Tarih boyunca yaşanan savaşları inceleyin, “ulusların Özgürlük Mücadeleleri” dışında “haklı savaş” örneği göremezsiniz.
“Din adına” olduğu söylenen “Haçlı Seferleri” de Müslüman toplumların elindeki ticaret yollarını ve maddi zenginlikleri ele geçirme amaçlıdır.
“Savaş, kanlı bir ticarettir!
Savaşlar olmasa;
- Silah tekelleri, ürettikleri silahları ne yapardı?
- Petrol kartelleri nasıl daha çok kar ederdi?
- İlaç şirketleri nasıl satarlardı pahalı ilaçlarını?
- Kentler, fabrikalar, köprüler, barajlar yıkılmasa, uluslar arası dev şirketler nasıl para kazanabilirdi?
Anımsayın; İkinci Körfez Savaşı öncesinde ABD’li inşaat devlerinin temsilcileriyle Türk Müteahhitler Birliği yöneticileri İstanbul’da buluştular. Gazetelere yansıdı. ( 17.2.2002) Türk Müteahitler Birliği Başkanı Nihat Özdemir; “ABD’li inşaat şirketlerinin taşeronluğunu yapacak Türk firmalarının 50 milyon dolar kazanacağını” açıkladı!
Nasıl kazanacaklardı?
Irak bombalanacak, yıkılıp yakılacak, sonra tekrar inşa edilecek!
Ticareti görüyor musunuz?
ABD Başkanı Bush; “Ortadoğu’yu özgürleştireceğiz” diyordu. (22.1.2004) Aradan 9 yıl geçti. Ortadoğu özgürleşti mi?
Aksine, Ortadoğu kan ve gözyaşına boğuldu.
Müslüman Müslüman’ın kanını içiyor!
Küresel düzen, “Güçlü Ulus Devlet” istemiyor!
Neden?
Sömürmek çok zor!
ABD Başkanı Wilson, daha 1918’de söylemiş; “Dünyada bu kadar devlet az. En az 1500 devlet olmalı!”
Neden?
“Etnik ya da mezhepsel nitelikte, küçük küçük devletçikler olsun, başlarına da “işbirlikçi” yöneticiler getirir, dünyayı büyük şirketler için engelsiz, açık bir Pazar haline getiririz” diye.
Aynı Wilson, 80 yıl önce hazırlattığı haritalarda, bugünkü Türkiye sınırları içinde “Kürdistan” ve “Ermenistan” devletleri yerleştirmişti!
O haritalar daha sonra NATO Karargahlarında, Amerikan Askeri Dergilerinde yayınlandı.
“Büyük Kürdistan” nasıl kurulacak?
Irak’tan, İran’dan, Türkiye’den ve Suriye’den koparılacak toprak parçaları üzerinde!
1980-1988 arasında Irak-İran savaşı yaşandı. Sebep neydi? İki ulus devleti de maddi ve manevi olarak yıpratmak, merkezi yönetimin gücünü kırmak ve Irak’ın kuzeyinde, İran’ın Güneybatısında “özerk Kürt yönetimleri” kurmak!
İran’la Irak, iki yumurta gibi tokuşturuldu!
Hollanda, Fransa, İtalya, Irak’ta “KİMYASAL SİLAH FABRİKALARI” kurdular!
Saddam, bu silahı kullandı, Halepçe’de 5 bin insanı katletti.
Katil belli. Peki, ya azmettirenler?
Küresel düzenin efendileri!
Sonunsa, Kuzey Irak’ta, petrol kaynakları üzerinde bir “Kürt Yönetimi” oluştu!
Şimdi sırada Suriye ve Türkiye var!
Suriye’deki iç karışıklıkla kuzeyde, yine petrol denizi üzerinde Kürt PYD örgütü egemen oldu!
Şimdi, Türkiye’yi de savaşa sokabilirlerse, zaten dışa bağımlı ve borç batağına batırılmış olan ülkemiz daha da yoksullaşacak! Bedelini, Kürt’ü ve Türk’ü ile bu ülkenin yurttaşları ödeyecek!
Sonra sıra İran’a gelecek!
Irak’ta, Suriye’de, Türkiye ve İran’da, önce “Özerk Kürt Yönetimleri” oluşturulacak, sonra da zamanı gelince bu parçalar “bir arada ve ULUS DEVLET kimliği” içinde yaşama talebinde bulunacaklar! Büyük Kürdistan, böyle oluşturulacak!
Kürt kardeşlerimiz “özgür ve mutlu” mu olacak?
Hayır! Sömürü düzeni aynen, hatta daha da acımasız olarak sürdürülecek!
Siyasal ve bireysel maddi çıkarlarını emperyalist güçlerle işbirliği yaparak, İsviçre bankalarında büyük servetlere ulaşanlar dünyanın en güzel köşelerinde keyifle yaşarken, bizden sonraki kuşaklar, sefalet, kan ve gözyaşı içinde ömür tüketecekler!
Ölenler “şehit ve cennetlik” olacağı avuntusunda olacaklar. Yaşayanlar da ırk ve mezhep kavgaları içinde helak olacaklar.
Unutmayın; Savaş, kanlı bir ticarettir!
Ötesi, büyük bir yalandır!