Siz milliyetçilikle ilgilenmeseniz de…

85

 “Seçkinler
milliyetçiliği tamamiyle yanlış anlıyor. Rusya, ABD ve AB’nin her biri, bu
yanlış anlamadan doğan felaketlerin acısıyla kıvranıyor.” Bu cümleler, Harvard
Üniversitesi Uluslararası İlişkiler profesörü Stephen M. Walt’ın, Johns Hopkins
Üniversitesi’nin desteğinde yayımlanan, Foreign Policy (Dış Siyaset) Dergisi’ne
yazdığı makalesinin başlığından… Foreign Policy, ABD’nin önde gelen iki dış
siyaset dergisinden biri. Diğeri, Foreign Affairs.

 

Kozmopolit balonda yaşayanlar

Profesör Walt, siyasetin, intelejensiyanın ve iş
dünyasının seçkinlerini hedef alıyor. Onlar diyor, hayatlarını, “millet ötesi,
kozmopolit bir balonda” geçiriyorlar:

 

“Siz, her yıl, İsviçre’nin Davos şehrindeki Dünya Ekonomik
Forumu konferansına gider, dünyanın her tarafıyla ticaret anlaşmaları yapar;
birçok farklı ülkeden sizinkine benzeyen kafa yapısındaki insanlarla düşüp
kalkar; yurt dışında ülkenizdeki kadar rahat yaşayabilirseniz; kendi topluluk
çemberinizin dışındaki insanların, mahallere, yerel kurumlara ve bir millete
ait olma hissine nasıl şiddetle bağlandıklarını gözünüzden kolayca
kaçırabilirsiniz. Liberalizmin birey haklarına yaptığı vurgu da bir başka kör
noktadır. Çünkü birçok insan için toplumdaki bağlar ve mensup olduğu toplumun
hayatta kalması, kişilerin hürriyetinden daha önemlidir.”

 

 

 İşte, diyor
Profesör Walt, Putin’in Ukrayna’da karşılaşacağı direnişi öngörememesi, bu
körlüğün sonucudur. Amerika’nın Vietnam’ı, Afganistan’ı ve Irak’ı yanlış
okuması da. Daha geriye gidilirse Japonya’nın, Çin’in bir parçası üzerinde
hâkimiyet kurmaya kalkışması ve bütün Birinci Liberal Emperyalizm döneminin
aktörlerinin, sömürgelerdeki milliyetçi direnişlerin gücünü tahmin edememesi.
Bütün bu mücadeleler, milliyetçiliğin zaferiyle, emperyalistlerin yenilgisiyle
sonuçlandı. “Çünkü milletler, sıklıkla, büyük kayıplara uğramayı göze alır ve
yabancı işgalcilere karşı kaplanlar gibi dövüşür.” Profesör Walt’ın “Ya
istiklal, ya ölüm!” den haberi yok gibi, çünkü yabancı işgalciye karşı
kaplanlar gibi dövüşenler arasında bizi saymamış. “Orta Doğu’nun çoğu…” deyip
geçmiş. Biz Orta Doğu’da isek…

 

Nedir bu milliyetçilik?

Fakat milliyetçiliğin ne olduğunu epey kavramış
görünüyor:

 

“Milliyetçilik nedir? Bunun iki kısımlık bir cevabı var.
Birincisi şunu anlamaktır: Dünya, önemli ortak kültür özelliklerine sahip
toplum gruplarından kuruludur. [Neredeyse bizim “toplum birimleri” ifademizi
kullanacak.] Bu önemli kültür özellikleri, müşterek dil, tarih, cedler,
müşterek coğrafya kökeni ve benzerleridir. Sonuçta bu grupların bir kısmı,
zaman içinde, kendilerini benzersiz bir kimlik olarak, bir millet olarak
görmeye başlar. Milletin, biyoloji veya tarih bakımından temel özelliklerine
dair iddiaları, tam tamına doğru olmak zorunda değildir. Önemli olan, milletin
mensuplarının samimiyetle, bir olduklarına inanmasıdır.”

 

“Milliyetçilik nedir sorusunun cevabının ikinci kısmı
da şu: Milliyetçilik doktrini, her milletin kendini yönetmeye hakkı olduğunu ve
dış güçlerce yönetilmemesi gerektiğini öngörür. 
Tabiatıyla bu bakış açısı, mevcut milletlerin, gruba mensup
olmayanlardan çekinmesine yol açar. Ülkelerine girmeye ve yerleşmeye çalışan,
başka kültürlerden göçmen ve sığınmacılar da bu çekinmenin odağındadır.
Muhakkak ki göçler, binlerce yıldır süregelmekte. Birçok devlette birkaç millî
grup vardır ve zaman içinde, asimilasyon gerçekleşebilir, hakikaten gerçekleşir
de. Yine de milletin bir parçası olarak görülmeyen topluluklar, sıklıkla alarm
konusudur ve güçlü bir çatışma kaynağı olmaya adaydır.”

 

  Hâl böyleyken
bizdeki balon sakinleri (yazının başına bakın), ben kendimi bildim bileli
“milliyetçiliğin sonu” şarkısını, milliyetçiliğin Kuğu Şarkısı’nı söyler. Acep
nedendir? İnsanların dünyada olup bitene ve gerçeklere, Prof. Walt’ın
tabiriyle, “kör olmalarının” sebebi nedir acaba?

 

Milliyetçilik sizinle ilgileniyor

Bu sorunun muhakkak birden çok cevabı var. Bazıları
dünyaya değil de kendilerince otorite belledikleri, bazı kişilerin ağzına
bakıyor olabilir: Hoca efendi öyle dedi veya ideolojim böyle diyor… Veya “Beni
fonlayanlar öyle diyor.” Ne diyor İskoç tarih profesörü, Tom Nairn?
“Milliyetçiliğe muhalefet, eski veya yeni bir emperyalizme hizmet etmektir.” Eh
hizmet bazen bedavadır ama sıklıkla karşılığını alır.

 

Profesör Walt, yazısına şöyle başlamıştı: “Bir devlet
başkanı veya dışişleri bakanı bana danışmak isterse- korkmayın kimsenin bana
danışacağı yok- sözlerime şöyle başlarım: ‘Milliyetçiliğin gücüne saygı
duyun.’”

 

Şöyle de bitiriyor: “Bir siyaset lideri benden nasihat
istese veya planladığı bir dış siyaset manevrası hakkında düşüncemi sorsa, ona
milliyetçiliği hesaplarına dâhil edip etmediklerini sorar ve büyük güçler bunu
ihmal ettiği zaman, başlarına geleni hatırlatırım. Marksist ihtilalci Leon
Troçki’yi taklit ederek şöyle söyleyeyim: Siz milliyetçilikle ilgilenmiyor
olabilirsiniz ama milliyetçilik sizinle hâlâ ilgileniyor.”

 

Profesör Walt’ın yazısının Türkçe tercümesine https://millidusunce.com/seckinlerin-buyuk-yanilgisi-onlenemez-guc-milliyetcilik ulaşabilirsiniz.