Saygı Sevgi ve Hoşgörü !

99

 

Hepimiz bir gün öleceğiz. Her an her şey olabilir. Çünkü bu dünyadaki vaktimiz çok az.Ebedi hayatı düşününce  ,bu dünyadaki  zamanımız  tahminen   bir nokta kadar.  Bakıyorsunuz, camiinin minaresinden bir sala  sesi geliyor, kulak kabartıyorsunuz, giden kim acaba !

 

 

Sevdiklerimiz nerede? Nerede babalarımız? Nerede annelerimiz?  Nerede dede ve ninelerimiz? Nerede sevdiğimiz  arkadaşlarımız? Nerede bu dünyadan göç etmiş akrabalarımız? Nerede ”fikrimin  ince gülü ” şarkısını  yazıp besteleyip, söyleyenler?

 

Nerede  Alparslanlar, Fatihler, Yavuzlar, Kanuniler?

 

Cumhuriyetimizin kurucusu, özgür olmamıza vesile olan ulu önder ATATÜRK nerede?

 

Nerede  yabancı ideolojilere karşı  Türk gençliğini  uyandıran, hayatlarını  bu uğurda harcayan  Başbuğ Alparslan Türkeş, Muhsin Yazıcıoğlu ve  diğer  Ülkü erleri  nerede?

 

Bu ülke için  zamanını  harcamış, yıpranmış, hırpalanmış  Menderesler, Ecevitler  ve diğer  devlet adamlarımız nerede?

Daha  yaşarken  yetiştirdiği  yoldaşları tarafından   arkadan hançerlenmiş, kenara itilmiş  mücadele adamı Necmettin  Erbakan  nerede?

 

Dünyanın, yüzü suyu hürmetine yaratıldığı sevgili Peygamberimiz Hz Muhammet Mustafa SV nerede? .

 

”Nedir bu kin ,ne bu nefret ,hiç kalmamış cana kıymet ”türküsü  boşuna  söylenmemiş   zahir…Herkes birbirini yiyor,eziyor,tuzağa düşürmeye çalışıyor.Hırsızlık,yolsuzluk,darp,kalleşlik, öldürmeler  diz boyu !  Kimse kimseyi sevmiyor. Arkadaşız, adaşız, Elhamdülillah Müslüman’ız  diyenler bir araya misafirlikte bile pek nadir   geliyorlar. Ne oluyor arkadaş, bu insanlığa ne oldu acaba, diyenler var mı?

 

Bu nasıl bir algıdır ki  aynı düşünen fikir gruplarının  oluşturduğu  partiler  bile, içlerinde kazanan grup gelince diğerleri gidiyor, ellerini taşın  altına  bir daha  koymuyorlar, irtibat kopuyor. Gruplar arasında dedikodu alıp başını gidiyor. Bu durum camialara, birlikteliğe çok zarar veriyor. Bu kapışmalar  aynı partili olan insanların  bile  birbirlerine düşman olmasına  çoğu zaman sebep oluyor. Kısacası  çürümüşlük, çözülme  çevremizde, toplumda,ülkemizde  hızla   büyüyerek sürüp gidiyor.

 

Hepimiz gidiciyiz… Yolda giderken  farkında olmadan ezdiğiniz karıncaların   ölmesi gibi  bizlerde bir gün, ummadığımız bir anda  ölüp gideceğiz.  Arkamızda iyilikler ve güzellikler bırakmak için; sevgiye ve saygıya, hoşgörüye aşırı derecede ihtiyaç var. Ülkemiz  farkındayız ki bölünmeye çalışılıyor.  Türk Milleti’nin birliğe, dirliğe, iriliğe her zamankinden fazla  ihtiyacı var. Türk Milletinin  bölünmez bütünlüğünün  savunucuları bu dünyada yalnızdırlar. Akıllı  hareket etmeyen, birbirlerini  sürekli  yiyen,savaş halindeki  İslam Dünyası,  hep tuzaklarla karşı karşıya…

 

Tüm Emperyalistler bu  mazlum  toplumları  sömürmek yok etmek için her gün planlı çalışıp, tuzaklar kuruyorlar. Ve İslam Dünyası, ülkemizin ekmeğini yiyip, suyunu içenler, çoğu zaman bu durumu unutup basit meselelerden birbirlerini kırıp, döküp, ayrışıyorlar. Saygı- sevgi  ve hoşgörünün  hâkim olduğu bir ülkeye, bir dünyaya,  yaşadığımız ortamda bu  ulvi hasletlere ihtiyacımız var. Sizlerde bunun farkında mısınız?

Saygılarımla.