Siyasi Parti Genel Başkanlarına Açık Mektup

102

Cumhuriyetimizin 87. yılı münasebetiyle kuruluşunda emeği geçen herkese saygı ve hürmetlerimi sunuyorum.

Ruhları şad, makamları cennet olsun.

Bu vesile iktidarı ve muhalefeti ile tüm siyasi parti genel başkanlarına da seslenmek istiyorum.

Artık halkımız gerginlik değil çözüm istiyor.

Siyası hayatımız bu asil millete yakışır şekilde yeniden formatlanmalı..

Halk merkezli siyaset geliştirilmeli.

Ortak değerlere herkes saygı duymalı.

Sorunlara tutarlı dengeli alternatif çözüm önerileri sunulmalı.

Laf yarışı üzerinden değil, hizmet yarışı üzerinden siyaset yapılmalı.

Siyasete konu olacak ve olmayacak hususlar, etik kurallar olmalı.

Her türlü toplumsal değer siyasete malzeme yapılmamalı.

Toplumun ortak değerleri siyaset dışı tutulmalı.

Siyaset dışı tutulması gereken ortak değerler şunlardır.

1 – Dini ve milli değerler

Başörtüsü giyim- kuşam vs.

Bunların karşıtı ve taraftarı olmamalı,

İsteyen inansın, istemeyen inanmasın.

Yâda isteyen istediğine inansın.

İsteyen açılsın, isteyen kapansın.

İsteyen ibadet yapsın, istemeyen yapmasın.

Buna ister bireysel özgürlük deyin, isterse dini özgürlük.

Özgürlüklerin kullanımında hizmet alan, hizmet veren ayrımı olmamalı, olamaz ki..

Kamuya kapalı kamusal alan,

Kamu olmayınca, kamusal alan nasıl olacak?

Burada belirleyici tek ölçü şu olmalı,

Toplum düzenini tehlikeye sokmayacak,

Üniter yapıya zarar vermeyecek,

Bunların dışındaki hiçbir kıstas çağdaş ve medeni toplumlara yakışmaz vede görülmez.

2 – Atatürk Cumhuriyet ve Laiklik

Atatürk, Cumhuriyet bunlar bu halkın ortak milli ve toplumsal değerleridir.

Laiklik bireysel değil, kurumsal bir kavramdır.

Anayasal düzendir.

Bunlarda siyasete konu edilmemelidir.

3 – Kutuplaşmaya sebep olacak hususlar

Alevi – Sünni; Kürt -Türk

Sevmiyor, beğenmiyor olabilirsiniz,

Herkes bir birlerinin inancına ve ırkına saygı göstermelidir.

Bunlar birlikte yaşamanın asgari müşterekleridir.

Ayrıca farklılıklarımız kavga değil, zenginlik sebebi olmalıdır.

Bunların siyasi tartışmalarla ne ilgisi olabilir?

Yıllardan beri siyasiler bunları niçin tartıştı ve hala niye tartışıyorlar?

4 – Negatif değerler üzerinden siyaset yapılmamalı

Sürekli tartışmak, hakaret etmek, çamur atmak,

Sadece eleştirmek, siyasetin ana gündemi olmamalı.

Sürekli olarak başka parti ve liderlerin yanlışlarını ve eksiklerini konuşmak şimdiye kadar bu millete ne kazandırdı ki bundan sonra ne kazandırsın?

5 – Pozitif siyaset yapılmalı

Sizin kendinizle alakalı konuşacağınız bir şeyleriniz yok mu?

Siz halka kendinizi anlatmak yerine, başkalarını anlatıyorsunuz

Kendi tüzük ve programlarınızı yönetim anlayışınızı,

Yani ekonomide, sağlıkta,

Eğitimde, ulaşımda,

İç ve dış politikada neler yapmayı düşünüyorsunuz?

Siz iktidara geldiğinizde bu milletin karnını nasıl doyuracağınızı,

Yüzünü nasıl güldüreceğinizi,

Bu toplumu nasıl kalkındıracağınızı,

Bu ülkeyi nasıl muasır medeniyet seviyesine getireceğinizi niçin anlatmıyorsunuz?

Yoksa bu konularla ilgili plan vede projeleriniz yok mu?

Bilmiyoruz…

Varsa anlatın belki vatandaşın tercihi siz olursunuz.

Gerginlik ve kutuplaşma siyaseti artık sıkıcı olmaya başladı.

21. asırda nüfusunun % 99 Müslüman olan bir ülkede,

Başörtüsü hala gerginlik konusu oluyorsa,

20. asrı kaybettiğimiz gibi 21. arsıda kaybedeceğiz demektir.

Unutmayınız bu asil milletin vebali dünyada da ahrette de üzerinizdedir.

Bu kafa yapısı kendi halkını doyuramadı.

2. Dünya savaşından yenik çıkan Almanya’ya ve Avrupa’ya işçi olarak gönderdi.

Bizim işçimiz onları kalkındırdı.

Atom bombası yiyen Japonya kalkınmasını tamamlayarak teknolojide ticarette ve ekonomide dünya devi oldu.

Sizde hala aynı zihniyet aynı tartışma konuları,

Aleviydi, sünniydi,

Laikti, değildi,

Türktü, Kürttü,

Çağdaştı, yobazdı,

Cumhuriyetçi, hilafetçi,

Göbeğini kaşıyan, ensesini kaşıyan,

Onun oyu, bunun oyu,

Eh be kardeşim sıkılmadınız mı bu konulardan?

Allah rızası için birazda bu millet ve bu ülke için ne yapabilirizi düşünseniz,

Günaha mı girersiniz?

Milletin vergileriyle lüks hayat yaşıyor, milletin ensesinde boza pişiriyorsunuz.

Artık vazgeçin bu anlayıştan,

Bu milletin günahı nedir?

Bu milletin ne laiklikle,

Ne çağdaşlıkla,

Ne cumhuriyetle,

Ne mini etek, nede başörtüsüyle bir sorunu yok.

Lütfen ellerinizi milletin yakasından çekiniz.

Dinlisiyle, dinsiziyle,

Sağcısıyla, solcusuyla,

Bu milletin tek derdi iş, aş…

Daha iyi bir iş, daha iyi bir aş ve çağımıza uygun bir geçim standardı yakalamak.

Yüz binlerce Üniversite mezunu boşta, milyonlarca insan işsiz.

Bunlar sizi hiç ilgilendirmiyor mu?

Bunlar gündem olmaya değer şeyler değil mi?

Gerginlik belki bir yere kadar heyecan veriyor ama, kabak tadı da vermemeli..

Nasrettin Hocanın deyimiyle.

Kabak cennet yemeğidir ama,

‘Her sahurda da kabak aşı yenmez ki’

Siyasiler şunu anlamalı ki,

Artık halka rağmen siyaset olmuyor.

İktidar yâda başarılı olmanın yolu

Halkla aranıza duvar örmekle değil,

Köprü kurmakla olur.

Halk la aranıza köprü kurmak ise;

Ona tepeden bakmaktan ve cahillikle suçlamaktan vazgeçerek,

Tarihine, kültürüne, milli ve manevi değerlerine saygılı olmakla olur.

İktidarı ve muhalefeti ile tüm siyasi parti lider ve yöneticilerini ülkemizin ve halkımızın gerçek gündemine dönmeye davet ediyorum.

Hepinize saygı ve hürmetlerimi sunuyorum.

Cumhuriyetimizin 87. yıl dönümü vatanımıza ve milletimize hayırlı olsun.

Millete hizmet edenlerin yolu açıl olsun.

Millete ihanet edenler varsa, kafalarına millet kadar taş düşsün.

                                                                                                                   

ÂMİN