Türkiye Bir Kısım Ülkelere Yardım Elini Uzatıyor

116

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ve Başbakanlığa bağlı “TİKA” (Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi) arasında bazı konularda ortak çalışmak üzere karşılıklı imzalanan protokol gereği Pakistan ve Karadağ’da içmesuyu, kanalizasyon arıtma tesislerinin, depolarının ve hatlarının projelerini yapıyoruz. Bunların inşaatlarına da yakında Türkiye tarafından başlanacak, bizler de yine uzman kuruluş olarak uzman teknik elemanlarımızı göndererek inşaatlarını takip edeceğiz. Böylece işlerin salimen bitmesini ve hizmete girmesini sağlayacağız.

TİKA kurumunun organizesiyle Karadağ Cumhuriyetine giderek orada 3 adet yerleşimin içmesuyu ve kanalizasyon projelerini 8 günlük yorucu bir arazi çalışmasıyla yaptık. Bu vesileyle pek de tanınmayan “TİKA” yı anlatmak istedim.

Rus lider Gorbaçov zamanında Sovyetler Birliği’nin dağılması sebebiyle  Türk Cumhuriyetleri için boşluk doğdu. “TİKA” bu süreçte Türkiye’nin nüfuzunu artırmak, ilişkileri geliştirmek ve kalkınmasında yardımcı olmak gayesiyle 1992 yılında uluslararası teknik yardım kuruluşu olarak kuruldu. Ancak ilk yıllar aktif çalışamadı. Türkiye, devlet olarak Türki cumhuriyetlerin beklentilerine cevap veremedi ve gerekli çalışmaları yapamadı. Ancak 2002 yılından sonra  dış politikadaki değişiklik, Türkiye’nin dış dünyaya gittikçe artan ilgisi sebebiyle çalışmalarını hızlandırmış, Türk ve Müslüman dünyasına yardımları artırmış. Projelerinde ilgili ve uzman kuruluşlarla beraber çalışmış. Tika’nın çeşitli ülkelerde yaptığı çalışmalar “Türkiye büyük ülke” dedirtmeye başlamış, “kendine hayrı olmayan Türkiye” algısını değiştirmeye başlamış.

Kurum hakkında geniş bilgi almak için www.tika.gov.tr adresine bakılabilir. Burada Türkiye tarafından fakir Türk ve müslüman ülkelere yapılan; sağlıktan eğitime, inşaattan ulaşıma, içme suyundan tarım sulama sistemlerine kadar geniş bir yelpazedeki projeler ve yatırımlar detaylı olarak anlatılıyor. Bu zamana kadar dış hizmetlere 5 milyar dolar para harcanması, bir zamanlar birkaç yüz milyon dolar borç para bulmak için ülke ülke gezdiğimiz yıllarla bu gün arasındaki önemli farkı ortaya koyuyor. Ve bugünlerimize şükrediyor, gurur duyuyoruz. Üstelik yardım için gittiğiniz ülkelerde size minnettar bakışları, sahip çıkılma hissi, hiçbir menfaat gözetilmeden yapılması değer biçilemez bir duygu. Türkiye’nin büyük bir ülke olduğunu hissediyorsunuz.

Bir Afrika atasözü ” Batılılar geldiğinde bizim elimizde madenlerimiz ve kaynaklarımız vardı, onların elinde İncil. Gözümüzü kapayıp dua etmemizi istediler. Gözümüzü açtığımızda bizim elimizde inciller, onların elinde madenlerimiz ve kaynaklarımız vardı” der. Türkiye’nin tarihi boyunca yaptığı gibi karşılıksız yardımı gözlerini yaşartıyor. Bunu da size belli ediyorlar.

Gelişememiş olan fakir ülkelerde zaten yönetim problemleri, diktatörlükler, aşırı dengesiz gelir  dağılımı, ufuksuzluk, halkı düşünmeyen bencil idareciler, eğitimsizlik gibi pek çok sıkıntılı durum bulunmaktadır. Bütün bu dertler,  en temel ihtiyaçlar olan yeme, içme, giyinme, eğitim, sağlık gibi  konuların çözümünü engellemektedir. BM raporlarına göre dünyada başta çocuklar olmak üzere senede 2 milyon kişi, susuzluk ve su kirliliği sebebiyle hayatını kaybetmektedir ki bu kayıplar hiç şüphesiz gelişememiş fakir ülkelerde oluyor.

TİKA, başta Afrika olmak üzere dünyanın farklı bölgelerde yaşanan ve insan hayatının en önemli maddesi olan su konusunda sıkıntıyı gidermek için de gayret ediyor. Fazlaca su kaynağı bulunmayan kurak iklime sahip ülkelerde, kuyular vasıtasıyla sağlıklı içme suyunu temin ediyor ve bu suyu evlere ulaştıracak şebekeleri inşa ediyor. 

Yardımlar Kırgızistan’dan Somali’ye, Bosna Hersek’ten Pakistan’a kadar pek çok ülkeye yapılıyor. Nakit para olarak değil, projeler yapma ve tesis kurma şeklindedir. Hastaneler, okullar, ibadet yerleri, sosyal binalar, su ve kanalizasyon tesisleri gibi pek çok yeni inşaatın yanı sıra Osmanlı eseri köprülerin, camilerin, kalelerin restorasyonunu da yapıyor.

Bu yardımları Türkiye’deki yardım kuruluşları da yapıyor. Geçen yıl Kocaeli’den 19 kişilik bir gönüllü doktor grubu Kara Afrika’nın sömürülmüş, kara talihli ülkesi Çad’a gitmişti. Gruptaki genel cerrah arkadaşım yüzlerce ameliyat yaptıklarını söyledi. Buradan birkaç ton tıbbi ilaç, malzeme, ameliyat malzemeleri vs. götürdüklerini, yeme içme gibi en önemli ihtiyaçlardan birinin sağlık olduğunu ifade etti. Tabii ki su sıkıntısı çektikleri için en çok su kuyusu açılmasına ihtiyaç olduğunu gördüklerini anlattı. Çok çeşitli grupların bilhassa fakir afrika ülkelerine yardımlar için gittiğini sizler de basından takip ediyorsunuzdur. Su kuyusu açmak, kurbanları ulaştırmak, ameliyatlar ve sağlık muayeneleri yapmak gibi sebeplerle milletimiz, insanlığını son yıllarda daha fazla göstermeye başladı. Bunu memnuniyetle takip ediyoruz ve daha güzel hizmetler için ümitliyiz.

Bu vesile ile sağlımızın şükrü, çoluk çocuğumuzun sadakası olarak ülkemizdeki ve dış dünyadaki fakirlere yardımı esirgemeyelim. Gerek kurban bayramlarındaki kampanyalara, gerekse yıl boyu süren su kuyusu açma kampanyalarına katkıda bulunabilirsek vicdanen rahatlar, geriye de eserler bırakmış oluruz.