Batı emperyalizminin öncülerinden Fransa, tarihte yaptığı katliamları ve soykırımları unutturmak için yeni bir girişimde bulunuyor. Fransız Parlamentosu, “Fransa’nın tanıdığı soykırımları inkâr edenlere” hapis ve para cezasının verilmesi için hüküm içeren yasayı 19 Aralık’ta oylayacakmış. Soykırımı inkâr edenler bir yıl hapis ve 45 bin avro para cezasıyla cezalandırılacakmış. Anlaşılan Fransa’nın bıçkın cumhurbaşkanı, Türklerden alacağı cezalarla batmakta olan ekonomisini düzelmeyi hedeflemekte…
**
Yasa kabul edilirse ne olur?
Bunun anlamı şudur; ister Fransız vatandaşı olsun, ister olmasın; bir kişi konu hakkında fikir beyan ederken “Türkler Ermenilere Soykırım Yapmadı” dediği takdirde, Fransa yasalarına uymamakla suçlanacak ve cezaları kesilecek demektir. Bunun ne kadar gerçekleşeceği zaman gösterecektir.
En çok zorlanacak olanlar bilim insanları ve tarihçilerdir. Örneğin bir tarihçi ya da bir bilim insanı bilimsel bir toplantıda; “Türkler Ermenilere soykırım yapmamıştır, işte size belgeler” diyecek olduğunda; Fransız yasalarına uymadı diye karakola davet edilebilecektir. Bu ne kadar mümkün olur bilemem ama teoride mümkün!
Bu yasanın alt yapısı daha önce; 29 Ocak 2001 tarihinde hazırlanmıştı. Bu hazırlık, “Fransa, 1915 yılındaki Ermeni soykırımını tanır” kararına dayanmaktadır. Bu kararın akılla, bilimle, sosyal mantıkla ilgili olduğunu iddia eden yerli “kriptolar” olabilir belki, ama gerçek çok daha farklıdır.
Şayet bu onay olursa, diğer emperyalist Batı ülkeleri ne diyebileceğini sanıyorsunuz? Örneğin, başta “ağababa” ABD ve çömez “AB” ülkeleri ne diyecekler?
“Mantığı olmayan bir karar” mı diyecekler?
“Bilime, bilimsel akla, diyalektiğe aykırı akılsızca bir karar” mı diyecekler?
Hiç sanmıyorum…
Zira hedefe konulan Türkler, Türkiye… 1919-1923 yılları arasında işgal ettikleri Anadolu’da boğulmak istenen, yok edilmek istenen Türk Milleti idi… Mustafa Kemal’in önderliğinde; başta Fransızlar olmak üzere Anadolu’dan Batı emperyalizmin kovulmasını hazmedemediler… Onun için Türkler var hedeflerinde… “Yok oldu” sandıkları Tükler hâlâ ayaktalar… Ebediyen de var olacaklardır…
Ermeni diasporasının yoğun çalışmaları sonucunda; önce Kanada ve ABD’nin birçok eyaletlerinde alınana kararlarla; 1915 olayları sözde “soykırım” olarak kabul edildi parlamentolarında. Fransa da buna bağlı olarak ülkesinde pek çok heykel, anıt dikerek Ermeni diasporasına destek verdi.
**
Ne yapılabilir?
Türkiye, artık savunmadan çıkıp süratle hücuma geçmelidir. Başta ABD ve Fransa, İtalya olmak üzere Batı emperyalizminin yaptığı tarihi katliamları belgelerle dile getirmelidir. Batılı emperyal güçlerin sömürdükleri, yok ettikleri insan ve doğal kaynakları dile getirmelidir Türkiye. Onların döktükleri masum insan kanı ve soyunu kuruttukları insanların haklarını dile getirmelidir… Ortadoğu, Afrika ve Asya kıtalarındaki ayıplarını belgelemelidir… Irak’tan Afganistan’a kadar işledikleri cinayetler, katliamlar, ırza geçmeler, insanlık dışı işlemler anlatılmalı, dünyaya yayılmalıdır… Ve Türkiye, hâlâ aynı çirkinliği sergileyip durmakta olan Batı emperyalizmine karşı “cılız” seslerle gün geçirmemelidir…
**
Fransa’nın Ayıpları Yüzüne Vurulmalıdır
İşte bilinen ayıpları;
1- Fransa’nın örtbas etmeye çalıştığı1945’te Cezayir’de uyguladığı soykırım olayları.
2- İkinci Dünya Savaşında ölüm fırınlarına gönderilen 11.000 Yahudi çocuğun dramı…(Kaynak: H.Demir, 13.12.2011, Yeniçağ Gazetesi)
Çoğu kimsenin bilmediği hatta duymadığı bir ayıbı Fransa’nın işlediği cinayettir. Olay şöyledir: Yıl,1941-1944 arası… İkinci Dünya Savaşı tüm hızıyla devam ediyor… Hitler her tarafı işgal ediyor… Fransız emniyet teşkilatı, Hitler’e yaranmak için 4-11 yaşları arasında olan yaklaşık 11.000 (onbir bin) Yahudi çocuğu zorla ailelerinden alıyor ve Polonya’daki Soykırım kamplarına gönderiyor. Akıbetleri malum…
İlginç olanı ise, Hitler, Fransa’dan böyle bir talepte de bulunmamış!!!…
Neden yapmışlar? Diye sorulabilir; faşist Hitler’e yaranmak ve Paris’i işgal ederken Fransız “zevkine” dokunmasınlar diye, herhalde… Bir de o zamanlar da geçerli olan, -günümüzdeki gibi- yalakalık… Fransızlar da Hitlere yalakalık yapmak için olabilir…
Bu mide bulandırıcı işlemi yapan Fransa, kalkıp Türkiye aleyhinde yasa çıkartıyor, iyi mi?
Şu husus akla geliyor; Fransa bu ayıplarını gizlemek için, insanlar gündeme getirmesinler diye “yavuz hırsız” örneği gibi, hem suçlu hem de güçlü çıkmak için, kendi ayıbı yerine başkasını suçluyor… Ermeni soykırım bahanesiyle Türkiye’yi hedef tahtasına oturtuyor. 1915 Ermeni tehcirini “soykırım” olarak iddia edip, suçlamakla kendisine ait bu iğrenç vakaları unutturmak istiyor…
**
Soralım Bay Sarkozy’ ya
Bay Sarkozy gaz fırınlarına yolladığınız yaklaşık 11.000 Yahudi çocuğun günahı ile yüzleşmeye hazır mısınız?
Yahudi çocuklarını Hitler’e savaş rüşveti olarak sunmakla, akıtılan o yavruların kanında boğulmayacağını mı sanıyorsunuz?
Cezayir’de katlettiğiniz masum insanların hesabını vermeye hazır mısınız?
Başkanı olduğunuz Fransa’yı yukarıda ifade ettiğim ayıplarla yüzleştirmeyi düşünüyor musunuz?
Bir soru da bizim “entel-dantel” takımına; “Tarihimizle yüzleşelim” masalı devletimizin temel felsefesini yermeye çalışan, geçmişinden intikam almayı bir amaç haline getiren, devleti dövmeyi marifet sananlar, ne diyorsunuz Bay Sarkozy bu yüzleşmeye yanaşır mı? Yoksa “hayır, yanaşmaz; orası Avrupa, o cambazlığı ancak bizim gibi köşekapıcıları yapar” mı diyeceksiniz?
**
Hatırlatma Yapalım…
Hatırlayınız, daha çok zaman geçmedi aradan, Kıbrıs Rum tarafı İsrail’le Akdeniz’de petrol ve doğal gaz arama antlaşması yapmıştı ya, Türkiye de yüksek perdeden esmiş gürlemişti ya, hatta savaş gemilerini bile göndermişti bölgeye ya… Hatırladınız değil mi?!…
Sonuç ne oldu? Bilen var mı? Petrol arama platosu bile kuruldu, arama devam ediyor… Türkiye’den ses var mı? Yok… Zaten ne demişlerdi Rumlar? “Türkler tehdit eder ama hiçbir şey yapamaz!” İşte bütün mesele bu cümlede saklı…
Bugüne kadar Türkiye’ye zarar verenler hep cezasız kaldı, her şey yanlarına kâr kaldı… Örnek mi? İşte İsrail… Dokuz tane sivilimizi katletti mi? Etti… Karşılığı? Tısssss… Askerin başına geçirilen çuvallar mı dersiniz, savaş uçaklarının yazılım kotlarını çözen ve intihar süsü verilen ASELSAN elektronik mühendislerin cinayetlerini mi dersiniz… Hangisini hatırlatalım!
Sonuç…
Türkiye’ye zarar veren her kim olursa olsun, zararını karşılığı olan cezası kesilmelidir. Fransa da bilmelidir ki, Türkiye’ye yapılacak bir haksızlık mutlaka mislisiyle karşılığı kendilerine geri dönecektir. Bir ülkeye bir fatura kesiyorsanız ya da size kesiliyorsa bunun bir karşılığı olduğunu herkes bilmelidir. Başta Ankara’da oturan siyasi irade… Aksi halde Türkiye’yi şamar oğlanına döner…
İyi de, Ankara’da oturanların karşı fatura kesebilmelerine siyasi iradesi var mı? Diye soracaklara verecek cevabım yoktur; cevabını kendileri arayıp bulsunlar…