Şerefsizlerin Bahçeli Karşıtlığı…

82

Yıllar yılları kovalıyor ama bir takım şeyler olduğu gibi yerinde duruyor. Bende değişmeyen şeyleri gördükçe, dönüp yıllar önce yazdıklarımı okuyor ve değişmeyen tek gerçeğin, Türk düşmanlığı olduğunu görüyorum. Tabii eğer Devlet Bahçeli gibi, Türk Milletinin ve Türk Devletinin yüksek menfaatlerini korumaya çalışırsanız da her zaman hedefe oturuyorsunuz.

Yiğidi öldürün ama hakkını verin. Devlet Bahçeli, Türk Milletinin haklarını korumaya çalışıyor. Bu sebeple Türk düşmanlarının, Bahçeli karşıtlığını anlıyorum. Sizi de anlamaya çağırıyorum. Bakın 10.10.2012 tarihinde neler yazmışım, değişen bir şey var mı siz karar verin…

Türk Milliyetçliğinin siyasi kurumu MHP, 04.Kasım’da 10. Büyük Kurultayı’nı gerçekleştirecek.

Sadece Türk Milliyetçileri için değil Türk Milleti içinde çok büyük önem arz eden bu kurultayda, MHP Genel Başkanlığı için bir çok aday var.

Demokrasiden ve demokratik kurallardan söz edecek olursak, MHP çatısı altında üye olarak siyasal mücadele yapan herkesin genel başkanlığa aday olma hakkı vardır.

Ancak MHP, Türk Milleti için siyasi partiden öte bir şeyler ifade eden, bir kurumdur. Keza MHP’nin Genel Başkanlık makamı da bununla eş değer olmak üzere bir makamdan öte çok daha fazla şeyler ifade eder.

Türk Milliyetçiliğinin ve siyasi hareketinin tarihsel süreci düşünüldüğünde, MHP ve onun liderlik makamı ile ilgili bu yazdıklarımıza, itiraz eden olmayacaktır.

Bu açıdan baktığımızda, Devlet Bey’in sadece bir genel başkan değil, aynı zamanda Türk Milliyetçiliğinin lideri, büyüğü, ağabeyi, bilge insanı olduğu sonuçlarına varırız. Devlet Bey’de hayatı boyunca sürdürdüğü mücadelesi ile bunu defalarca ispatlamıştır.

Türk Milliyetçileri, Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran iradenin sahibidir. Bunun günümüzdeki temsilcisi; MHP ve onun lideri Devlet Bahçeli’dir. Hal böyle olunca doğal olarak MHP ve Devlet Bahçeli, yan yana gelmez gözüken ve öyle de bilinen odakların ittifakı tarafından kesif bir saldırı altındadır. Bu saldırı dolaylı olarak Devlet Bey üzerinden Türk Milletine yöneliktir.

Türk Milliyetçilerinin sahip olduğu güçlü irade ve şuur sebebiyle, bu saldırılar bu güne kadar def edilmiştir ve inşallah bundan sonra da def edilecektir.

Eğer Türk Milliyetçileri, böyle bir iradeye ve şuura sahip olmasalar ve başlarında da Devlet Bey gibi bir lider olmasa; Türkiye ve MHP hangi halde olurdu sorusunun cevabını, 2006 yılından bu yana sahip olduğum pratikle, bu gün çok daha iyi verebiliyorum.

Onun için Devlet Bey’e karşı, basında oluşan ve kendi içinde bir ittifakı içeren karşıtlığı da çok daha iyi anlayabiliyor ve anlamlandırabiliyorum. (Günümüzde de bir şerefsizler ittifakı söz konusu!)

Bu gün günlerden 10.Ekim.2012 Çarşamba, yoğunlukla Türk Milliyetçilerinin alıp okuduğu Yeniçağ Gazetesi’nin 12 köşe yazarından 7’si bir genel başkan adayını desteklemek üzere, Devlet Bey aleyhinde görüşler ifade eden yazılar kaleme almış ya da köşelerinde bu meyanda fikirler beyan etmiş… Yazarların ve gazetenin Türkiye’nin onca hayati sorunu varken, tamamen bu konuya angaje olması gazetecilik tekniği açısından da çok tuhaftır.

Yine Ahmet Hakan, 09.Ekim.2012 tarihli Hürriyet’teki köşesinde “Kadersiz Parti: MHP” diyerek, basında Bahçeli karşıtlığına giden yola bir taş döşemiş…

Yandaş medya tarafından, Devlet Bahçeli ve MHP aleyhine görevlendirildiği anlaşılan Emin Pazarcı’da 09.Ekim. ve 10.Ekim.2012 tarihli Takvim Gazetesi’ndeki yazılarında “MHP’de Panik Büyük” ve “MHP’de Çin işkencesi sürüyor” diyerek görevini yerine getirmiş…

Gelelim aydınlık mı, karanlık mı olduğu meçhul gazeteye… O da içerideki başyazarının “MHP’nin BOP Milliyetçiliği ve Natotürkçülüğü” ile 10.Ekim.2012’de saldırı içeren yazısı ile karşıtlığa katılmış. Aynı gazetenin iç sayfalarında ise Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu’nunda adının kullanılarak“MHP Zavallı Durumda” diye birilerince yapılan ve sayfanın neredeyse üçte birine oturtulan bir açıklama var. S. Önkibar’a ise çoktan alıştık!

Görüyorsunuz değil mi? Milliyetçi görüşe seslendiğini iddia eden bir gazete, büyük sermayenin gazetesindeki İslamcı köşe yazarı, milletin parasıyla yandaş medya haline getirilen gazetenin çalışanı ve nihayetinde mao’cu çizginin öcalan kardeşliği ile pekiştiği gazetenin, Bahçeli ve MHP’ye karşı saldırısındaki son iki günlük ittifakı…

Ben biliyorum ki; bunların yazdıklarının tamamı hakikat dışıdır. Hepsinin Devlet Bahçeli’nin liderliği ve MHP’nin varlığı ile hem şahsi ve hemde birliktelik içeren ayrı bir hesapları vardır.

Alın bunları okuyun, sonra da tefekkür edin. Acaba niçin Devlet Bey’i ve MHP’yi hedef alıyorlar diye…

Ancak ne yaparlarsa yapsınlar, Türk Milliyetçileri; bilge liderleri Devlet Bahçeli ve her geçen gün daha güçlenerek Türk Milletinin ümidi haline gelen siyasi müesseseleri MHP ile yollarına devam edecektir.

Nedeni ne olursa olsun, şer hareketi olarak değerlendirdiğim, Devlet Bahçeli ve MHP’ye karşı basında (ve siyasette!) oluşan bu ittifak, hepimizi düşünmeye itmelidir…