Sevgi insanın en ince hassas vicdan hislerinin meydana getirdiği merhamet ve şefkat duygularının bir eseridir. Vicdan hükmü kalpteki iyi ve kötü bütün varlığı yakarak silip atmış ve orasını ayna gibi tertemiz bir hale getirmiş olduğundan, Cenab-ı Hak o kalbe tecelli tahtını kurmuştur. Böylece bütün benliği Hak sevgisi kaplamış ve o kimse artık, sevgiden ibaret olmuştur. Artık o her şeyi, her şeyde onu sever olmuştur.
Bu nedenle o kimse Cenab-ı Hakkın dostluk, intibak ve esenlik sıfatları ile sıfatlanıp seçkinler zümresine girmiştir. Artık o insanın her iki dünyada da yeri Cennet, makamı ise, sefa ve dostluktur.
İslamiyet sekiz esasa dayalıdır, bunlarda;
1-Merhamet ve şefkat 2–Doğruluk 3–Sadakat 4–Cömertlik 5-Sabretmek 6-Sır tutmak
7-Fakirliğini ve acizliğini bilmek 8-Allaha şükretmek
İşte bunlar olmadan, her iki dünyada huzur, mutluluk olmaz.
Bu güzel huylardan huylanan ve benliğine maleden bir insan gereği gibi bir Müslüman insan demektir. Çünkü bu güzel huy ve ahlak Peygamberimize ait güzel huy ve sıfatlardır.
Bunun içinde İslamiyet, camide cennet aramaktan ibaret değildir. Bunlardan biri eksik olursa insan gerçek Müslüman sayılmaz. Bunun içinde hayatın devamı huzur ve mutluluğu bu esaslara bağlıdır. İnsan hayatında daima iyiye, güzele ve doğruya dayalı olmalıdır. Ölümsüzlük ve ebedilik, bu gerçeklerle mümkündür.
İşte bu yüzdendir ki, yukarıda ki esaslar insanlığın ve Hak yolcularının elinde daima bir ışık ve bir meşale olmuştur. İnsan nasıl ki karanlıkta önünü göremez ve yol alamazsa, aynı şekilde, Yaratanına da varamaz.
İnsanlığa ve beşeri vicdanlara hayat kaynağı olan, neşe, huzur ve mutluluk bahşeden bu sekiz esastır.
Dünyada ne kadar güzel huy ve ahlak varsa hepsi bunların içindedir. Bunlara sahip olanlar Cennet hayatı sürerler.
İnsanlara cehennem kapılarını açan huylarda şunlardır.
1-Gurur 2-Hırs 3-Kıskançlık 4-Bölücülük 5-Dedikodu 6-Şehvet 7-Öfke
İşte dünyada ne kadar kötü huy ve ahlak varsa onlarda bunların içindedir. Onun için her kim iyiyi, güzeli ve gerçeği kabul etmezse kişiliği ne olursa olsun ve ne kadar suret-i Haktan görünürse görünsün, onun gönlünde bunlar yatıyor demektir. İsterse başı secdeden kalkmasın, hiçbir önemi yoktur.
Gerek insanlık ve gerekse İslamiyet gerçeklere dayanmakla olur. Keyfine göre hareket edip benliğe kapılarak, riya gösteriş ve desinler diye İslamiyet olmaz. O takdirde yedi kötü huyun gurur ve isyan kapılarını insan kendisine açmış olur.