Tasavvuf İslami eylem ve söylemde öze dönüş harekâtıdır.
Tezkiye ise cilalama ve parlatma olayıdır.
Müslümanlar bile bile haram yemez, günah işlemezler.
Farzları, vacipleri sünnetleri yaparlar
Mekruhlardan, şüphelilerden müfsitlerden uzak dururlar.
Bunlar her Müslüman’ın yaptığı yâda yapması gereken işlerdir
Ama insanlar zaman zaman farkında olmadan yanlışlar hatalar yaparlar.
Günah işleyebilirler
Peygamberimiz (sav) bir hadisinde neden günde yetmişten fazla
Tövbe – istiğfar ettiğini bildiriyor.
Peygamberde olsa insandır.
Farkına varmadan hata yapabilir.
Günümüz Müslüman’ı haydi haydi hata yapar
Ama bile bile ve de devamlı değil.
Bu hatalar bazen küçücük olur, bazen de büyük olurlar
İşte sufiler yani tasavvuf ehli olanlar
Mevlana ve Yunus un yoldaşı olanlar
Bu hatalar için çokça istiğfar ederler
Tozun yağmurla çamura dönüşmesinden önce
Toza üflerler
Dolayısıyla tozlar kire, kirler lekeye dönüşmez
Kalıcı hale gelmez.
Hacı Bektaşi Veli (ks) bir sözünde
“İlimle gidilmeyen yolun sonu karanlıktır” buyuruyor.
Sufilikte ilim ile olursa güzel olur.
Neyin hata, neyin yanlış olduğunu bilemezsen
Hem istiğfar edersin hem de aynı hata ve hatalara devam edersin.
Bununda bir anlamı olmaz.
Tasavvufta çokça sevap işlemektense
Küçücükte olsa günahlardan uzak durmak daha önemlidir.
Çünkü günahlar kalbi bozar, karartır.
Allah(cc) dostlarından birisi şöyle buyuruyor
“Bin liralık sadaka vermektense, bir kuruşluk günahtan uzak durmak daha doğrudur”
Benin çocukluğum dönemlerinde bakırcı ustaları vardı
Anadolu’da köy köy dolaşarak bakırları körükle kalaylayıp parlatırlardı..
Şu mübarek ramazan ayı vesilesiyle Müslümanlar ve sufiler
İstiğfarla kalplerini parlatmalıdırlar.
Eğer dünyada bu parlatma istiğfarla yapılmazsa
Korkarım ahrette körükle yapılır.
Böyle bir durumla karşılaşmamak için
Bakınız Hacı Bektaşi Veli ne buyuruyor
“Oturduğun yeri pak, kazandığın lokmayı hak et”
“Doğruluk dost kapısıdır”
“Kuran senin içinde olup sen O’nun dışında kalmayasın”
Cineydi Bağdadi (ks) da bir sözünde sufiyi şöyle tarif ediyor
“Sufi yer gibidir,
Kötü olan her şey onun üzerine atılır ama ondan güzel olandan başka bir şey çıkmaz”
Derviş Yunus’un bir beytiyle bağlayalım
“Elif eyledik ötürü
Pazar eyledik götürü
Yaratılanı severiz
Yaratandan ötürü”
Yalnız bunun birkaç istisnası vardır.
Darbe yaparak halkın iradesine ipotek koymaya çalışan ve halkına zulmeden
Firavun zihniyetli insanları sevmeyiz.
Aslında biz hiçbir zalimi sevip hoş görmeyiz.
Çünkü bunlar büyük günahlardandır.