İktidara
yakınlığı ile bilinen Habertürk yazarı Muharrem Sarıkaya oy oranlarında
değişimin durduğunu şu cümlelerle açıklıyor:
“Oy
oranı konusunda kim ne derse desin… Bütün siyasi partilerin veya ona destek
veren kamuoyu şirketlerinin araştırmaları neredeyse yılbaşından bu yana öyle
büyük kıpırdanma göstermiyor. Öyle tahterevalli gibi bir taraf ani
düşerken, diğerinin yukarı fırlaması söz konusu değil. Küçük amortisör hareketlerinin
ötesinde kıpırdanma olmuyor.
Seçmen sanki kararını vermiş bekliyor. Veya büyük bir sürprize
hazırlanıyor…”
Ben de
aynı kanaatteyim. Seçmenin hem kararını verdiğine ve hem de büyük bir
sürpriz yapacağına inanıyorum.
Anket
sonuçlarında genel tespit Millet İttifakının önde olduğu yönünde. Bu önde oluş
Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçimlerinde seçimi kazanma anlamına geliyor
mu?
Milletvekili seçimlerinde muhalefetin Cumhur İttifakından fazla milletvekili seçtireceğine
AKP’liler bile inanmış durumda. Cumhurbaşkanı seçiminde ise AKP+MHP
kanadı Erdoğan’ın seçimi bir şekilde kazanabileceğini düşünmek
istiyorlar.
Ancak
burada da Altılı Masanın ortak adayının kim olacağı, seçimin ikinci tura
kalma ihtimali gibi parametreler önemli.
Millet
İttifakı paydaşlarının bir kısmına göre CHP Genel Başkanı Kemal
Kılıçdaroğlu’nun aday olması halinde de seçimi kazanmak mümkün. Fakat
bu durumda seçim 2. tura kalabilir. Bunun da çok riskli olabileceği düşünülmekte.
Zira HDP
Cumhurbaşkanlığı seçiminde birinci turda büyük ihtimalle kendi adayıyla
çıkacak. Erdoğan -aday olursa- bütün anketlere göre birinci turda
kazanma şansı yok.
Seçim ikinci tura kalırsa HDP kilit parti olacak.
****************************
AKP + MHP + HDP Formülü Sürpriz mi?
2. tura
kalabilecek bir seçimde R.T. Erdoğan’ın HDP oylarını kendine çekmek
için vermeyeceği taviz yoktur. HDP ile yeni bir çözüm süreci ve gizli
koalisyon ortağı olmak gibi manevralara girmesi hiç sürpriz olmaz.
Nitekim
şimdiden AKP heyeti, “terör örgütünün siyasi ayağı” dediği, HDP
grubunu Mecliste ziyaret etti. Paylaştıkları fotoğraf tarafların çok
keyifli olduğunu gösteriyordu.
Oda TV’den
Toygun Atilla’nın yazdığına göre, “12 Kasım 2022 yani Taksim
katliamından tam 24 saat önce… Selahattin
Demirtaş, 4 Kasım 2016’dan beri
ilk kez cezaevinden çıkıyor. Özel bir jet ile Edirne’den Diyarbakır’a kalp
krizi geçiren babası Tahir Demirtaş’ı tedavi gördüğü hastanede ziyaret ediyor.”
HDP’ye ziyaret ile cezaevindeki
Demirtaş’a helikopter ve özel uçak tahsis ederek hasta ziyareti
yaptırılması Cumhur İttifakının sıkışmışlığını gösteriyor.
Toygun Atilla’nın
yazısında örtülü bir şekilde aynı gün Demirtaş’ın İmralı’da Abdullah
Öcalan ile görüştürüldüğü iddiası da var ama bu henüz doğrulanmadı.
Doğrulanırsa şaşırır mıyız? Hayır.
Çünkü
daha önce AKP’nin İstanbul Belediye seçimini kazanabilmesi için “bir
akademisyeni” İmralı’da Abdullah Öcalan ile görüştüler. Bu adama
teröristbaşının HDP’lilere mesajını TV kanallarından okuttular. Osman Öcalan’ı
TRT’ye çıkarıp, HDP oylarını AKP’ye yönlendirmek için konuşma yaptırdılar.
Söz konusu Cumhurbaşkanı seçilmek olunca Erdoğan’ın HDP/PKK ile çok daha ileri
adımlar atabileceğinden kuşkum yok.
“Ama iktidarın küçük ortağı MHP ne der?” demeyin.
HDP hakkında sık sık “PKK’nin
uzantısı”, “fitne yuvası” ifadelerini kullanan Devlet
Bahçeli söz konusu görüşmeyi “Son derece doğal ve doğru bir
adım” olarak tanımlamadı mı?
O halde
6’lı Masa’nın ikinci tura kalmadan Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanacak aday
araması bir iç çekişmeden değil, seçimin kaybedilmesi ve terörle
mücadelenin zafiyete uğraması endişesinden kaynaklanıyor.
****************************
İlk Turda Kazanacak Aday
Zamanında yapılacak bir seçimde, Anayasa hükmüne göre, Erdoğan 3. defa aday olamaz. Erdoğan’ın aday
olabilmesi iki şarttan birinin gerçekleşmesine bağlı.
·
Ya Meclis’te
erken seçim kararı alınacak.
·
Veya zamanında
yapılacak bir seçim için Yüksek Seçim Kurulu (YSK), Anayasaya rağmen,
Erdoğan’ın adaylığına onay verecek.
Meclis’te erken seçim kararı alınabilmesi için 360 oy gerekli. Bunun için 6’lı Masa
veya HDP’nin AKP ve MHP’ye destek vermesi gerekiyor.
Ama Erdoğan’ın -aday olmak
istediği taktirde- bir şekilde bu iki şarttan birini
sağlayabileceğini düşünüyorum.
Bu
durumda 6’lı Masanın ortak adayı AKP ve MHP seçmeninden de oy alabilecek ve ilk
turda kazanabilecek bir aday olmalı. Bu konuda da anketlere göre en önde olan
ve ilk turda açık ara kazanabilecek aday olarak Mansur Yavaş ismi
geçiyor.
“Mansur Yavaş
HDP’den oy alamaz kazanma şansı az” deniyor. Algı
oluşturma maksatlı bu iddia doğru değil.
Anketlerde bütün seçmenler
gibi HDP seçmenleri de değerlendiriliyor. Mansur Yavaş yine de
kazanabiliyor. Çünkü Yavaş CHP’den, İYİ Parti’den, DP, SP, Deva ve
Gelecek Partisi kitlelerinden firesiz oy alabiliyor. Ayrıca AKP ile
MHP’den ciddi miktarda oy alabiliyor. Zafer Partisi ile diğer küçük
partiler de Mansur Yavaş’ı destekleyeceklerini açıkladılar.
·
Buna rağmen 6’lı Masa’dan Kemal
Kılıçdaroğlu ortak aday olarak çıkabilir mi? Evet bu mümkün.
·
Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı seçilirse iyi bir Cumhurbaşkanı olabilir mi?
Olur. Hatta 6’lı Masa’yı kuran ve başından beri masadaki müzakerelerin içinde
bulunan bir aday olması Masa’nın işini kolaylaştırır.
·
Kılıçdaroğlu birinci turda
kazanabilir mi? İhtimal dışı değil. Ama güçlü
bir ihtimal de değil.
İşte burada Muharrem
Sarıkaya’nın benim de katıldığım “seçmen sanki kararını vermiş bekliyor. Veya büyük bir sürprize
hazırlanıyor…” sözünün
içindeki “büyük sürpriz” gündeme gelebilir.
Ekonomideki
berbat yönetime, halktan kopuk muktedirlerin kibrine karşı birikmiş bir öfke
var.
İktidar
temsilcilerinin yolsuzluk, adaletsizlik ve yalanlarına karşı duygular
saklanamaz halde.
Birikmiş
öfkenin bütün anketleri de yanıltacak şekilde sandıkta patlayacağı ve iktidarı
alaşağı edeceği büyük sürpriz bütün hesapları bozabilir.
Bu
durumda Millet İttifakının adayı, Kılıçdaroğlu veya bir başka aday da olsa,
ilk turda Cumhurbaşkanı seçilebilir.