. Türkiye’de iş yok, bizde iş yok Balkanlardan İran’a geç İran bile şu haliyle Türk düşmanlığı yapıyor. İran’da Türkçe konuşmak Türkçe neşriyat yapmak yasak. İran’ın yarısı Türk’tür. Acemin mübalağa çarkı burada tersine işlemektedir. Altı milyon Türk’ü üçyüzbin’e kadar indiriyor. Türk münevverleri kamplarda inim inim inliyor, devletimiz İran’a bile söz geçiremiyor. İdarede o şuur, Türklük şuuru iradesi yok ki. Aman bana bir şey olmasında ne olursa olsun, idareci olarak da, fert olarak da takip ettiğimiz parola bu.
Yalnız kendini düşünen insan yalnız nefsini düşünen hodbin bir telakki yalnız kendini düşünen idare yalnız kendini düşünen insan o kadar düşünme yarın aynı felaket senin başına da gelecek sen de ağlayacaksın, sende feryat edeceksin fakat duyan olmayacak. En duygusuzluğun ne demek olduğunu o zaman anlayacaksın. Fakat iş işten geçecek sen etrafında ağlayanlara senden medet umanlara senden olan bu insanlara kulaklarını tıkadın. Kör oldun, sağır oldun çek cezanı bunu sana tarih söyleyecek.
Ey kimsesiz insanlar kanlı Makedonya dağlarından Pamir Yaylasına, Altay Dağlarından İdil-Oral Vadilerine kadar uzanan ülkelerde kızıl zorbaların zulmü altında can veren can çekişen kardeşler.
Ey Sibirya’nın uçsuz bucaksız donmuş topraklarındaki yatan genç sıcak vücutlar size sesleniyoruz bir gün gelip intikamınızı alacağız.
Ey
Elleri kan içinde esir vatan içinde dolaşan kızıl cellat.
Ey
Madde ilahtır diyen et çiğneyen leş yiyen 400 yılık musallat ve ey! ..ve ey!… TÜRKLÜĞÜN İLAHİSİ
Allah aşkı Yunusun nefesinde
Millet aşkı Ziya Gökalp’ın sesinden ilham alarak
Sol Asya’nın ırmakları
Akar Türklük deyu deyu
Ol mübarek toprakları
Kokar Türklük deyu deyu
Burçlarında al sancaklar
Hür göklerini kucaklar
Daima tüter ocaklar
Tüter Türklük deyu deyu
Şahin yuvası belleri
Şehit kanından gülleri
Cüşa gelmiş bülbülleri
Öter Türklük deyu deyu
Kırılsın artık halkalar
Vurulsun leşte kargalar
Bahri hazarda dalgalar
Atar Türklük deyu deyu
Yabancılarda yurdumuz
Devasız kaldı derdimiz
Altaylarda bozkurdumuz
Gezer Türklük deyu deyu
Bu vesileyle büyük insan büyük Türk düşünürü Osman Yüksel Serdengeçti’yi rahmetle anıyoruz. Mekânı Cennet olsun.