Bir önceki yazımızda; 29-Mayıs/ 03-Haziran 2013 tarihleri arasında Kosova Aydınlar Ocağı’nın düzenlemiş bulunduğu şura toplantısına Türkiye’den Aydınlar Ocakları Genel Başkanı Sayın Prof. Dr. Mustafa Erkal’ın başkanlığındaki 200 Türk Aydın’ın iştiraki ettiğini belirtmiştik.
Kosova ziyaretimiz nedeniyle bir takım görgü ve tespitlerimizi sizlerle ve özellikle Kosova Türk ve Arnavut topluluğuyla paylaşmak istiyorum.
İnsanın bulunduğu mekânını bir akvaryum veya fanusa benzetirsek bunun içinde bulunanlar etrafını iyi tahlil edemezler. Buna mekân körlüğü diyebiliriz. Bizim bu tespitimizi 1550’li yıllarda yaşamış divan şairlerimizden Hayâlî Bey bir beytinde;
“Cihân-ârâcihâniçindedür arayıbilmezler O mâhîler ki deryâiçredürderyâyı bilmezler.”
Söyleyerek veciz bir şekilde ifade etmiştir.
Öyle ki doğup büyüdüğüm memleketimi her ziyaretimde, orada yaşamadığım için eksik ve fazlalıklarını her gittiğimde gözleyebilmekteyim. Kosova ziyaretimizde öyle bir şey.
Kosova Cumhuriyeti hakkındaki tespit ve kanaatlerimizi belirtmemize sebep 1.900.000 nüfuslu bu küçük Devletin Türk Aydını ve Türkiye açısından gösterdiği önemindendir. Bu önem Kosova Cumhuriyetinde yaşayan topluluklardan biride Türk toplumudur. Türk nüfusunun 60.000kadar olduğu ifade edilmiştir. Ancak Türkiye’ye Balkan Soykırımı nedeniyle göçen en az yaklaşık 2Milyon Kosova kökenli Türk olduğunu söylersek abartmış olmayız. Bu sayı ise Kosova’nın bu günkü nüfusundan fazladır. Bu nedenle ilgi alanımızdadır.
Nüfusunun çoğunluğu Müslüman olan Kosova Cumhuriyeti ile tarihi ve kültürel bağların yanında ve bundan ziyade gönül bağımızın daha ağır basması ön planda yer almasıdır.
Ülkelerin nüfus ve yapısıyla gelişim potansiyeli arasında çok sıkı bir illiyet bağı vardır. Bu açıdan baktığımızda Kosova Cumhuriyeti’nin nüfusu ve yapısı bu gün için ekonomik cazibe merkezi olmaktan onu uzak görülmektedir.
Kuzey yarım kürenin 42,6394 (42°38’21.840″N) kuzey enlemi ve 21,0961 (21°5’45.960″E) doğu boylamda yer alan Kosova Cumhuriyeti 10.912 km2lik alana sahip büyük bir kısmı dağlık olan ülkenin, Kuzeybatısında Karadağ, kuzey ve doğusunda Sırbistan, güneyinde Makedonya ve güneybatısında Arnavutluk bulunmaktadır. BaşkentiPriştine’dir.
Balkan Yarımadasının kuzeybatısında yer alan Kosova’nın kışları soğuk ve kar yağışlı, yazları ise sıcak ve kuraktır.
Bol kar yağışlı dağlık ve dik yamaçlara sahip olması nedeniyle alt yapısını tamamladığında Kosova kış turizmi için gelecek vaat eden bir ülkedir.
Ancak, arazi yapısı ve karasal iklimi açık tarıma fazla elverişli olmaması ülke ekonomisine olumsuz etki eden başlıca diğer faktörler arasındadır. Bunun yanında sera tarımı için şartları uygundur. Arazinin olumsuzluklarına karşılık küçük ve büyük baş hayvancılığının teşvikiyle et ve süt ürünlerinde söz sahibi olabilir.
Kosova’nın ekonomik yönden canlanabilmesinin siyasi ve kültürel alt yapısının sağlamlaştırılmasına bağlıdır.
Bunları şöyle sıralayabiliriz.
1) Etnik temelde Arnavut milliyetçiliğinin ön plandan çıkartılması,
2) Kosovalılık şuurunun geliştirilerek birlikte yaşamanın gereklerinin öne alınması,
3) Tarım ve sanayi alanında ara iş gücü eğitime ağırlık verilmesi,
4) Turizm yatırımları arasına kültür turizmi için alt yapının gerçekleştirilmesi,
5) Priştine hava alanının genişletilmesi ve en az birkaç tane daha hava alanı açılması,
6) Ucuz iş gücü olan ülkenin, bu potansiyelinden yararlanarak yabancı yatırımcılara güven ortamı sağlayıp,teşvik edilmesi,
7) Termal kaynaklarının ıslah edilerek, sanayiye yararlı hale getirilmesi,
8) Mevcut potansiyellerini değerlendirip, hidro elektrik imkânlarından yararlanması,
9) Kooperatifçiliğin bilimsel temeller üzerinde geliştirilerek küçük işletme ve sanayide lokomotif görevi sağlamasının önünün açılması,
10) Prizren gibi eski şehirlerin mimari dokusunun muhafazasına çalışılması,
İlk tespitlerimiz arasında sayabiliriz. Şu anda hava yolu ulaşımı başkent Priştine hava alanından karşılanmaktadır. Bu hava alanı küçük ve yeterli donanıma sahip değildir. Kosova Cumhuriyet’inin ikinci büyük vilayet Prizren’e daha büyük ve donanımlı bir hava alanı yapıldığında hem Kosova’nın ve hem de irili ufaklı Balkan ülkelerinin birçok ihtiyacına cevap verecektir. Amaca uygun böyle bir havaalanı için devlet garantisinde dış kaynaklardan yararlanılabilinir.