Tasavvuf – 2

77

Ekonomik durumları iyileşen Müslümanlar lüks yaşamaya başlayınca

İster istemez bazı konularda İslam’ın özünden biraz uzaklaştılar.

Bu duruma tepki olarak sahabelerden başta Ebu Zer El-Gifari olmak üzere

Tabiinden bazı Müslümanlar dünya nimetlerine önem vermediler.

Sade bir hayat yaşamayı tercih ettiler.

Başlangıçta bunlar ferdi olaylardı.

Zamanla bu hayat tarzı, bu düşünce sistemli hale gelerek taraftar bulmaya başladı.

Böylece züht, takva, kanaat ve sade yaşamı esas alan tasavvuf anlayışı doğmaya başlamış oldu.

Tasavvuf genel anlamı itibari ile nefsi her türlü kötü duygulardan temizlemektir.

Haramlardan, günahlardan hatta şüpheli (helal mi, haram mı olduğu belli olmayan) işlerden uzak durmaktır.

Dinin emirlerini ince ayrıntılarına dikkat ederek yerine getirmektir.

Kalbi cilalamak ve orada Allah sevgisini hâkim kılmaktır.

Hicri 2. asırdan itibaren bu anlayış sistemleşmeye başladı.

İslam dünyasında taraftarları çoğalmaya başladı.

Bu akım Dünyaca tanınmış mutasavvıflar yetiştirmiştir.

Bunlardan bazıları şunlardır:

İmam-ı Gazali, Muhyittin Arabî, İbrahim Ethem,

Hasan Basri, Cüneyt Bağdadi, Şeyh Edibali,

Yunus Emre, Mevlana, Kafkas Kartalı Şeyh Şamil vb.

Bu ekolde derinleşmiş, uzmanlaşmış mutasavvıflardır.

Bu kişilere halk tabiri ile şeyh denir.

Ekole yeni girenlere sufi ya da halk tabiri ile sofu denir.

Tasavvufi hayat “Bir lokma bir hırka” anlayışı ile dünyadan el etek çekmek değildir.

Helali, haramı ve kul hakkını gözeterek iş yapmaktır.

Tasavvuf halk arasındaki ifadesiyle tarikat Arapça kökenli bir kelime olup Tarık “Yol” anlamına gelir.

Tarikat ise bu kelimenin çoğulu olup “Yollar” anlamına gelir.

Dolayısı ile tarikat Müslüman’ı Allah’a (O’nun rızasına) ulaştıran yollar demektir.

Herhangi bir tasavvuf (tarikat) ekolüne dâhil olmak dinen zorunlu mudur diye soranlara

Dinen zorunlu olan dini kurallara uymaktır.

Bunun uygulanış biçimi ise tercih meselesidir.

Ehlisünnet (sırat-i müstakim) dairesi içerisinde olması şartıyla

Bütün tasavvufu ekoller bizler için muteber ve saygı değerdir.

Tarikatlarda zikir (Allah’ı anmak) cehri (açık) hafi (gizli) olmak üzere iki şekilde yapılır.

Elbette ki insanlar mizacına uygun olanı tercih ederler.

Hiçbir ekole bağlı olmadan zikir yapmakta mümkündür.

Tasavvuf büyük denizlerdeki gemicilere pusula

Yâda kılavuz kaptan konumundadır

Tasavvufu bir cümleyle özetleyecek olursak;

Tasavvuf Asr-i saadet dönemindeki

İslami yaşantıya yani “öze” dönüş harekâtıdır.

Allah’u Teâlâ kalbimizi iman

Ayaklarımızı sırat-i müstakim üzere sabit kılsın.

29 Mayısta yayın hayatına başlayan Semerkant TV ye başarılar diler

Hayırlı hizmetler yapmasını temenni ederim…

                                                                                                                Devam edecek