Türkiye’yi Bekleyen Tehlike!

104

Tüm canlılar ve tüm insanlar aynı Yaradan’ın eseri değil mi?

O halde, “insanın -insana, insanın-doğaya saldırısı neden?

Aynı dine inanan ve fakat farklı mezhebin mensubu olanlar birbirini boğazlıyor!

Kimler yetiştirdi bu insanları?

Nasıl bu kadar vahşi, acımasız olabiliyorlar?

Farklı etnik, dinsel kökenden insanlar “bir arada insanca yaşama iradesi” içindeyken, sonra nasıl oluyor da “etnik köken” nedeniyle düşman olup birbirinin canını alabiliyor?

Savaşlar da terör olayları da “kanlı birer ticaret” dir!

Küresel egemenler, toplumları birbirine kırdırarak daha büyük zenginliklere ulaşıyorlar.

Petrol ve maden kaynaklarına el koyuyor, yıkılan kentleri yeniden inşa ediyor, savaşlar ve terörle dünyaya saçtıkları ölümcül hastalıkların tedavisiyle yeni sömürü alanları yaratıyorlar.

Küresel düzenin bu kirli oyunlarının farkına varamayan zavallılar, hiç uğruna ölüyor, sakat kalıyor, sefalet içinde sürünüyor.

Bu kirli savaşa “gönüllü nefer” olanlar, küresel efendilerin elindeki ipleri görmüyorlar!

Ülkemiz büyük bir kaosun içinde.

Yeniden “kardeş kavgasının “başlamasından ya da “dindar-dinsiz”  diye insanların birbirini boğazlamasından kaygılananlar var!

Mesleğim ve ilgim gereği, hemen bütün gazeteleri incelerim. 27 Ekim 2014 Pazartesi günkü Milli Gazete’de Mehmet Şevket Eygi’nin “Önemli Tavsiyelerim” başlığı altında yazdıkları beni hayli düşündürdü. Bu tavsiyeleri sizinle paylaşıyorum:

Mehmet Şevket Eygi diyor ki;

“…Bu yazdıklarım 5-6 ay sonrası için geçerlidir ve çok önemlidir.

1-   Toplumsal anarşi ve kaos başlarsa, yağmacılara karşı tedbirli ol. Kapını sağlamlaştır.

2-   Bir haftalık veya on günlük (daha fazla için de olabilir) yiyecek stoğu yap. (Soğan ve sarımsağı ihmal etmeyin. Her ikisi de tabii ilaçtır.)

3-   On günlük su (içme ve kullanma suyu) stoku.

4-   Soğuk kış aylarında doğal gaz kesilirse soba, odun ve kömür.

5-   Elektrik kesilmelerine karşı mum, gazyağı lambası vs.

6-   İlk yardım için tıbbi malzeme, aspirin, Çin Yağı, romaren=biberiye,lavanta yağı gibi birkaç temel ilaç.

7-   İstanbul’dan yazlığına veya köyüne intikal edebilmek için plan ve program yap.

8-   Bir kenara bir ay yetecek kadar para koymaya çalış.

9-   Yaşadığın mahallede, apartmanda aklı başında kimselerle toplanıp gerekli kararları alın.

Mehmet Bey daha sonra “Manevi tedbirler” de alınmasını öneriyor.

Bu satırları okuyunca “Acaba bir iç savaşa mı gidiyoruz? Mehmet Bey bunu nereden biliyor? Ya da neden böyle bir yazı yazma gereği duydu?” diye düşündüm.

Peki, sizler, bu satırları okuyanlar;  sizler ne düşünüyorsunuz?

Ülkemiz iyi ve doğru yönetiliyor mu?

Ülkemizi yönetme yetkisini alanlar neden hep ABD’nin kuyruğunda siyaset yapıyorlar?

“Ordu vesayeti” dediler, şimdi “Paralel” dedikleri iş ortaklarıyla Ordumuzu perişan edip, yıllar sonra “Kumpas” dediler!

Yargı’yı kendilerine biat ettirdiler!

Ama bir türlü “ABD Vesayetinden” yakayı kurtaramıyorlar!

Neden acaba?