Rusya, dünyanın tüm uyarılarına rağmen Ukrayna’nın
topraklarını 24 Şubat tarihinden
itibaren zorbalıkla işgal etmeye başladı.
Daha önce
Kırım’ı işgal ederek büyük devletlerin
nabzını yoklayan Rusya, AB ve ABD nin
pısırık, vurdumduymaz ve korkak tutumlarından cesaret alarak, Ukrayna’yı
tamamen işgal etmeye başladı.
Rusya’nın bu
kararında, ABD’nin ve AB’nin Ukrayna’yı kendi menfaatleri uğruna Nato’ya ve BM
alma planı da kışkırtıcı rol oynamıştır. Çünkü ABD Ukrayna’yı Nato’ya üye yaparak
Rusya’nın burnunun dibine üs ve füze kurmayı planlamaktadır.
Bat;ı
kalleş, ikiyüzlü, menfaatçi, dönek ve korkak olduğundan Ukrayna Cumhurbaşkanı
Volodimir Zelenskiy’i önce kışkırttılar, sonra da ufak tefek vaatlerle tamamen yalnız
bıraktılar. Zelvenskiy ve halkı; vefalı, vatanperver ve kahramandır.
Topraklarını savunmada büyük bir kararlılık göstermektedirler. Fakat oyuna
gelerek Rusya’ya adeta yem edilmişlerdir.
Aslında
en büyük kahramanlık; toprağını kaybetmemek ve halkını zulüm ve ölümden
korumaktır. Fakat şu an şartlar eşit değildir. Ukrayna halkı işgal altındadır
ve halkına soykırım uygulanmaktadır.
Oysa
zamanında Nato’ya ve AB’ye girmeyeceğini, bağımsız kalacağını ilan etseydi bu
felaketleri yaşamayacaklar, topraklarını da kaybetmeyeceklerdi. Volodimir
Zelvenskiy bu doğrultuda bir karar vermediği sürece, toprakları işgalden ve
halkı felaketten kurtulamayacaktır.
Çünkü
Rusya, burnunun dibinde Nato füzelerini görmek istememektedir. ABD ise
Ukrayna’yı perişan etme uğruna kendi menfaatleri için kullanmaktadır. Dünya, Kırım’ın
işgalinde Rusya’ya karşı kararlı ve caydırıcı tavır alsaydı, Ukrayna felaketi
yaşanmazdı. Rusya Karadeniz’i hâkimiyetine almaya kararlıdır. O yüzden
öncelikle Kırım’la Donbas bölgelerini alıp aradaki boşluğu kapatma niyetindedir.
Dünya bu duruma seyirci kalmakta, yaptırım ve kınamanın
ötesine geçememektedir. Türkiye’nin arabuluculuğunu da istememektedir. Çünkü
batı, ikiyüzlü ve kıskançtır. Kaprisleri ve çıkarları uğruna insanların ölümüne,
çocukların felaketine zemin hazırlamaktadır. Bunlara rağmen Rusya Dışişleri
Bakanı Sergey Lavrov ve Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba, Dışişleri
Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun ev sahipliğinde Antalya’da bir araya geldi. Çünkü İki
ülkenin de tek güvendiği ülke Türkiye dir.
Ancak
toplantıdan iki ülke arasındaki sorunun çözümüne yol açacak ya da kapsamlı bir
ateşkesi doğuracak bir sonuç çıkmadı. Çünkü Rusların istediği; “Kırım ve
Dombas’ın Rusya’ya verilmesi, Ukrayna’nın Nato ve AB ye üye olmaması” dır. Ukrayna’nın
bu şartları kabul etmesi mümkün değildir. Oysa Ukrayna zamanında tarafsız
kalacağını ilan etseydi Kırım ve Dombas bölgesi de elinden çıkmayacak, bütün bu
felaketleri yaşamayacaktı.
Rusya
acımasız ve tavizsizdir. Kendi ırkından da olsa Ukrayna’ya acımamıştır. Bu
saatten sonra dedikleri olmadığı sürece Ukrayna daha çok acı çekecektir. Zelvenskiy
Batının tuzağına düşerek, halkının göçüne ve çocukların ölümüne ülkesinin
yakılıp yıkılmasına itilmiştir. Nitekim hastaneler bile vurulmakta, hasta, yaşlı,
kadın ve çocuklar hunharca katledilmektedir. Bu tavır daha acı olayların
yaşanabileceğinin işaretidir.
Batının
yaptığı tek şey, ufak tefek silah yardımlarıyla Ukrayna halkını kışkırtarak soykırıma
sürüklemektir. Ukrayna’nın Rusya ile eşit şartlarda mücadele edecek silah
üstünlüğü yoktur. Batı uçak bile vermemektedir.
Yıllarca
Filistin’de, Irak’ta, Suriye’de ve başka Ortadoğu ülkelerinde yaşanan savaş ve
acıların sebebi de Batıdır. İsrail tankları önünde ezilen, kurşunlanan, denizde
boğulan körpecik çocukları görmezlikten gelen Batı, Ukrayna halkına ve
çocuklarına güya bağır açmaktadır. Oysa çocuk her yerde çocuktur. Korunup,
kollanıp gözetilmesi gerekir. Saçının rengi, gözlerinin mavi olması bir şeyi
değiştirmez.
Nitekim
Türkiye, her mülteciye, her mağdur çocuğa sıcacık kucak olmuştur. Filistin’de
“sizi Allah’a şikâyet edeceğim, diye Batıya sitem eden kara gözlü çocuğun da,
Ukraynalı mavi gözlü çocuğun da umudu ve şefkat kucağı Türkiye’dir. Ukrayna,
halkına Türkiye ye güvenmelerini ve gitmelerini salık vermektedir.
Şu iyi
bilinmelidir ki, Batıda insan hakları ve sevgisi, merhamet, vicdan vb. diye bir
müspet duygular yoktur. Çıkarı her şeyin üstündedir. Ukrayna’ya bağır açması da
yaptığı kalleşliklerin ve ikiyüzlülüğün bir nebze hafifletilmesidir. Buna
rağmen bu dalkavuklukları fazla sürmeyecektir. Yeri geldiğinde Ukrayna
göçmenlerini de yüzüstü bırakacaktır.
Ukrayna
batıdan umduğu yardımı ve vefayı görememenin hayal kırıklığı içindedir. Anneler,
yaşlılar, çocuklar aç susuz sığınaklarda ya da yollarda perişan haldedir.
Babalar ülkelerini savunma uğruna sokak savaşlarına ve ölüme hazırlanmaktadır.
Batının
yaptırımları Putin’i durduramayacaktır. Gözü dönmüş, hırsı ve kini tavan
yapmıştır. Kendi yaralı askerlerini bile acımasızca öldürten bir lider, dünyanın
korkulu rüyasıdır. Ukrayna halkının vatanlarını savunma uğruna büyük bedeller
ödeyeceği bellidir.
Vatanını ve
erkeklerini gözyaşları içinde terk eden kadınlar, geride bir enkaz ve belki de
bir daha göremeyecekleri topraklarını, babalarını, kocalarını, evlatlarını
bırakmaktadırlar.
Sarı saçlı
mavi gözlü çocuklar, her gün daha fazla ölmektedir. Yollarda, sığınaklarda,
hastanelerde… Savaşın ve Batının kanunu budur. Ülkeleri işgal et, böl parçala
soy kırım uygula… Bunu şu an en iyi anlayan ülke sanırım Ukrayna’dır. İhanete
uğramanın, işgalin ve soykırımın bedelini canları ve topraklarını kaybederek
ödemektedir…
Çocuklarının
gözlerinin mavi olması, acı gerçeği ve dünyanın merhametsizliğini
değiştirmemektedir maalesef…
Sevgiyle
kalın…