Tarih ve Maneviyat Şehri Bursa’da Devr-i Alem..

131

*23-25 Kasım 2011 tarihlerinde Başbakanlık Basın Yayın genel müdürlüğü, Radyo ve Televizyon üst kurulu RTÜK ve Bursa Valiliği’nin  ortaklaşa düzenlediği seminer dolayası ile  davetli olarak gittiğimiz Bursa’da yaptığımız  araştırmayı sizlerle paylaşıyorum.  

*SEVMEK TANIMAKLA BAŞLAR…

“Gelin tanış olalım…İşi kolay kılalım…Sevelim sevilelim…Dünya kimseye kalmaz…”
Yunus Emre

Devr-i Alem, geçmişi kültür ve medeniyet tarihimiz de  Horasan erenlerinden Yunus Emre’nin dizeleri kadar köklü olan, kültür ve  medeniyet tarihimizin  beşiğine  götürüyor sizleri…
Öyle bir yer ki burası, bin yılları, beş bin yılları devire devire bu günlere gelmiş, kökleri tarihin derinliklerine uzanan koca bir Osmanlı  çınarı. Adım başı tarih. Adım başı  maneviyat ve  adım başı geçmişten izler taşıyor. Doğal güzellik yurdu burası..Her an yeniden keşfedilmeye hazır bir ilimiz burası. 
Devr-i Alem, Yunus Emre gibi sevmek tanımakla başlar diyor Anadolu’nun, binlerce yıllık kültürlerine beşiklik yapmış olan Bursa yı  daha iyi tanımak ve anlamak için yola çıktı. 
 Geçmişten  kopmadan  bugünlere gelen Bursa bir çok   badirelerde atlatır. Ancak atalar der ki “Pırıl pırıl gökkuşağını görmek için önce yağmur ve fırtınaları yaşamak gerek.” Yağmur ve fırtınaları çoktan geride bırakan  Bursa için  artık gökkuşağı zamanıdır.
Bursa  Umutla ve özlemle uzatıyor elini bizlere…
Geçmişi ile bugünü  ile   asırlık bir çınar gibi kucak açmış…
Bir selamımızı almayı, bir çayını içmemizi bekliyor…
Bir de kulak vermemizi istiyor ,yeşil örtülü, başı  gelin gibi  duvaklı , bereketli  Bursa ovası , bizlere bakın  neler söylüyor. neler..

* BEN BURSA YIM….

Ben,  Marmara’ nın beyaz süsü,
Tarih ve maneviyat kaynıyor içim.
Ben,  Uludağ’ın beyaz örtüsü,
Medeniyet olup  aydınlatacağım.

Ben Koca  yaylanın zümrüt yeşili,
Ben, dağlar da kar, ovada bereket
Ben,  Marmara bölgesi’ nin halısı,
İçimden  Osmanlı  medeniyeti akar.

* Ben..  Kültür, tarih ve  Maneviyat  şehri  Bursa yım….

Dalları filizlerle bezeli yaşlı bir  Osmanlı çınarıyım…. Her gün yeniden doğuyorum… Geçmişim tüm Osmanlı tarihini kucaklar… Adım ne olursa olsun yüzlerce yıllık Osmanlı kültür ve Medeniyeti’nin birikimiyim. Ben  dünya tarihine 623 yıl  nizam verem , insanlığı barış ve adaletle idare eden  Osmanlı medeniyetinin kuruluşuna beşiklik etmiş Bursa yım… Ben Marmara bölgesi’ nin Kültür ve maneviyat , başkenti  Osmanlı  medeniyetine mühür vurmuş  , Marka şehir  Bursayım..

Bin yılları, beş bin yılları devire devire bu güne gelmiş bir medeniyetler beşiği  Bursa. Adım başı tarih. Adım başı geçmişten izler taşıyor. Adım başı doğal güzellik yurdu burası. Adım başı kültür  ve tarih . Her an yeniden keşfedilmeye hazır. Duyulmamış sözleri, tam olarak yazılamamış  tarihi ,   hakkı ile  anlaşılamamış  hak aşığı gönül sultanları .. dinlenememiş  halk ozanları, hikayeleri, destanları, masallarıyla bitmez tükenmez bir  erenler ve  evliyalar yurdu  Bursa..
Boy boy tepeler, göz alabildiğine yeşil bağ ve bahçeler… burası Türkiye’nin en önemli  sanayi  bölgelerinden birisi.. Devr-i Alem ile Bursa’nın kültür ve medeniyet tarihine yolculuk başlıyor.

* MARMARA’NIN KÜLTÜR BAŞKENTİ BURSA
Şimdi kısaca  Bursa’nın bulunduğu Marmara bölgesine göz atalım. Adını bütünüyle toprakları içindeki iç denizden alan Marmara Bölgesi, İstanbul ve Çanakkale boğazıyla önemli bir konuma sahip. Bölge Ülke topraklarının %8,5’ni oluşturuyor. Asya ile Avrupa’yı birbirine bağlayan Balkan Yarımadası ile Anadolu arasında bir geçiş alanı oluşturan bölge Doğuda İç Anadolu ve Karadeniz, Güneyde Ege Bölgesi, Kuzeybatıda ise Yunanistan ve Bulgaristan ile çevrili. Ege kıyıları açığında bulunan Bozcaada ve Gökçeada  Marmara Bölgesi alanında. Sürekli göç alan Marmara  bölgesi Türkiye de en  yoğun  nüfusun yaşadığı bölge.  Milyonlarca insanımız iş ve aş için Marmara bölgesine göç ederek yurt  yuva kurdu.
Türkiye’nin başlıca sanayi bölgesi olan Marmara’da sanayinin dışında ticaret ve turizm de çok gelişmiştir. Ancak sanayi bölgede çok büyük önem taşıyor. İstanbul, Bursa,  Kocaeli ekseni bölgedeki en gelişmiş sanayi alanları. Bölgede, işlenmiş gıda, dokuma, hazır giyim, çimento, kağıt, petrokimya ürünleri, otomobil, elektrikli eşya ile vagon ve gemi gibi sanayi malları üretiliyor.
Bir çok büyük medeniyetin doğduğu ve gelişip kök saldığı bölge iki kıta arasında geçiş yapan kavimlerin göç yollarını oluşturmuştur Ulaşım yolları üzerinde elverişli bir konumda olan Marmara Bölgesi bugün çeşitli eğitim kurumları, basın ve yayın kuruluşları, sinema sanayisi ve tiyatroları yoğun kültür etkinlikleriyle dünyanın en önemli kültür merkezlerinden biri. Dünyanın en güzel manzaraları, en önemli mimari ve sanat eserleri burada..

*MARMARA BÖLGESİ’NİN MARKA ŞEHRİ BURSA…

Bursa
Yüzölçümü: 10.887 km2
Nüfusu: 2.106.687 
İlçeleri: Nilüfer, Osmangazi, Yıldırım, Büyükorhan, Gemlik, Gürsu, Harmancık, İnegöl, İznik, Karacabey, Keles, Kestel, Mudanya, M.Kemalpaşa, Orhaneli, Orhangazi, Yenişehir.
Bursa’yı anlamak tanımakla olur.  Sevmek tanımakla başlar..Bursa’yı tanımak için  tarih bilincine sahip olmak gerek..  

Osmanlı Devleti’nin kozasını ördüğü ilk şehir. Bir Rüyalar Kenti.. Hüdavendigar Şehri BURSA.. Evliya Çelebi’nin “İpek ve taht şehri” diyerek   rüyasında seyahat Yarasülullah  dedikten sonra  ilk seyahat ettiği şehir..

Ahmet Hamdi Tanpınar’ın “içimizdeki aydınlığın aynası” diye  tasvir edip tarif  ettiği  Bursa.. Bursa’nın doğusunda Bilecik, Kuzeydoğusunda Sakarya, Kuzeyinde Kocaeli, Yalova ve Marmara Denizi, güneyinde Kütahya, güneybatısında Balıkesir bulunuyor.
Bazı tarihçilere göre adını Bithynia Kralı I. Prusias’tan aldığı yazılsa da, Bursa’yı Hz. Süleyman peygamberin kurduğu ve Bursa adının Belkıs’dan geldiği   bilinmekte.  Bursa Roma ve Bizans dönemlerinde, özellikle Çekirge’deki kaplıcaları nedeniyle tanınır ancak  kaplıcalarına vakıf hamamları kurarak tüm insanlığın hizmetine  Osmanlı medeniyeti açmıştır.. bugün Çekirge bölgesini gezdiğinizde küçüklü büyüklü vakıf hamamları Osmanlı medeniyeti’ nin su kültürünü yansıtmakta. İslam Medeniyeti’nin temizliğe verdiği önemi simgelemekte.

*OSMANLI’NIN  KURULUŞ BEŞİĞİ BURSA.

1326 yılında  Bursa, Osmanlı topraklarına katılır ve devletin başkenti olur. Yeniden kurulurcasına imar edilir, büyütülür, bugünkü kimliğini kazanır. Bursa’ya gönül vermiş Osman Gazi, onun fetih rüyalarını görür. Ama o rüyayı gerçekleştirme işi oğlu Orhan Gaziye nasip olur. Söğüt’te vefat ettiği halde vasiyeti üzerine Gümüşlü Kümbete getirilip gömülür. Orhan Gazi’nin türbesi babası Osman Gazi’nin yanındadır. Türbede Orhan Gazi’nin hanımı Nilüfer Hatun ve çocuklarının lahitleri var. Gümüşlü kümbet bu gün birçok ziyaretçinin akınına uğruyor. Bir akşam vakti bizde  Bursa’nın kalbinin attığı  bu bölgeye gelerek Osman ve Orhan Gazileri ziyaret edip Fatiha okuyarak vefa borcumuzu ödüyoruz.

Orhan Gazi’nin yaptırdığı ve külliyesine dahil olan Çifte Hamam, Selçuklu hamamlarından Osmanlı hamamlarına bir geçiş oluşturuyor. Bursa da görülmesi gereken bir tarihi yapı. Farsçada bey ve paşa anlamına gelen ve  Hüdavendigar’dan adını alan, Muradı  Hüdavendigar Camisi ve Külliyesi. Kosova’da Şehit  olan Gazi Sultan  Birinci Murad  burada yatmakta. Şehit Sultanı Murad’ı Han’ın mezarını ziyaret ederken  Kosova Meydan Muharebesini hatırlar ve  milli şair Mehmet Akif’in “Nereye baksam  karşımda bir kanlı ova, sen misin yoksa hayalin mi vefasız Kosova ”  Söyle Meşhet öpeyim secde edip toprağını taşını. Yok mudur sende Muradın  üç beş damla kanı ‘  dizelerini mırıldanır  Balkanlardaki ihtişamlı Osmanlı tarihini hatırlarız.. Birinci Murad’ın  türbesinde fatiha okuyarak şimdi de   adını  fatihin babası   İkinci  Murat Han’dan alan, Muradiye  semtine  gidiyoruz.

*VEFA BEKLEYEN MURADİYE’DE SONBAHAR HÜZNÜ

Gözden ve gönülden  biraz ırak  olan Bursa’nın Muradiye semti farklı bir dünyadır. Bu bölgede Fatih’in babası Sultan  2 .Murat.. Şehzade Ahmet.. Cem Sultan ve daha  bir çok bey, paşa, şehzade ve Hanım Sultan’ ın türbeleri var. Bu türbeler,  ağzı dualı fatiha  okuyacak   ziyaretçiler  bekliyor.. Muradiye semtindeki yıkık türbeler,  sararmış yapraklar altındaki ecdada ait kırık  mezar taşları,  biz torunlarından  fatiha bekliyor. Sizler adına  türbeleri bir bir ziyaret ederek fatiha okuyoruz.
Muradiye  bölgesinden  ayrılmak çok zor.. İşte türbeleri, imaretleri, mescitleri, tekkeleri, çeşmeleri ve sebilleri ile ölüm ve fanilik durağı olarak seçilen şu ağaçlık, koruluk Muradiye Bayırı. Bu kümbetlerin, bu kubbelerin sakladığı kaçınılmaz kederler, hazin akibetler, çözülmemiş sırlar, cenk hikayeleri, zaferler, hezimetler ve koca bir tarihten arta kalan macera kırıntıları. İşte ömrü boyunca aralanmış zafer ve seferlerinin yükünü, bir ilim ve sanat muhiti ile yumuşatmış olan, çağ açıp çağ kapayan  peygamberimizin övgüsüne mazhar olmuş fatihler yetiştiren  İkinci Sultan Murad’ın ziynetten, debdebeden, gösterişten uzak türbesine sağanak sağanak rahmet yağıyor. Devr-i alem kameralarını şimdide Muradiye’den Bursa’nın bir başka  semtine çeviriyoruz.

*BURSA’DA NİĞBOLU ZAFERİNİ YAŞAMAK

Bursa’nın doğu yönündeki Yıldırım Beyazıd Külliyesi 1399’da tamamlandı. Bu külliyeye bakarak Osmanlı mimarisinin Selçuklu tarzından kendi özgün kimliğini bulmaya yöneldiğini görüyoruz .. Bir tepe üstündeki Yıldırım Külliyesi ve Beyazid Veli Han türbesinde,  Tuna boylarındaki Osmanlı’ nın balkanlardaki fethinin  sembolü olan  Niğbolu zaferinin ihtişamını yaşarken,  Emir Timur han ile  Çubuk meydanın da yaşanmış  Türk tarihi’ nın acı bir sayfasının  sızısını  duyar gibi olursunuz…
Osmanlıdaki adı “Keşiş Dağı” olan Uludağ’ın eteğinde bir hilal şeklinde uzanan Bursa’nın en önemli eseri hiç şüphesiz ki Ulu Camii’dir. Yıldırım Bayezid Veli Han tarafından 1396-l400 yılları arasında yaptırılan caminin yirmi kubbesi var. Ulu Cami, dünyanın en büyük hat sanatları müzesidir. Minber ve mihrabı  bir sanat harikası ve  gezegenlerin sembolize edildiği  bir  tabloyu andırır. Ulu Cami içinde geziyor, muhteşem hat sanatı karşısında  kendimizden geçiyoruz.
Yolu Bursa’ya düşenin, önce başı döner. Uludağ’ın görkeminden, külliyelerin, camilerin, türbelerin güzelliğinden, özellikle de insanların konukseverliğinden  etkilenir bir gelen bir daha gelmek ister…

*YEŞİL CAMİYE   HARPUT  VEFASI

Bursa’da bir sonbahar  akşamını karşılamak üzere “Yeşil” denilen semte gidiyoruz… Asırlık selvi ve  çınar ağaçları  ile  Yeşil bölgesi bir tabloyu andırıyor.  Çelebi Sultan Mehmet’in yaptırdığı Yeşil Camii, süslemelerinde kullanılan firuze ve yeşil çinilerinden dolayı bu adı almış. Yeşil Camii Sultan I. Mehmet tarafından yaptırılmış. Osmanlı sanatının bir şaheseri. Burada Osmanlı çini sanatının erişilmez güzelliği ve ustalığı görülüyor… Bursa Valisi  Şahabettin  Harput’un özel ilgisi ile  Bursalı bir hayır sever gönül insanı Harput Holding  tarafından  Yeşil Cami tamir edilip gelecek kuşaklara aktarılıyor. Konyalı olan Vali sayın Harputlu ile sadece soyadı benzerliği olan aslen Elazığ’ın Harput ilçesinden  Harput Holding’den  diğer  holdinglerimizin   örnek almasını   istiyor ve  Harput  Holding’e teşekkür ederek Bursa’daki gezimize devem ediyoruz. 

*EMİR SULTAN’DAN SOMUNCU BABAYA

Bursa’nın  manevi kalbi Emir Sultan’da atar. Emir Sultan’ı ziyaret ederken Horasan medeniyetini hatırlar.. Silsileyi aliye büyüklerini  düşünür,   Horasan Erenleri’ nin Anadoluyu  nasıl manen fethettiğini  anlarsınız.   Emir Sultan Camisi’nin avlu revaklarında görülen ahşap kaş kemerler, Bursa Kemeri’nin en güzel örneklerinden. Emir Sultan Camii Bursa’da dini bakımdan büyük önem taşıyan ziyaret yerleridir. Timurtaş Külliyesi de görülmeye değer tarihi yapılardan biri. Üftade hazretleri’ nin türbesini  ziyaret ederken  Aziz Mahmud Hüdai hazretlerini hatırlayıp Evliya’nın  kerameti  ve tasavvuf  ehli’nin manevi gücünü  öğreniriz.
Bursa alimler, evliyalar ve  erenler kentidir. Ulu Cami’nin açılışında okuduğu hutbede Fatiha-i şerife verdiği yedi mana  ve  cami inşatı sırasında pişirdiği somunlarla Bursalı’nın gönlünde taht kuran   Somuncu Baba ‘nın kerameti halen yaşamakta. Makamı Malatya Darende veya  Aksaray’da olan Somuncu Baba’nın ekmeklerini  pişirdiği Bursa’daki fırına gidiyoruz. Bizi  yaşlı bir teyze karşılıyor  Somuncu Baba’ nın fırını ve çile hanesini bize gösterip  ekmek pişirdiği  kürekleri ilk kez görüyoruz.

*BURSADA 7 ŞEHİTLİK VAR

Bursa’ya gelmişken şehitlerimizi  de unutmuyoruz. Bursa’da yedi şehitlik var. İznik Şehitliği, Orhangazi Şehitliği, Mudanya Şükrü Çavuş Anıtı, İnegöl Askeri Şehitliği, Pınarbaşı Şehitliği, Şehit Yüzbaşı Cemal’in Mezarı ve İstiklal Savaşı Anıtı. Buradaki şehitlerimizin ruhlarına bir fatiha okuyarak yolumuza devam ediyoruz. Ruhları şad olsun.
Bursa’ya gelmişken, elbette Büyük Kapalıçarşı’yı gezip görmeli. Birçok han ve bedestenin birleşmesiyle oluşan bu çarşı hiç kuşkusuz Bursa’nın en renkli yerlerinden biri.
Bursa denince, sözü edilmeden geçilir mi? Geleneksel Türk gölge oyununun iki baş kişisi Karagöz ile Hacivat’ın Bursa’da yaşadığı ileri sürülür. Bugün mezarları   tarihi Çekirge  Mezarlığında asırlık selvi ağaçları altındadır. Bazı tarihi  belgelerde  Hacivat ve karagöz’ün    Nakşibendi tarikatına  mensup iki   gönül ehli insan olduğu   bugün yanlış olarak tanıtıldığı yazılmakta.
Tarihi Çekirge Mezarlığı’nda  Mevlit yazarı   Süleyman Çelebi’nin mezarını da ziyaret ederek fatiha okuyoruz. Süleyman Çelebi islam dünyası ve Osmanlı coğrafyasında peygamber sevgisini  yayan  mevlidi yazarak İslam medeniyetini elden ele gönülden gönüle   yayılmasına vesile olmuş bir Allah dostudur. Bugün tarihi Çekirge Mezarlığı üzerine yapılan parklarda gezenler ve çay bahçelerinde  çay içip keyif yapanlar  alimler ve evliyaların yattığı   tarihi  Çekirge Mezarlığında  bulunduğunu  acaba biliyorlar mı ? Çekirge’den gelip geçenleri  yıkılıp yok olan tarihi çekirge mezarlığın da metfun bulunan  ehli iman için Fatiha okumaya  davet ediyoruz. El fatiha…

• ULUDAĞA GELENLER  MANEVİ TARİHİ DE  HATIRLAMALI.

Uludağ, Bursa’nın sembolüdür. Bursa’nın 36 km güneyinde. Uludağ Karatepe’de 2543 metreye ulaşan doruğu ile Batı Anadolu’nun en yüksek dağı. Olağanüstü doğal yapısı, Flora ve Faunasının zenginliği ile 1961 yılında Milli Park ilan edilmiş. Türkiye’nin en önemli kış sporları ve turizmi merkezi. Kayak tesislerinin yeterliliği ve konaklama olanaklarıyla Uludağ, çok cazip bir tatil yöresi. Uludağ’da tatil bir başkadır. Burası Türkiye’nin en önemli kış sporları merkezi.  Hafta sonu  tatili için  Uludağ’a  gelenler , Bursa’nın milli ve manevi tarihimizdeki yerini de  hatırlamalı .. 

*ŞİİR TADINDA BURSA’YA VEDA..

Bursa gezimizin son  durağı Bursa Valisi  Şahabettin Harput’un makamı oluyor. Vali Sayın  Harbut’ dan  Bursa ya yapılan hizmetlerle   ilgili bilgiler alıyoruz. Bursa’da   devlet- millet işbirliği ile  milli ve manevi tarihimizi kurtarma seferberliği başlatılmış. Bursa  Valisi Şahabettin Harbut’dan  Bursa’ ile ilgili  aldığımız bilgiler bizde  ilkbahar havası estiriyor. Vali Şahabettin Harbut’dan  Bursa’ya yapılan hizmetleri ve Bursayı dinliyoruz. 
Bursa’ya veda  etme vakti geldi..  Bu güzel şehirden ayrılmak çok zor. Bir çok valiye örnek olacak bir sürprizle  karşılaşıyoruz.. Vali Bey’in Bursa ile ilgili bir şiir yazdığını  öğreniyoruz..Vali bey bizleri kırmayarak  şiirin bir bölümünü okuyor..
Bursa Valisi Şahabettin Harput’un kaleme aldığı   Bursa şiirindeki  o güzel dizeler eşliğinde  Bursa ya veda ediyoruz..Elveda sultanlar, alimler, erenler , ve  evliyalar   şehri  güzel Bursa elveda…

 PADİŞAHLAR ŞEHRİ BURSA..

Tarihimde ilk başkent dünyamızda bir cennet
Asırlara sığmayan en büyük medeniyet
Dilim dilim zamana sığmayan ebediyet
Medarı iftiharım devletim ebed müddet

Orhan Osman Gaziler sende yatar yan yana
Devletimin adını onlar yayar cihana
Anlı şanlı Yıldırım yine senin bağrında
Kim istemez ölmeyi bayrak vatan uğruna

Yeşil Türbende yatar hünkar Mehmet Çelebi
Övmüştü bu milleti o yüce kutlu nebi
İstanbul fatihinin babası Murat sende
Kosova zaferinin fatihi Murat sende

Yıldırım’ın damadı mübarek Emir Sultan
Dualarla beslenir mübarek kabri her an
Fatih’i Fatih yapan Molla Gürani sende
Alleme Fenari’nin ışığı var ensende

Kutupların şahı hazreti büyük Üftade
Herkes gıpta ederken bil ki o da sende
Yaşıyor dipdiri bil sende Somuncu Baba
Ulucami üstünden alemlere merhaba!

Bir tarafta dizilmiş tarihi şanlı hanlar
Gözler kamaştırıyor o zarif şadırvanlar
Mevlidin Müellifi yine sende yatıyor
Şefaat-i Nebi’yi aramıza katıyor

Heybetli surlarıyla sanki billur gerdanlık
Satvetli günlerini hatırlıyor insanlık
Bir tarih yazılıdır her bir mezar taşında
Nice şehitler yatar kim bilir kaç yaşında

Kimliğini arayan hemen gelsin buraya
Görünce aşık olur girmiş gibi saraya
Gül bahçesinde güller, evliyalar erenler
Bu ulu hayali rüya gibi görenler

Çeşmelerinden içer hem kuşlar hem çocuklar
Neşeyle oynaşırlar küçük yavrucaklar
Sen ışıksın sen Ümid sen vatansın sen bayrak
Rahmet yüklü bulutlar geliyor sağnak sağnak

İniyor üstümüze damla damla her daim
Nimetler fışkırıyor sanki Cennet-i Naim
Sana selam duruyor gökte kutsal melekler
Hemen kabul olunur seherlerde dilekler

Nice sırlar saklıyor o muhteşem çınarlar
Volkan gibi coşarken gürül gürül pınarlar
Suları şırıl şırıl ne muhteşem bir şehir
Sanat ve edebiyat dertlilere panzehir

Bereket saçıyorsun insanlığa herkese
Koşuyor görmek için herkes nefes nefese
Sen tarihsin sen kültür hem termalsin hem deniz
Sen devletsin sen millet, sen biz ve sen hepimiz

Uludağda karsın sen ve tüm gönüllerde yar
Sen en güzel iklimsin mevsimlerden ilkbahar
Nadide çiçeklerin en güzel meyvelerin
Dünyada yoktur bil ki, ne dengin ne benzerin

Cihanı hayran eder İznik’te çinilerin
Milletmin gönlüdür senin en güzel yerin
Karacabey ve Keles Yenisehir Mudanya
Her biri ayrı güzel her biri ayrı dünya

Ovaların yemyeşil denizlerin masmavi
Çekirge’de konaklar her biri bir Türk evi
Öyle efsunkarsın ki aşık oldum ben sana
Öpeyim toprağını izin ver kana kana
           
       Yazan: Şahabettin  Harput  (Ekim 2008 Bursa)