Türkiye Neden Bu Durumda?

56

 

Türkiye’de yaşanan olayların arka planını hiç kimse araştırmak istemiyor. Günlük tepkilerle görevimizi yaptık sanıyoruz.

Mesele basit bir mesele değil. Yabancılar Türk tarihini bizden iyi bildikleri için Türkiye üzerinde büyük oyunlar oynuyorlar.

12 Eylül 1980 darbesi ile Türk milliyetçileri tutuklanmış, ceza evlerinde işkencelere tabi tutulmuşlardır. Sistem intikamını ülkücülerden almıştır. O tarihte hangi zihniyettir bilinmez, bölücülerle Türk milliyetçilerini aynı görmüştür. Darbenin esas gayesi, sistemin intikamını almak için vatanını seven gerekirse uğrunda ölmeyi göze alan Türk gençlerini yıldırmak ve sisteme uyan yeni bir gençlik, diskotek gençliği, ABD hayranı gençlik yetiştirmektir.

Bunun için, 1989 tarihinde liseler için yazılan Milli Güvenlik Bilgisi kitabında milliyetçiler, ülkücüler şöyle tarif ediliyordu;

“Bir doktrin olarak kabul ettikleri görüşleri doğrultusunda devletin yeniden teşkilatlanmasından hareketle siyasi, sosyal ve ekonomik yapıda değişiklikler yaparak bir kadro oluşturulması, bu kadronun devlet gücünün yerine geçirilerek her ne şekilde olursa olsun iktidar yapılması, benimsenen ilkelerin yanı sıra, TEK LİDER prensibinde kabul edilerek zaman zaman PANTÜRKİZM propagandasına yönelinmesi

Bir bütün haline getirdikleri ideolojik, düşüncelerinin sonuçta devlet anlayışına hakim duruma getirilmesidir.

Bu unsurları sürekli şekilde komünizme karşı oldukları temasını işleyerek ve bu faaliyetlerini milliyetçiliğin gereği olarak yaptıklarını savunarak 12 Eylül 1980 hareketi öncesinde yurdumuzda yaşanan terör ortamının bir yanı durumuna gelmiştir.”

Ne acıdır ki ders kitabı olarak yazılan ve Türkiye Cumhuriyeti’nin liselerinde Milli Güvenlik dersi olarak okutulan bu kitapta Türk milliyetçiliği suç sayılmış, Türk milletini sevmek Pantürkizm kabul edilmiş, sanki kötü bir şey yapmış gibi Türk milliyetçileri yurdumuzda yaşanan terör olaylarını Güneydoğu’yu kan gölüne çeviren otun bin insanımızı öldüren asker, polis, öğretmen, imam, bebek katilleri ile birlikte terör ortamının bir yanı olarak gençlere öğretilmiştir. Yani PKK ile aynı kefeye konmuştur. Türk milliyetçilerini eli kanlı terör örgütünün bir yanı olarak gösteren kitap aşırı solcuları, teröristleri nasıl anlatmaktadır?

Kitaptan aynen aktarıyorum;

“Bütün aşırı sol ve komünist teşkilatların amacı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin mevcut anayasal rejimini yıkarak ülkemizin tümünde veya arzuladıkları bölümlerinde Marksist-Leninist-Maoist bir düzen kurmak ve Komünist ideolojinin yayılmasını sağlamak şeklinde özetlenebilir.

Bu grupların her fırsatta kullanmak istedikleri işçilerin haklarını kazandırma, ezilen zümreleri kurtarma, gelir dağılımındaki adaletsizliği giderme, herkese eşit eğitim imkânı sağlamak, herkese iş imkânı sağlamak, ülkeyi tam bağımsızlığa kavuşturmak gibi sloganları amaç görünümü altında fakat nihai amaçlarını gizlemeye ve yandaş teminine yönelik propaganda faaliyetleri olduğunu özellikle vurgulamak gerekir.”

Ne kadar güzel, lise talebeleri bu sloganları okuduğunda ne ulvi sözler tam bir sosyal adalet, biz de solcu olalım diye düşünmezler mi? Kaldı ki bu aşırı solcuların terörün bir parçası olduğu da kitapta belirtilmemiştir.

Ülkemizin insan haklarını savunmak, Türk milletinin tarihteki rolünü savunmak anlamına gelmiyor. Amacı bölücülük olan etnik politikayı savunmak anlamına geliyor. Gençler artık ülkelerine ve milletine değil yabancı güçlere güveniyorlar. Onun için bahsettiğimiz kitaplar yazılmış, gençler ABD hayranı olarak yetiştirilmeye çalışılmıştır. Sayısız televizyon kanalları açılarak millet dizi filmlerle yarışma programlarıyla uyutulmuş ve Türk gençliği milli değerlerden yoksun bırakılmıştır.

Türk milleti sadece, bulunduğu coğrafyada değil, dünyada sayısı bir elin parmakları kadar olan güçlü milletlerden birisidir. Bilindiği gibi, millet olmanın üç unsuru vardır.

1-Siyasi-İktisadi ve Askeri bakımdan devletin bekası

2-Sosyal bakımdan toplumun tamamı ile ilgili menfaatler

3-Kültürel bakımdan milli kimlik

Türkler, tarihte millet ve devlet olmanın en güzel örneklerini vermişlerdir. Türkiye Cumhuriyetin temel ilkelerinden taviz vermeden devlet-millet kaynaşmasını gerçekleştirmesi gerekmektedir.

Devlet-millet kaynaşmasını sağlamaya çalışanları hapislere tıkayıp, devletin okullarında bu kitapları okutmaya çalışanlar, unutmasınlar ki Türk milleti, bu oyunları bozacak güçtedir.

Atatürk diyor ki; Hangi istiklal vardır ki, yabancıların nasihatleri ile yabancıların planları ile yükselsin. Tarih böyle bir olay kaydetmemiştir.