“En
ileri sıçrayışlar iki adım geriden başlar” sözünü sanıyorum Alman şair
Gothe söylemiş.
AKP’nin Türkiye’yi bugüne taşıdığı
dönemlerin analizini zaman tünelinde değerlendirmez isek tarihe haksızlık
yapmış sayılırız. Çünkü içinde yaşadığımız Türkiye şartları bugün ki duruma kendiliğinden
ve birdenbire gelmedi.
AKP iktidara gelirken iddialı bir
şekilde üç “Y” ile işe başladı. Bunlar; Yolsuzluk, Yoksulluk ve Yasaklardı.
Ancak AKP, gerek kendi ağırlığını,
gerekse iktidarının ağırlığını topluma hissettirmek için mevcut yasakların
üzerine daha yenilerini ekledi. Burada ister istemez bazılarının aklına türban
meselesi gelecek. O konu daha evvel zaten halledilmişti Ak Parti meydanlarda
sadece konunun edebiyatını yaptı.
2.”Y” Yolsuzluktu…17-25 Yolsuzluk
olaylarını hatırlayın. Ayakkabı kutularından çıkan milyon dolarları, bakan
çocuklarının yatak odalarında çıkan para sayma makinaları ve para kasalarını,
bakanların kollarındaki 750 Bin liralık rüşvet kokan kol saatlerini.
3. “Y” Yoklukla mücadelede haklarını
yememek lâzım iktidarlarının 2002-2011 yılına kadar ki zaman diliminde gerek
Kemal Derviş’in ekonomik tedbiriyle, gerekse dünyada para bolluğu nedeniyle
fert başına düşen milli hasıla 12 Bin dolarlara kadar yükseldi.
***
Türk Askerine Yapılan Operasyonlar
4 Temmuz 2003 yılında 150 kadar ABD
askeri, Kuzey Irak’ta Türk Özel Kuvvetler karargâhında görev yapan Türk
askerinin başına çuval geçirerek Bağdat’a götürülmüşler ve orada bir hafta
rehin tutulmuşlardır.
O günün başbakanına bir gazetecinin
sorusu: “Efendim ABD ye nota verecek misiniz?” sorusuna alınan cevap: “Ne notası, müzik notası mı?” Olmuştur.
ABD AKP FETÖ Tarafından askere
yapılan Ergenekon ve Balyoz operasyonları, orduda büyük travmalara sebep
olmuştur ki, Kozmik Odaya girilmiş, dönemin genelkurmay başkanı dâhil birçok
üst rütbeli subay yargılanıp hapse mahkûm edilmişlerdir.
2003 yılında ABD Güvenlik Danışmanı, Condoleezza
Rica(2005-2009 yılları arasında dışişleri bakanı) tarafından kaleme alınan ve
Ortadoğu’da 22 ülkenin sınırlarının değişeceğini yazdığı makale “Transforming
the Middle East” 7 Ağustos 2003 tarihinde Washington Post gazetesinde
yayımlanmıştı. Bu makalede sınırları değişecek ülkeler arasında Türkiye’nin de
bulunduğu yazıyordu. Olay o günlerde çok tartışılan konuların başında geliyor
olmasına rağmen ABD tarafından “Ortadoğu
Eş Başkanlığı” gibi bir unvanla ağzımıza bir parmak bal çalınmış ve
neticesinde kendimizi birden “Arap
Baharı” projesinin suç ortaklığı içinde bulmuş olduk.
AKP’nin yanlış icraatları Türkiye’ye
pahalıya mal olmuştur. Çözüm süreci gibi bir uygulamanın neticesinde sadece
hendek ve çukur operasyonlarında 793 şehit verilmiştir.
Yine Kuzey Irak’tan Suriye’nin
kuzeyine kendi elimizle Türk topraklarını çiğneterek geçirdiğimiz Peşmerge,
bugün karşımıza PYD olarak çıkmış askerimize kurşun yağdırmaktadır.
FETÖ, AKP sayesinde devletin kılcal
damarlarına kadar girmiş, Türkiye bedelini 15 Temmuz 2016 yılında 252 şehit
vererek ödemiştir.
2004 yılından buyana Ege denizinde bize ait olan 19 ada ve
bir kayalık Yunanistan tarafından işgal edilmiş, bugün hala Taşoz adasından
Yunanistan petrol çıkarmaktadır.(İddia sahibi: Eski Milli Savunma Bakanlığı
Genel Sekreteri Emekli Kurmay Albay Ümit yalım)
***
Bu Günkü Durum
Türkiye’nin bugün içinde bulunduğu durum, AKP’nin 2002
Yılında hükümeti devraldığı günlerden çok daha ağır şartlar içinde
bulunmaktadır. 2002 Yılında ülkenin sadece ekonomik meseleleri vardı ama bugün maalesef
çok daha derin problemlerimiz var.
Türkiye, “ABD AB ve RUSYA” şeytan üçgeni tarafından kıskaca
alınmıştır. Askeri otoriteler ve dışişleri uzmanları bu konuda sürekli
endişelerini dile getirmektedirler. Güney Kıbrıs Rum Cumhuriyeti AB’ye girerken
AB, GKRC. Üzerinden Doğu Akdeniz de söz sahibi olmuştur.
Rusya, Ortadoğu ve Suriye konularında çok sinsi planlar
içerisinde. FETÖ terör örgütü yöneticiliği ve casusluk suçlamasıyla hakkında 42
yıla kadar hapsi istenen eski MİT mensubu Enver Altaylı’nın araştırdığı gizli
belgeler, Cumhurbaşkanı sözcüsü İbrahim Kalın vasıtasıyla bizzat
Cumhurbaşkanına iletiliyor olmasına rağmen bu belgelerin FETÖ dosyasının içinde
yer alması sizlere de ilginç gelmiyor mu? Olayın geniş detayını, gazeteci Müyesser
Yıldız’ın araştırmaları sonucunda kaleme aldığı yazıyı aşağıda verdiğim linkten
okuyabilirsiniz. https://t.co/FWJJfjDKA3?amp=1
Siz bakmayın iktidarın ve muhalefetin televizyonlarda günü
kurtarmak için birbirleriyle lâf dalaşına girdiklerine. Cumhuriyet tarihi
boyunca Türkiye bugün olduğu kadar zor durumda kalmamıştır.
İYİ PARTİ Genel Başkanı Sayın Meral Akşener’in 10 05 2020
tarihinde yaptığı konuşmada: “Gelin
memleket masası etrafında toplanalım, ortak aklı kullanalım” tarihi
çağrısı, iktidar ve destekçisi MHP tarafından sert bir şekilde reddedilmiştir.
İYİ Parti İzmir Milletvekili Aytun Çıray, Sayın Akşener’den
önce 8 Ocak 2017 de Uğur Dündar’la yaptığı röportajda: “Sayın Cumhurbaşkanı’na sesleniyorum bir Milli Mutabakat Hükümeti,
birliğimiz beraberliğimiz ve küresel saldırıları defetmemiz için şarttır.”
Demiştir.
Ben de aynı kanaati paylaşıyorum bugünün şartları her
zamankinden daha ağır olduğuna göre bir “Milli
Mutabakat Hükümeti” kurulması acilen şart görünüyor.
Sağlıklı kalın