Türklüğe Düşmanlık İslam’a İhanettir

90

 

Osmanlı’nın dağılma döneminde müritleriyle birlikte Suriye üzerinden Hacc’a giden Seyyid Abdülhakim Arvasi‘ye (Necip Fazıl’ın üstadı) oranın ileri gelenleri kendisine medrese yaptırarak her türlü imkânı sağlayacaklarını taahhüt ederek Arabistan’da kalmasını istemişler. “Osmanlı zaten öldü, Türk diye bir şey kalmamıştır” denilince Abdülhakim Arvasi sinirlenip yerinden kalkmış “Dünyada iki Türk kalsa biri benim!” diyerek meclisi terk etmiş.

Dağılan Osmanlı’dan bir Türkiye Cumhuriyeti çıkarabilmemizin önemli sebeplerinden biri (etnik kökeni ne olursa olsun) din adamlarımızın çoğunda görülen bu Türklük duygusudur.

Bu durumu gören bölücü ve emperyalistlerin ana çalışma noktalarından birisi din ve milliyetimizi birbirinden koparmak ve hatta birbirine aykırı hale getirmeye çalışmak oldu. Bunun için özellikle din adamlarında (cemaat, tarikat önderleri ile din görevlilerinde) bu nifakçı anlayışı yerleştirmeye çalıştılar.

*****

PKK‘yı devletle pazarlık edecek güce eriştiren kırılma noktası, bir yandan konunun “Kürt Sorunu” olarak adlandırılması, diğer taraftan da Türk Milleti kavramının Türk, Kürt, Çerkez, Laz, Arap, Gürcü, Roman vd diye sayılarak diğer etnisitelerle aynı seviyede konumlandırılmasıdır.

Buna toplumumuzun iki kutsalı din ile milliyetimizi birbirine düşman gösterme ve Türk milliyetçiliğini, ayaklar altına alınması gereken, İslam’a aykırı bir akım gibi gösteren siyasi anlayışı ilave edebilirsiniz.

Ayrıca “geçmişimizle hesaplaşma” başlığı altında, tarihimizin utanılacak soykırım ve zulümlerle dolu olduğunu, geçmişimizde Kurtuluş Savaşı dâhil gururla anlatabileceğimiz hiçbir başarı olmadığını anlatan şarlatanların baş tacı edilmesi de bu kırılma noktasına gelmemize yardımcı olmuştur.

Son on yılda bu politika dönüşümü sonrasında ayrılıkçı Kürtlerin sayısı arttı. Fakat bundan daha tehlikelisi Türk olduğundan şüphelenenler ile Türk olmaktan utananların sayısının artmasıdır.

Başta devletimizi yönetenler olmak üzere, Anayasa’dan Türklük kavramını çıkarmaya çalışanlar ile zihni bulananların bu akıl karışıklığından kurtulmaları için Seyyid Ahmed Arvasi‘yi okumalarının tam zamanıdır.

*****

S. Ahmet Arvasi kendisi Hazreti Peygamber soyundan gelen bir Seyyid yani Arap asıllı olduğu halde neden Türk Milliyetçisi olduğunu şöyle ifade ediyor:

“Ben Afrika’nın ortasında doğmuş bir zenci olsaydım ve bu aklım da bende olsaydı yine Türk milliyetçisi olurdum. Çünkü ben Amentü’ye iman ettiğim gibi iman ediyorum ki, Türk milletinin de İslâm âleminin de mazlum milletlerin de kurtuluşu Türk milliyetçilerindedir.”

“Bir kere Sahabe-i Kiram’dan sonra İslâm’a en büyük hizmeti yapan Türklerdir.”

“Hayretle gördüm ki, bu ülkede Türk kelimesinden ürkenler var. Yine hayretle gördüm ki, bu ülkede İslam kelimesinden ürkenler var. Ve yine ürpererek gördüm ki, bu ülkede Türk ve İslam kelimelerinin yan yana gelmesinden dehşete kapılan kişi ve çevreler var.”

“Dinimizin ve milliyetimizin düşmanları, din ve milliyet gibi iki mukaddes varlığımızı birbirine düşman göstermek oyunundan kolay kolay vazgeçeceğe benzemiyor.”

“İslam dünyasını esir almak isteyen şer kuvvetlerin ilk hedefi Türk devleti ve Türk milleti olmuştur.”

“Ben, İslam iman ve ahlakına göre yaşamayı en büyük saadet bilen, Türk milletini iki cihanda aziz ve mesut görmek isteyen ve böylece İslam’ı gaye edinen Türk milliyetçiliği şuuruna sahibim. Benim milliyetçilik anlayışımda asla ırkçılığa, bölgeciliğe ve dar kavmiyet şuuruna yer yoktur. İster azınlıklardan gelsin, isterse çoğunluktan gelsin her türlü ırkçılığa karşıyım.”

“Bunun yanında Şanlı Peygamberimizin “Kişi kavmini sevmekle suçlanamaz. Kavminin efendisi, kavmine hizmet edendir. Vatan sevgisi imandandır” tarzında ortaya koydukları yüce prensiplere de bağlıyım.”

“İnanıyorum ki, hem Türk hem Müslüman olmak hem de muasır dünyaya öncülük etmek mümkündür. Ecdadımız bütün tarihler boyunca bunu denediler ve başarılı oldular. O halde bizler niye bu tarihî misyonumuzu yerine getirmeyelim?”

“Kesin olarak iman etmişimdir ki, Müslüman Türk milleti ve onun devleti güçlüyse, İslam dünyası da güçlüdür.”

“Vatanımız ve milletimiz dört bir yandan ayrı renk ve biçimde gelişen kültür emperyalizmine maruz kalmaktadır. Kapitalist ve komünist oyunlara ilaveten Arap ve Fars kültürünün ülkemizdeki tahribatı çok büyük olmaktadır.

*****

Abdülkadir Sezgin anlatıyor: Üstad Necip Fazıl Kısakürek‘i ziyarete gitmiştim. Arvasi Bey de orada idi. O günlerde Ahmet Arvasi MHP ve Türkeş’i, desteklemekte; Necip Fazıl da MSP ve Erbakan’ı desteklemekteydi. Bir ara Necip Fazıl Arvasi’ye sordu: “Ahmet mensup olduğunuz soyunuzu dikkate aldığınızda, şimdi bulunduğunuz o yeri (MHP ve Türkeş’i desteklemeyi) beğeniyor musunuz? Kendinizi oraya yakıştırıyor musunuz?”

Arvasi Hoca bu soruya şöyle cevap verdi: “Efendim öz be öz bir Türk olan Kısakürek ailesine mensup olduğunuzu ve her zaman Türk olmakla iftihar ettiğinizi dikkate aldığınızda, siz bulunduğunuz yeri (MSP ve Erbakan’ı desteklemeyi) beğeniyor musunuz? Türk’ten bahsetmeyen bu kimselerin arasında olmayı asaletinize yakıştırabiliyor musunuz?”

Necip Fazıl sonradan MHP’yi desteklemeye başladı. Diyeceğim o ki üstadın Erbakan’dan Türkeş’e dönmesinde Ahmet Arvasi’nin önemli bir hissesi vardır.

*****

Son söz: Keşke, herkes kendine yakışan yerDE olsa. Ne PKK meselesi kalır, ne bölünme tehlikesi. Ne de Anayasadan ve ruhumuzdan Türklüğü çıkarma kompleksi.

 

 

 

Önceki İçerikKaliteli Yaşamda Pozitif Emeğin Gücü
Sonraki İçerikBüyük Bir Hayal Kırıklığı Daha
Avatar photo
Doğum 20.07.1956 BUCAK-BURDUR Eğitim Cumhuriyet İlk Okulu, Bucak Lisesi (Mezuniyet 1973) İstanbul Üniversitesi Kimya Fakültesi - Kimya Yüksek Mühendisliği (Mezuniyet 1978) İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi (Mezuniyet 1995) Çok sayıda şirket içi ve şirket dışı eğitim programlarına iştirak. (ISO 9000, Toplam Kalite Yönetimi, Verimlilik, İş İdaresi, Pazarlama, İstatistiksel Proses Kontrol, Kişisel Gelişim, Kişisel İmaj ve diğer konularda onlarca eğitim programı) 1978-1980 Akyazı/Sakarya Yonca Süt Fabrikası İşletme ve Laboratuar Şefi 1980-1995 Petkim A.Ş. Yarımca Kompleksi (İşletme Mühendisi, İşletme Şefi, Başmühendis.) 1995-2001 Satış Müdür Muavini 2001-2004 Tüpraş Körfez Petrokimya ve Rafinerisi Ticaret Müdür Yrd. 2004 - 01.02.2007 Tüpraş Körfez Petrokimya ve Rafinerisi Ticaret Müdürü. 01.02.2007 - 30.09.2007 Tüpraş Körfez Petrokimya ve Rafinerisi İnsan Kaynakları Müdürü. 01.01.2008 - 30.10.2008 Yantaş Yavuzlar Plastik A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı. 8. Beş Yıllık Kalkınma Planı Kauçuk Ürünleri Sanayii Özel İhtisas Komisyonu Başkanlığı yaptı. (2001) 03.03.2010- Serbest Avukat Medeni Hal :Evli ve İki Çocuklu Lisan : İngilizce (İntermedite level) Sosyal Faaliyetler :İstanbul Üniversitesi Korosu, Kubbealtı Musiki Cemiyeti ve halen Tüpraş Türk Sanat Müziği Grubunda korist. 250 mühendis üyesi bulunan Petkim Mühendisler Derneği'nde 4 yıl başkanlık yaptı. Kocaeli Aydınlar Ocağı'nda Başkan Yardımcısı, Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yaptı. Halen Yönetim Kurulu Başkanı. 2001-2002 yıllarında Kocaeli TV' de, "Geniş Açı" adlı siyasi, sosyal, kültürel tartışmaların yapıldığı programın yapımcılığı ve sunuculuğunu yaptı. Halen Kocaeli Gazetesinde haftada bir köşe yazısı yayınlanmaktadır. Bu yazıların tamamı kocaeliaydinlarocagi.org.tr sitesinde yer almaktadır.