“Prof. Dr. Yasin Aktay
“İşverenler, yatırımcılar, sanayiciler Suriyelilerden çok memnun. Çok
önemli bazı yerlerde Suriyelileri çekin, bu ülke ekonomisi çöker” sözleri ile
uluslar arası suç işlemektedir. Türkiye Cumhuriyeti Devletini ve Suriyeli
sığınmacıları çalıştıran işverenleri uluslar arası hukuk karşısında töhmet
altında bırakmaktadır. Bu sözleri dolayısıyla şahsına dava açılmazsa ilerde
Türkiye Cumhuriyeti Devleti hakkında dava açtırılmasına zemin hazırlamıştır.
Çünkü İnsan hakları Bildirgesine göre sarf ettiği cümleler insanları eşitlik ve
kardeşlik zihniyetinden uzaklaştırmakta ucuz işçi çalıştırmak ve modern köleliğe
işaret etmektedir. 21. Yy. da bu suçtur. Aşağıda İnsan Hakları Evrensel
Bildirgesi’nin ilk maddeleri alınmıştır.
Saygılarımla
“İnsan Hakları Evrensel Bildirisi (Universal Declaration of
Human Rights ), Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu’nun Haziran 1948’de
hazırladığı ve birkaç değişiklik yapıldıktan sonra 10 Aralık 1948’de, BM Genel
Kurulu’nun Paris’te yapılan 183. oturumunda kabul edilen 30 maddelik İnsan
hakları evrensel beyannamesi’nin ilk dört maddesi”:
Madde 1
Bütün insanlar hür, haysiyet ve haklar bakımından eşit
doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler ve birbirlerine karşı kardeşlik zihniyeti
ile hareket etmelidirler.
Madde 2
Herkes, ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer
herhangi bir akide, milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer
bir fark gözetilmeksizin işbu Beyannamede ilan olunan tekmil haklardan ve bütün
hürriyetlerden istifade edebilir.
Bundan başka, bağımsız memleket uyruğu olsun, vesayet
altında bulunan, gayri muhtar veya sair bir egemenlik kayıtlamasına tabi ülke
uyruğu olsun, bir şahıs hakkında, uyruğu bulunduğu memleket veya ülkenin
siyasi, hukuki veya milletlerarası statüsü bakımından hiçbir ayrılık
gözetilmeyecektir.
Madde 3
Yaşamak, hürriyet ve kişi emniyeti her ferdin hakkıdır.
Madde 4
Hiç kimse kölelik veya kulluk altında bulundurulamaz;
kölelik ve köle ticareti her türlü şekliyle yasaktır.