Temenni ve İrade (1)

67

Mücerret ve soyut olarak herkes eşit.

Ama imkân, gelir ve kazançları;

Herkese bu eşitliği tadabilecek,

Bu eşitliği tatbike koyabilecek

İmkân ve olasılığı veriyor mu?

Türkiye’de misyonerlik faaliyetlerine

Bir de bu gözle bakmalı.

Aynı şekilde toprak alımlarına da!

Türk insanı kısıtlı geliriyle,

Batılı insanın alım gücüyle

Baş edebilir mi?

Onlarla alış verişte

Yarışabilir mi?

Onlarla aşık atabilir mi?

Türk insanı

Dar imkân ve olanaklarıyla

Değil Avrupa’da, Türkiye’de bile

Ev, arsa alamazken,

Nasıl olur da Avrupalı ile

Alım gücünde bir tutulur?

Onlarla eşit sayılır?

Eşit imkânlardan Türkler de

Faydalansın denilir!

Bu tıpkı şuna benzer:

Herkesin Hilton otelinde kalmaya hakkı var.

Ama herkes kalabilir mi?

Kalamaz! Neden?

Çünkü parasal durumu buna elvermez!

Bugün Türkiye’de bırakın mal mülk edinmeyi,

Türkiye’nin belli başlı şehirlerine,

Ömründe bir defa olsun, gidemeyenler çoğunluktadır.

Türk insanı genellikle ancak görevli olduğu yeri bilir.

Bir de yıllık izninde memleketine giderken,

Yol boyunca, ister istemez geçtiği şehirleri.

Bu biliş de tabii ki, uzaktan,

Şöyle bir bakıştan ibarettir.

Kaldı ki, Batılıların Türkiye’de toprak alımları,

Pek de masumane bir mal mülk edinmeye benzemiyor!

Kıyılardaki ev, arsa ve villa alımları neyse de;

Ya Anadolu’nun bağrında veya turizme elverişli olmayan yörelerinde

Toprak alımlarına ne demeli?

Endişeye mahal yokmuş! Satın alınanlar, Türkiye topraklarının

On binde üçüne denk geliyormuş!

Sadece o kabarcıkmış!

Bunda korkacak ne varmış?

Gafletin böylesine pes doğrusu!

Yahu bunlar bilmiyor mu ki, çeşme; gölden büyüktür.

Akıttığı su az da olsa, bir gün göldeki su miktarını geçer!

 

 

Önceki İçerikKüresel Çetelerin İçerideki Adamları
Sonraki İçerikDünya AİDS Günü ve Farkındalık Panelinin Düşündürdükleri
Avatar photo
1944 yılında İstanbul'da doğdu. 1955'de Ordu ili, Mesudiye kazasının Çardaklı köyü ilkokulunu bitirdi. 1965'de Bakırköy Lisesi, 1972'de İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünden mezun oldu. 1974-75 Burdur'da Topçu Asteğmeni olarak vatani vazifesini yaptı. 22 Eylül 1975'de Diyarbakır'ın Ergani ilçesindeki Dicle Öğretmen Lisesi Tarih öğretmenliğine tayin olundu. 15 Mart 1977, Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünde Osmanlıca Okutmanlığına başladı. 23 Ekim 1989 tarihinden beri, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünde Yakınçağ Anabilim Dalı'nda Öğretim Görevlisi olarak bulundu. 1999'da emekli oldu. Üniversite talebeliğinden itibaren; "Bugün", "Babıalide Sabah", "Tercüman", "Zaman", "Türkiye", "Ortadoğu", "Yeni Asya", "İkinisan", "Ordu Mesudiye" ve "Ayrıntılı Haber" gazetelerinde ve "Türkçesi", "Yeni İstiklal", "İslami Edebiyat", "Zafer", "Sızıntı", "Erciyes", "Milli Kültür", "İlkadım" ve "Sur" adlı dergilerde yazıları çıktı. Halen de yazmaya devam etmektedir. Ahmed Cevdet Paşa'nın Kısas-ı Enbiya ve Tevarih-i Hulefası'nı sadeleştirmiş ve 1981'de basılmıştır. Metin Muhsin müstear ismiyle, gençler için yazdığı "Irmakların Dili" adlı eseri 1984'te yayınlanmıştır. Ayrıca Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nce hazırlattırılan "Van Kütüğü" için, "Van Kronolojisini" hazırlamıştır. 1993'te; Doğu ile ilgili olarak yazıp neşrettiği makaleleri "Doğu Gerçeği" adlı kitabda bir araya getirilerek yayınlandı. Bu arada, bazı eserleri baskıya hazırlamıştır. Bir kısmı yayınlanmış "hikaye" dalında kaleme aldığı edebi yazıları da vardır. 2009 yılında GESİAD tarafından "Gebze'de Yılın İletişimcisi " ödülü kendisine verilmiştir.