8.8 C
Kocaeli
Pazar, Kasım 23, 2025
Ana SayfaGüncelTerörsüz Türkiye

Terörsüz Türkiye

Türk tarihinin de kara günü kırk beş yıl önce ABD nin ‘’Bizim çocuklar’’ dediği darbeciler yönetime el koydu. Siyasi partiler kapatıldı; 171 kişi işkencede can verdi; 230 bin kişi yargılandı; 50 kişi ise idam edildi…
Ve darbenin başı Kenan Evren, Türkiye için Eyalet isteyip 3 bayrak önerdi…
*
Önümdeki yazıyı özetlerken şu tespiti yapmak zorunda kalıyoruz:
Siyasi ahlak bozulmuştu. Temelde siyasi ahlak bozulursa hiçbir şey düzelmez. Demokrasi, hukuk, adalet tüm bu çarklar işlemez olmuştu.
Evet, ipin ucu kaçmıştı; ülkenin kalkınmasıyla alakalı kafa yoran gençler arasında kolayca kamplaşmalar oldu/ oluşturuldu.
*
Sağ- sol çatışmasını bitirme hedefi ile yapılan 12 Eylül darbesinin hataları sadece idamların, cezaevindeki işkencelerin ve faili meçhullerin acı sonuçlarını ortaya bırakmadı…
*
PKK’nın ayrılıkçı şiddeti neredeyse Türk-Kürt çatışması yaratmayı planlarken, dinci terör örgütlerine militan yetiştiren kaçak medreseler, dergâhlar, tarikat-cemaat evleri de bir süre sonra laik rejimin önünde devasa bir tehdit haline geldi..
*
‘’Terörsüz Türkiye’’ Desteklememiz gereken yaptırım.
Ne var ki; günümüzde en vahimi PKK örgütünün açıktan destekçisi ABD İsrail’i koruma ve yer altı kaynaklarına sahip olma amaçlı projesinin gerçekleşmesi amacıyla Orta Doğuda bir Kürt Devleti’nin kurulmasını istemesi yüz yıllık Projesidir.
Ve ne yazık ki ABD patentli bir yaptırıma Ülkeyi yönetenler boyun eğmiş olduğunu seyrediyoruz.
Şöyle ki;
Milletinin temsilcisi Gazi Meclisinin üyelerinin bölücü, sapık, uşak ruhlu, hain 50 bin kişimizin alçak katilin ayağına gitmesine EVET oyu veren başta Milliyetçi Hareket Partisini, Adalet ve Kalkınma Partisini, Türkiye İşçi Partisini, Emek Partisini ve bölücülerin siyasal temsilcisi olan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisinden oluşan bir heyet İmralı’daki müebbet hapse mahkûm Öcalan’ın yeni açılım sürecinde görüşlerini almak üzere Adaya gidecekleri kesinleşti. Artık devlet büyüklerimiz O’na “teröristbaşı, cani, çocuk katili” değil, “örgütün kurucu önderi” sıfatıyla görüşlerini alacaklardır

Bilindiği kadarıyla”Terörsüz Türkiye” sürecinin birinci hedefi, Anayasa değişikliği.
Siyasi iktidar, gecikmeden “Anayasa Komisyonu”nu bile kurmuş.

Olacakları yazar Naim Babüroğlu’ndan izleyelim;

Peki, Anayasa’da hangi maddeler?
42 ve 66’ncı maddeler.
Ve 101’inci madde.
*
Amaç, bir sır değil elbette…
DEM Partili Saruhan Oluç, “Anayasa’nın 66’ncı maddesi etnisite içerdiği için sorunludur” diyerek niyeti ortaya koydu.
*
Anayasa 66’ncı madde:
“Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür.
Türkiye Cumhuriyeti’ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk kabul edilir.”
*
66’ncı maddede…
“Türk” sözcüğü, rahatsız ediyor.
“Türk” yerine, “Türkiyeli” ya da Türk, Kürt, Arap…
Veya buna benzer esnek bir ifade…
Böylece, Millet’in tanımı değiştirilecek.
*
Oysa…
Bu tanım, etnik, din, mezhep, cins ayrımı gözetmez.
Ayrıştırıcı değil, birleştiricidir.
*
Anayasa’nın 10’uncu maddesi de, 66’yı tamamlar.
“Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayrım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.”
Yani, bu maddeyle farklı kimliklerin hukuki eşitliği, zaten güvence altına alınmıştır.
Görüldüğü gibi, aslında bir sorun yok.
*
Geldik, hedefteki diğer maddeye…
Anayasa, madde 42:
“Eğitim ve öğretim, Atatürk ilke ve inkılâpları doğrultusunda, çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre, devletin gözetim ve denetimi altında yapılır…
Türkçeden başka hiçbir dil, eğitim ve öğretim kurumlarında Türk vatandaşlarına ana dili olarak okutulamaz ve öğretilemez.”
*
Madde 42’de rahatsızlık ne?
Eğitimin, Atatürk İlke ve İnkılâpları doğrultusunda yapılması.
Eğitim ve öğretim dilinin, Türkçe olması.
*
Peki…
Madde 42 ve 66 değişirse ne olur?
Anayasa’nın değiştirilemez maddelerine dokunulmuş olur.
Ulus ve üniter devlet yapısının temeli sarsılır.
*
Gelelim, değiştirilmek istenen asıl maddeye…
Madde 101:
“Cumhurbaşkanının görev süresi beş yıldır. Bir kimse en fazla iki defa cumhurbaşkanı seçilebilir…
Genel oyla yapılacak seçimde, geçerli oyların salt çoğunluğunu alan aday Cumhurbaşkanı seçilir.”
*
Bu maddede sıkıntı ne?
“Bir kimse en fazla iki defa seçilir” hükmü değiştirilerek, Cumhurbaşkanı’na daha fazla seçilme hakkı verilmesi.
Ve…
Oyların “yüzde 50’den fazlası” yerine, “en fazla oyu alan” adayın seçilmesi.
*
1990’larda, Yugoslavya parçalandı ve altı devlet ortaya çıktı.
Yugoslavya, tarih sahnesinden silindi.
Neden?
Üniter devlet yapısını koruyamadığından…
*
Irak, ABD’nin 2003 işgalinden sonra parçalandı.
Kuzey Irak’ta, bir devlet kuruldu.
Neden?
Üniter yapısı yok oldu.
*
ABD’li Profesör Noam Chomsky, “Kader Üçgeni” adlı kitabında, “Kudüs Amerikan Girişimcilik Enstitüsü”nün raporuna yer verir:
“Ortadoğu’da ulusalcılık ve ulusal kimlik yok edilmeli, bunun için de Ortadoğu Osmanlılaştırılmalıdır. Böylece, bölgede Batı çıkarlarına karşı çıkacak ulusal güç ve direnç kalmayacak, sistemlerin çarkları rahatlıkla işleyecektir. ABD için en tehlikeli düşman ve tehdit, bağımsızlık tehdididir.”
*
ABD Merkezi İstihbarat Örgütü (CIA) Ortadoğu Direktörü Graham Fuller, 1990’da şunları söyler:
“Kemalizm bitti… O da sonsuza dek yaşayacak bir ürün veremedi. Oysa İncil ve Kur’an hâlâ veriyor. Bu nedenle, kendisine entelektüel güven duyan Türkiye, İslam’ın günlük yaşamdaki yerini almasını yeniden düşünmelidir.”
*
“Terörsüz Türkiye” sürecinde, Suriye’deki PKK’nın kolu PYD silah bırakıyor mu?
Suriye Savunma Bakanı, PKK/PYD’nin silah bırakmayacağını söyledi.
Yani, PKK/PYD Suriye’de federal bir yapıya gidecek.
Tıpkı, Kuzey Irak gibi.
*
Türkiye farkında mı, bilinmez…
Önce, yeni Anayasa’yla, ulus ve üniter devlet yapısının temellerinin yıkılması…
Ardından…
Hatay dâhil olmak üzere, Kahramanmaraş, Sivas, Erzincan, Erzurum, Kars ve güneyinde sözde “Kürdistan”ın kurulması için…
Önce, özerklik/federal yapının elde edilmesi…
Ve sonra Sevr haritası hayaline kavuşma…
*
“Müslüman olmayana Türk denmez”, Suriyeli ve diğer göçmenlerin ülkelerine gönderilmemesi, Lozan hezimettir söylemleri, 1921 Anayasası’na vurgu yapılması…
Hepsi, ama hepsi…
“Terörsüz Türkiye” süreciyle birlikte yol alırken…
“Yeni bir Milli Kimlik” hedefinde birleşiyorlar…
*
Büyük Ortadoğu Projesi, çok mutlu…
ABD, İngiltere çok mutlu…
PKK terör örgütü ve terörist başı, çok mutlu…
Graham Fuller, çok mutlu…
Ve tabii “yetmez ama evet”çiler, çok mutlu…
*
Peki, Türkiye…
Gelecek kuşaklara, acı ve gözyaşının dinmediği bir coğrafya bırakma yolunda dörtnala koşmakta…
*
Atatürk’ün Onuncu Yıl Nutku’nda 17 kez Türk sözcüğü geçer.
Onuncu Yıl Nutku’nu, hemen yasaklayın!..
*
Bu satırları okuyunca…
İçinizi büyük bir hüzün kapladı, biliyorum…
*
Atatürk’ün…
Onuncu Yıl Nutku’nda, sesinden duymadığımız, duygulanıp üzerini çizdiği cümle:
“Bu söylediklerim gerçek olduğu gün, senden (Türk Milleti’nden) ve bütün medeni dünyadan dileğim şudur: Beni hatırlayınız!”

Ali Kemal Gül
Ali Kemal Gül
Kimya Mühendisi - Eğitimci

Seçtiklerimiz

spot_img