Siyâsetçi ve Milliyetçi Yazar Merhum Ali Erat’tan İki Eser

109

(İkinci Bölüm)                                          

2-Milliyetçi Hareket Partisinin Târihi Adana’da Başlar

Alparslan Türkeş’in 1964 yılında Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisine girdiği dönemde Genel Başkan Osman Bölükbaşı idi.  CKMP, 27 Mayıs 1960 askerî darbesi sonrası süreçte, 15 Ekim 1961’de yapılan genel seçimlerde oyların %14’ünü alarak 54 milletvekili çıkardı ve üçüncü parti oldu. Seçim sonrasında İsmet İnönü başkanlığında kurulacak koalisyon hükümetine katılmaya karşı çıkan Osman Bölükbaşı genel başkanlıktan istifa etti, partiden ayrıldı. CKMP Genel Başkanı Alparslan Türkeş Oldu

 Adana’da MHP Genel Başkanı Alparslan Türkeş ile buluşan Osmaniye îlçe Başkanı Ali Erat, Gençlik Kolları Başkanı Mustafa Merkan, Esef Mehmet, Muammer Özener, Muzaffer Özdağ, İsmail Haykır, Zekeriya Korkmaz, Remzi Arslankurt, Av. Hanifi Kal, Osman Yüksel Serdengeçti, Sait Urul, Zübeyir Toprak, Yılmaz Algan ve gençler tarafından CKMP’nin güçlenmesi için yeni girişimlerde bulunuldu. 31 Mart 1965’te Muzaffer Özdağ, Rıfat Baykal, Ahmet Er ve Dündar Taşer partiye katıldılar. Bunları 19 Haziran 1965’te Mustafa Kaplan, Fazıl Akkoyunlu, Şefik Soyuyüce ile Numan Esin tâkip etti. Türkeş, Anadolu’yu dolaşarak partilileri yakından tanıma fırsatı buldu. 20 Şubat 1965’te Suat Hayri Ürgüplü başkanlığında kurulan koalisyon hükümetine katılan CKMP’nin yönetimi, Türkeş ve arkadaşlarının eleştirilerine hedef oldu. Bunun üzerine Ahmet Oğuz genel başkanlıktan istifa etti ve toplanan olağanüstü kongrede Alparslan Türkeş 1 Ağustos 1965’te Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisine Genel Başkan seçildi.

Sağ kesimde tereddütlerin ve sâhipsizliğin hüküm sürdüğü bu bunalımlı yıllarda, Mehmet Niyazi Özdemir tarafından Anadolu’daki sağcı sivil toplum kuruluşlarına bir dâvet mektubu gönderildi. Bu dâvet ile 10-12 Şubat 1967 târihinde, ‘Milliyetçiler Büyük Kurultayı’ yapıldı. Ülkenin önemli meselelerinin komisyonlarda tartışıldığı Kurultaya; Prof. Dr. Sebahattin Zaim, Prof. Dr. Fâruk Kadri Timurtaş, Prof. Dr. Mümtaz Turhan, Prof. Dr. İbrâhim Kafesoğlu, Prof. Dr. Zeki Velidi Togan, Prof. Dr. Halûk Karamağaralı, Türkiye Komünizmle Mücadele Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Saffet Sert, Prof. Dr. Muharrem Ergin, Prof. Dr. Necmettin Hacıeminoğlu, Altan Deliorman başta olmak üzere değerli insanlar katıldı.  

Yurt dışından gelen merhum Alparslan Türkeş’in 14’lerden olan bazı arkadaşlarıyla Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi’ne girmesi ve CKMP Genel Başkanlığına seçilmesiyle; milliyetçi ilim, fikir, kültür ve sanat adamları Türkeş’in açmış olduğu Milliyetçi şemsiyenin altında toplanmaya başladılar. Mustafa Kaplan, Muzaffer Özdağ, Numan Esin ve arkadaşları partiye katıldı. Genel Merkezden İsmail Hakkı Yılanlıoğlu, Dündar Taşer, Ahmet Er, Fâruk Akkülah, Galip Erdem, Osman Yüksel Serdengeçti, Sâdi Somuncuoğlu, Özer Ravanoğlu, İbrahim Metin gibi isimler de partimizin adının ‘Milliyetçi Hareket Partisi’, ambleminin ‘Üç Hilal’ olmasını istiyorlardı. Adana’da yapılan parti kurultayında bu istek kabul edildi.

Alparslan Türkeş konuşmasında özetle şunları söyledi:  

Tanrı Dağı Kadar Türk, Hira Dağı Kadar Müslümanız. İçimizde Tanrı Dağından taşıdığımız Ergenekon şeddini eriten ateş, gönlümüzde, zihnimizde Hira Dağından doğan güneşin ışığı var. Biz Müslüman Türkün öz nizamını, millî nizamı temsil eden millî hareketiz. İslâm imanı ve fazileti, Türklük şuur ve gururu, Türk harsı ile 21. yüzyıl medeniyeti, feza, atom, elektronik çağının yeni Müslüman Türk medeniyeti; dâvamız budur. Bu gaye ile iktidara tâlibiz. Bu amaçla Türk milletini yeniden teşkilâtlandırmaya, devleti yeniden kurmaya kararlıyız. Tembelliği, meskeneti, yokluğu, sefâleti, geriliği, karanlığı, adâletsizliği yeneceğiz. Hür ve mesut insanların barış ve refah yurdu büyük, kudretli, müreffeh Türkiye’yi inşa edeceğiz. Mâlî ve iktisadî, içtimaî tedbirlerimiz sıhhatli ve âdil bir toplum bünyesi hazırlamaya yönelecek ve emeğe, istidada, ehliyete değer verilecektir. Milletin tamamı için sosyal güvenlik ve yardımlaşma teşkilâtı hazırlanacak, yurttaşlarımız kaderlerine terk edilerek toplum içinde sâhipsiz, çâresiz olmaktan çıkarılacaktır.

Dokuz Işık hareketinin temel ödevi sanayileşme hareketleri ile belirecektir. Tarımdaki nüfus fazlası sanayiye kaydırılacak, köylü emek ve ürününü tüketen suni şehirlerin yerini endüstri, kültür ve tarım kentleri alacaktır. Sanayileşmeyi Türkiye’yi bağımsız büyük sanayi devleti olma ölçülerine göre yürüteceğiz. Milliyetçi Türk gençleri, asil bozkurtlarımız milliyetçi toplumculuğun, mukaddes dâvâmızın teminatıdır. Geleceğin müjde işâretidir. Hepsi akla gelmez maddî sıkıntılar içinde, temiz bir ülkücülüğün hazzını yaşamakta genç ve değerli varlıklarını, gönüllerini Türklüğe bağışlamanın gururunu taşımakta, Allah’ın yardımına ve dâvânın kazanılacağına heyecanla inanmaktadır. Huzurunuzda kendilerine teşekkürlerimi, sevgi ve takdirlerimi sunmayı şerefli bir vazife sayarım. Olağanüstü kurultayımızın hayırlı, uğurlu olmasını dileyerek hepinize saygılarımı sunarım.’

Konuşmanın ardından salonda kargaşa çıktı ve Divan Başkanı Orhan Kaleli kongre hâkimiyetini kaybetti. Merhum Alparslan Türkeş’in, birkaç defa kürsüye gelerek, gençleri sükûnete dâvet etmesine rağmen salonda kavgalar durmadı. Olayların devam etmesi üzerine Gençlik Kolları Başkanı Mustafa Merkan yanıma gelerek salonun asayiş ve düzeninin Osmaniye Teşkilatı tarafından sağlanması için İl Başkanı Fâruk Akkülah’a teklif edelim, dedi. Bunun üzerine ben de Fâruk Akkülah’a giderek Alparslan Türkeş Bey’in salonun asayiş ve düzenini sağlamak üzere Osmaniye Teşkilatına yetki vermesini teklif ettim. Fâruk Bey, ‘iyi düşünmüşsünüz’ dedi. O anda Alparslan Türkeş ve berâberinde bulunan Mehmet Altunsoy, Osman Yüksel Serdengeçti, Sadi Somuncuoğlu, Hüseyin Üzmez salonun bir köşesinde oturmakta idiler. Fâruk Beyin teklifimizi iletmesi üzerine Genel Başkanımız Türkeş, o tok sesiyle ‘muvafık’ dedi. Hemen Gençlik Teşki-latından Sorumlu Genel Başkan Yardımcımız Sadi Bey’e talimat vererek, ‘Gençlik Kolları’Genel Başkanını çağır, salonun asayiş ve düzenini sağlama yetkisi Osmaniye Teşkilatına verilsin dedi. Ben de Gençlik Kolları Genel Başkanından aldığım yetkiyle Osmaniye Gençlik Kolları Başkanımız Mustafa Merkan Bey’i çağırarak, yetkiyi kendisine verdim. Salonda Osmaniye’den gelen fikren ve bedenen gelişmiş yaklaşık 200 genç ve 300’e yakın partili arkadaşlarımız vardı. Salonda asayişsizlik çıkaran ne kadar genç varsa hepsini dışarı çıkardık. Salonda Bozkurt taraftarı olan gençlerin etkisinin bittiğini gören Rıfat Baykal, Cengiz Gökçek ve birçok delege kartlarını atarak salonu terk ettiler. Kongre Divan Başkanı Orhan Kaleli’nin yerine Konya İl Başkanımız Tevfik Fikret Kılıçkaya getirildi.

Salonda sükûnetin sağlanmasından sonra normal kongre çalışmaları devam etti. Partinin adı büyük alkışlar altında ‘Milliyetçi Hareket Partisi’ olarak değiştirildi. Amblemin belirlenmesi kararı ise, yeni seçilecek genel idâre kuruluna tevdi edildi. Yeni seçilen genel idâre kurulu üyelerinin ağırlığı Türk İslam Ülküsüne inanmış kimselerdi. 1967 yılında yapılan Milliyetçiler Büyük Kurultayı’nda tespit edilen milliyetçi düşünceler Milliyetçi Hareket Partisi’nin fikriyatına kaynak oluşturdu. İleriye yönelik tasavvurlar MHP’nin Yeni Ufuklara açılan hedefleri oldu. Seçilen Genel İdâre Kurulu kongreden aldığı yetkiyle Parti’nin amblemini Üç Hilal, Gençlik Kollarının amblemini de Hilal içinde Bozkurt olarak değiştirdi.

Alparslan Türkeş, kapanış ve teşekkür konuşmasında, Kurultayda yaşanan tartışmalarla ilgili şunları söyledi:

Arkadaşlar, sırası gelmişken çok ehemmiyetli saydığım bir hususu işâret edeceğim, pek az olmakla birlikte, bazı kimselerin milliyetçilikle İslamiyet’i çatıştırmaya çalıştıklarını görmekteyiz. Böyle bir tutum yanlıştır. Abestir, câhilliktir.      Şuurlu bir şekilde yapılıyorsa ihânettir, nifaktır. Mücâdele farklı, hatta birbirine düşman mefkûreler arasında olur. Hâlbuki Türklükle İslamiyet, bin yıldan beri aynı mukaddes potada kaynaşmış, etle tırnak misâli ayrılması imkânsız bir hâle gelmiştir. Partinin en yetkili ve sorumlu mevkiine layık gördüğünüz bir insan olarak, bir kere daha açıkça ilan ediyorum; milliyetçiliği reddeden bir dincilik anlayışı ve İslamiyet’e düşman bir milliyetçilik anlayışı bize yabancıdır, bizim dışımızdadır. Bu sakat görüşleri savunanlar bize mensup olduklarını ileri sürseler bile, bizimle bir ilgileri yoktur, bizden değildirler. Aziz Türk milletine ve savaşımıza katılan yiğit yürekli, mücahit ruhlu kardeşlerimizden istirham ediyorum, nifak zamanı değildir; birlik günüdür.

Ayrıca ve nihâi olarak şunu belirteyim ki, motiflerde, sembollerde hayatiyet; güç ve enerjisini kaybetmiş kalıplarda mûcize gücü yoktur. Türk İslam dünyâsının utanç ve ıstırap veren perişan hâli önümüzdedir. Çağın hâkim medeniyetini temsil eden mağrur ve zâlim kuvvetler, eski muhteşem medeniyet yurtlarında hüküm yürütmekte ve tâlihsiz ülkeleri zillet içinde tutmaktadır. Bu ülkeler çocuklarını, yurtlarını, varlıklarını korumak ve devam ettirmek için, bulacakları çâre ve yol, ömrünü tamamlamış köhne kurumlara, tozlu küflenmiş motiflere şuursuzca sarılmak değil, hâkim medeniyetin üstünlük sebeplerine nüfuz ederek daha üstün bir hayat nizamı kurmak için çaba göstermektedir. Millet hayatını yepyeni temeller üzerinde inşa ederken, millî nizam kurarken, insanı da yenileme, geçmişle ilgili kırgınlıkları silme kararında olmalıyız. Bu sebeple genel ve şümullü bir affı savunduk, savunuyoruz. Kuracağımız millî nizam, kendi öz değerimizin, Türk’ün yaratıcı dehâsına göre cihanşümul aklın, bilimin kanunlarına uygun düşüşünü temin eden bir hayat tarzı olacaktır. Faşizme, Nazizm’e veya yabancı diğer bir sisteme özentiyi Türk milliyetçileri olarak reddederiz. Bu kabil özentiler dünün ve bugünün iktidarında görülmüştür. Ama millî nizamların yolu değildir. Büyük kudretli Türkiye’yi ayakta selamlıyorum, Tanrı Türk’ü korusun.’

MHP’nin Târihi, Fâruk Akkülah ve Osmaniye Teşkilatı

Anlattığımız Târihi bilgilerin ışığı altında şunu açık yüreklilikle ve memnuniyetle ifâde etmek isterim ki; Büyük Kurultayda Milliyetçi Hareket Partisi’nin Adana’da yazılan târihini, başta dönemin Adana İl Başkanı Fâruk Akkülah ve benim öncülüğümde Osmaniye Teşkilatı yapmıştır. Bu önemli gerçeği târihe not düşmek adına kaleme almak istedim. Târihin derinliklerinden akıp gelen suyla beslenen bu Ulu Çınar’ın Anadolu’da yeniden kök salmasında emeği geçen bütün dâvâ arkadaşlarıma yürekten teşekkür ediyorum. Hayatta olanlara sağlıklı ve hayırlı ömürler diliyorum. Vefat edenlere Yüce Rabbimden rahmet niyaz ediyorum. Geleceğimizin teminatı gençlerimizden bu Târihî Ulu Çınar’ın yaşaması için yeniden gayret kemerlerini çift kuşanmalarını ümit ediyorum.

Kendi Kaleminden Yazar ALİ ERAT’ın Hayat Hikâyesi: Bendeniz Ali ERAT; 01.01.1939 Târihinde Osmaniye doğumluyum. İlk ve ortaokulu Osmaniye’de, liseyi Adana’da bitirdim. Ankara İktisâdî ve Ticârİ İlimler Akademisi’nden 1962-1963 Eğitim-Öğretim Yılında mezun oldum. Askerlik görevimi Topçu Subayı olarak yaptım. 1965 yılında Osmaniye’de Serbest Muhasebeci ve Mâli Müşâvir olarak çalışmaya başladım. Mesleğimin yanı sıra toplumun sosyal, iktisâdî ve siyyâsî alanlarındaki gelişmelerle de yakından ilgilendim.  İlk olarak 1965 yılında, o dönemdeki ismi ile Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi (CKMP)’nin Osmaniye İlçe Teşkilatını ve yine o yıllarda Türkiye’de gündemde olan Türkiye Komünizmle Mücâdele Derneği’nin Osmaniye Şubesini kurdum. O günkü parti ve dernek mensubu arkadaşlarımla Osmaniye’de sosyal ve siyâsî faaliyetlerde bulunduk. 1968 yılında Rahime Hatun Kız Meslek Lisesi Yaptırma Derneği Başkanı oldum ve arkadaşlarımızın çalışmalarıyla, okulumuza Lise Yolu üzerindeki Osmaniye Belediyesi Yeni Hizmet Binası altında bulunan bugünkü binayı kazandırdık. Osmaniye’de yayınlanan üç gazetenin kuruluş aşamasında bulundum. Çataloluk Gazetesi’nin kurucusu ve yöneticisi olarak görev aldım. Yeni Osmaniye Gazetesi’nde üç yıl mesul yazı işleri müdürlüğü yaptım. Ayrıca yayınına devam eden Hasret Gazetesi’nin kuruluşu içerisinde bulundum ve 7 yıl mesul yazı işleri müdürlüğü görevini icra ettim. Görevimi Haşan Kılıç arkadaşıma devrettim. Bu gazetelerde günün aktüel, akademik ve siyâsî konularında yazılar yazarak yayın hayatına katkılarda bulundum. 1971 yılında Osmaniye Meslek Yüksek Teknik Okulunu açmak için kurduğumuz derneğin yönetim kuruluna o günkü parti başkanlarını ve belediye başkanını aldık. Kaymakamımız Tahsin Bilgen’i de Yönetim Kurulumuzun Fahri Başkanı yaptık. Dernek Yönetim Kurulunun uygun görmesi üzerine benim başkanlığımda Osmaniye ve Ankara’da gereken çalışmaları yaptık. Bugünkü Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi’nin nüvesini teşkil eden Yüksekokulun kuruluşunu tamamlayarak  Çarşı Polis Karakolu karşısındaki belediyemize ait eski binada hizmete açtık. Osmaniye’de ilk Anonim Şirketi kurdum. Osmaniye’de açılan Öncüler Tuğla Fabrikasında Yönetici, Kale Kireç Tuğla Fabrikasında Hissedar ve İdâre Meclisi Başkanı olarak görev yaptım. Ortağım ve Kayınpederim Mustafa Sarıkâtipoğluile birlikte 1971 yılında Toprakkale Yolu üzerine Örnek Hayvancılık Çiftliği kurduk. Bu çiftliğimizin arâzisi 1981 yılında askeriye tarafından istimlâk edildi. 1978 yılın-da Adana İktisâdî ve Ticârî İlimler Akademisinde Lisans Üstü Master yaptım. 1986 yılında, Osmaniye’yi il yapmak için ileri gelen insanların katılımı ile Osmaniye’yi Güzelleştirme ve Tanıtma Derneğini kurduk. 1986 yılından itibâren başkanı bulunduğum dernek çalışmaları ile on yıl tabanda ve tavanda Osmaniye’nin il olma olayını gündemde tuttuk. Rahmetli Belediye Başkanımız Musa Şâhin’in bir kaza neticesinde ölümü sebebiyle yapılan belediye seçimi arifesinde Osmaniye il olmuştur. İl olmamızdan havadaki uçan kuş dahi nasiplenmiştir. Bundan dolayı her Osmaniyelinin merhum Musa Şâhin’e duâ etmesi lâzımdır. Turizm ve Seyahat Acentem olması sebebiyle Osmaniye’yi turizm yönünden tanıtmak için çalışmalarda bulundum. İlk olarak, TÜRSAB’ın Milletlerarası Türkçe ve İngilizce yayın yapan aylık mecmuasının 2004 Şubat sayısında Osmaniye’nin turizm değerlerini altı sayfada genişçe tanıttık. Osmaniye’nin ismini Türk Hava Yolları’nın bir uçağına verilmesine öncülük ettim. ‘Osmaniye’ isimli uçağımız yurtiçi ve yurtdışı uçuşlarına devam etmektedir. Merhum Alparslan Türkeş’in siyâsete atıldığı, Genel Başkanlığa yükseldiği ve Ankara Milletvekili seçildiği Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi’nin adı 1969 yılında, şubat ayında Adana Büyük Kurultayı’nda ‘Milliyetçi Hareket Partisi’ (MHP) olarak değiştirildi. Başkanlığını yaptığım Osmaniye Teşkilatımız, CKMP’nin MHP ismini almasında öncülük yapmış ve ambleminin Üç Hilal olmasında etkin rol oynamıştır. MHP, 1969 seçimlerinde, Türkiye genelinde sadece bir milletvekili olarak Alparslan Türkeş’i çıkarabilmiştir. O da Adana’dan seçilmiştir. MHP, 20.000 civarında aldığı oyun 9000’ini bugünkü Osmaniye ve Kadirli ile Bahçe ilçelerinden almıştır. 1965 yılında kurduğum parti teşkilatımı başarıya ulaştırmak için bugüne kadar çalıştım. Osmaniye Merkezinde kazandığımız dört belediye başkanlığı seçiminin Seçim Komitesi Başkanlığını yaparak, partime hizmet ettim. Mesleğimin Muhasebeci ve Mâlî Müşâvir olması sebebiyle 2003 yılında Osmaniye Mâlî Müşavirler ve Muhasebeciler Odasını arkadaşlarımla kurarak Oda Başkanı oldum. Meslek hayatımda 40. yılımı tamamladığım 2004 yılında, jübilemi yaparak Şeref Oda Başkanı olarak mesleğimi bıraktım. Emekli olduktan sonra, her şeyden el/etek çekerek, bir kenara çekilmeyi düşünmediğim için daha fazla okuma, araştırma, inceleme fırsatı buldum. Elde ettiğim sağlıklı bilgileri, 80 yıllık hayatım boyunca kazandığım tecrübelerimle harmanlayarak yazdığım makalelerimi, merkezi Osmaniye olan, ancak millî ve milletlerarası düzeyde yayın yapan YENİSES Dergisi’nde yayınlıyorum. Diğer taraftan daha kalıcı olsun ve gelecek nesillere vesika olsun düşüncesiyle yazdığım ‘Müslüman Milletlerin Geri Kalış Sebepleri / Müslüman Milletleri İslam Dini mi Geri Bıraktı?’ isimli ilk kitabım ve ‘Türkiye’de İlk Demokrasi Hareketinin Öncüsü Osmaniye/ Kahramanı; Eski Belediye Başkanı Dr. Ahmet Alkan’ isimli ikinci kitabım Hasret Yayınları arasında neşredildi ve piyasaya sürüldü. Özellikle kültür ve düşünce seviyesi yüksek olan aydın insanlarımızın kitabımız hakkındaki olumlu düşünceleri beni yeni eserler yazmaya teşvik etti ve kalemimi yüreklendirdi.

Her iki eser için iletişim kaynağı: Hasret Matbaası – Osmaniye. Telefon: 0.535-890 48 79

(BİTTİ)

VEFAT HABERİ: 13 Haziran 2024 Perşembe Osmaniye’nin duayen, akil insanlarından Mâlî Müşâvir ve Yazar Ali Erat, ebedî âleme uğurlandı.. Milliyetçi Hareket Partilelarenen ağabeyi Erat’ın vefatı, Osmaniye’de büyük üzüntüye sebep oldu. Şehirde çok sayıda hizmet ve kültür faaliyetlerine öncülük eden Erat, bir süredir sağlık problemleri sebebiyle tedâvi görüyordu. Erat, Milliyetçi Ülkücü Hareketin Osmaniye’de Kurucusu, CKMP ve MHP’nın İlk Kurucu İlçe Başkanı, MHP Merkez Karar Kurulu Üyesi, Başbuğ Alparslan Türkeş’in yakın dostu ve parti büyüğü bir isimdi. Vefat eden Erat’ın cenazesi, ikindi namazından sonra Bahçeli Câmiinde kılınacak cenâze namazından sonra Asri Mezarlıkta son yolculuğuna uğurlanacak. Tâziye evinin Esenevler Mahallesi Bahçeli Câmii civarı olduğu öğrenildi. Bizler de www.akdenizgazetesi.com olarak Merhuma Allah’tan rahmet, kederli ailesine ve sevenlerine başsağlığı diliyoruz. MUHABİR: ÜMİT KAHRIMAN
Önceki İçerikİnsan Olma Sanatı
Sonraki İçerikArada sırada aynaya bakmalı insan; güzel miyim diye değil, insan mıyım diye.”- Tuncel Kurtiz
Avatar photo
28 Kasım 1938 tarihinde Bafra’da doğdu. İlk ve ortaokulu doğduğu şehirde bitirdikten sonra Ankara Ticaret Lisesi ve Ankara İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi’nde okudu. İş hayatına Ankara’da muhasebeci olarak başladı. Ankara ve Karabük’te; muhasebeci, mali müşavir ve profesyonel yönetici olarak devam etti. İstanbul’da, demir ticareti ile meşgul oldu. SSCB’nin dağılmasından sonra Türk Cumhuriyetlerinde sanayi yatırımları gerçekleştirmek üzere çok ortaklı şirket kurdu. Şirketin murahhas azası olarak Azerbaycan’da ve Kırım’da tesis kurup çalıştırdı. 2000 yılında işlerini tasfiye etti. İş hayatı ile birlikte yazı hayatı da devam etti. İlk yazısı 1954 yılında Bafra’da yayımlanmakta olan Bafra Haber Gazetesi’nde başmakale olarak yer aldı. Sonraki yıllarda İlhan Egemen Darendelioğlu’nun Toprak Dergisi’nde, Son Havadis ve Tercüman gazetelerinde yazıları yayımlandı. Türk Ocakları Genel Merkezinin yayımladığı Türk Yurdu dergisinde yazdı. İslâm, Kadın ve Aile, Yörünge, Ufuk, Emelimiz Kırım, Papatya, Tarih ve Düşünce, Yeni Düşünce, Yeni Hafta, Sağduyu, Orkun, Kalgay, Bahçesaray, Türk Dünyâsı Târih ve Kültür, Antalya’da yayımlanan Nevzuhur, Kayseri’de yayımlanan Erciyes ve Yeniden Diriliş, Tokat’ta yayımlanan Kümbet, Kahramanmaraş’ta yayımlanan Alkış dergilerinde, Dünyâ ve Kırım’da yayımlanan Kırım Sadâsı gibi gazetelerde de imzasına rastlanmaktadır. Akra FM radyosunda haftanın olayları üzerine yorumları oldu. 1990 – 2000 yılları arasında (haftada bir gün) Zaman Gazetesi’nde köşe yazıları yazdı. Hâlen; Önce Vatan Gazetesi’nde, yazmaktadır. Oğuz Çetinoğlu; Türk Ocağı, Aydınlar Ocağı, ESKADER / Edebiyat, Sanat ve Kültür Araştırmacıları Derneği ve İLESAM / Türkiye İlim ve Edebiyat Eseri Sâhipleri Meslek Birliği Üyesidir. Yayımlanmış Kitapları: 1- Kültür Zenginliklerimiz: (2006) 2- Dört ciltte 4.000 sayfalık Kronolojik Tarih Ansiklopedisi: (2008 ve 2012), 3- Tarih Sözlüğü: (2009), 4- Okyanusa Açılan Kapılar / Tefekkür Mayası Röportajlar: (2009). 5- Altaylardan Hira’ya Türk-İslâm Dostluğu: (2012 ve 2013), 6- Bilenlerin Dilinden Irak Türkleri: (2012), 7- Türkler Nasıl ve Niçin Müslüman Oldu: (2013), 8- Türkmennâme / Irak Türkleri Hakkında Bilmek İstediğiniz Her Şey: (2013). 9- Türklerin Muhteşem Tarihi: (Nisan 2014 ve Nisan 2015) 10- 115 Soruda Türk İslâm-Âlimi Mâtüridî (Röportaj): 2015) 11- Cihad – Gazi – Şehid: Kasım 2015. 12-Yavuz Bülent Bâkiler Kitabı (2016 Mehmet Şâdi Polat ile birlikte) 13-Her Yönüyle Kâzım Karabekir (2017 Mehmet Şadi Polat ile birlikte) 14-Dil ve Edebiyat Dergisi / İlk 100 Sayı Bibliygorafyası (2017 Mehmet Şâdi Polat ile birlikte) 15-Büyük Türk İslâm Âlimi Serahsî (2018), 16-Âyetler ve Hadisler Rehberliğinde Kutadgu Bilig’den Seçmeler (2018), 17-Edib Ahmet Yüknekî ve Atebetü’l-Hakayık (2018), 18- Büyük Türk İslâm Âlimi Mâtürîdî (2019), 19-Kâşgarlı Mahmud ve Dîvânu Lugati’t-Türk (2019). 20-Duâ / Huzura Açılan Kapılar. (2019) 10-Yesevi Yayıncılık, 12-Yakın Plan Yayınları, 13-Boğaziçi Yayınları, 14-Dil ve Edebiyat Dergisi, diğer kitaplar Bilgeoğuz Yayınları tarafından yayımlanmıştır.