Sansür, Siyaset ve Şehitler

99

Haftada bir yazdığım için konular birikiyor. Keşke zaman bulabilsem de her gün yazsam. Ama mümkün olmuyor…

Son yazımda “CHP örgütü demek, Türk Milleti demek değildir” başlığında gelişmeleri değerlendirmiştim. Ne yazık ki bu yazı kendini Atatürkçü ve sosyal demokrat olarak niteleyen bazı yayıncılar tarafından sansürlendi. Kimileride başlığı değiştirerek yayınladı. Oysa ki RTE, AKP ve cemaat ile tarikatlar için ne ağır yazılar yazdım hiçbiri sansürlenmedi. Bu nasıl bir demokratlık?

Ben CHP üzerine bir analiz yaptım. Bunu yapma ve düşüncemi özgürce ifade etme imkanım yok mu?

Siz nasıl Atatürkçüsünüz veya sosyal demokratsınız? Anlatın bir bilelim.

İpliğinizi biri pazara çıkarıyor diye mi sansür uyguladınız? Yoksa korktunuz mu?

Sadece Kemal Kılıçdaroğlu’nu bir umut görerek CHP’nin ipine sarılan arkadaşlara soruyorum. Sayın Kılıçdaroğlu; Dersim ve kürt meselesi hakkında bir fikirlerini açıklasında hep beraber öğrenelim.

Samimi olun arkadaşlar! Atatürkçülük ve sosyal demokratlık maskesi altına sığınarak bu ülkede yaptıklarınızdan dolayı siyasal İslamcı bir iktidarın başımıza musallat olduğunu itiraf edin.

Şimdi de aynı oyunu oynamak için dış destekli Doğan Medyasının Türkiye’nin kurtarıcısı olarak ilan ettiği Kılıçdaroğlu’nun etekleri altına gizleniyorsunuz. Ve biri bunları söylüyor diye hemen sansür uyguluyorsunuz. Biraz samimi olun…

Tatlı su Atatürkçüleri ve slogancı aslan sosyal demokratlar; yazılarımı cetvel koyarak dikkatle okuyun. Okuduktan sonra hala itirazlarınız varsa şöyle bir kendinizi sorgulayın. Ola ki doğruları görür ya da aslınıza rücu edersiniz.

Şehitler, şehitler, şehitler… kalbimizi dağlayan acılar ve buna dur diyemeyen bir halk. Doğruların ateş olduğu bir zamanda aman bu ateş beni yakmasın diyen dilsiz şeytanların kol gezdiği bir toprak parçası olmuş benim vatanım.

Alın ulan başınıza çalın…

Dersim’inizi,  bölücübaşınızı, patrikhane’nizi, Tayyib’inizi, Kılıçdaroğlu’nuzu, hocaefendinizi ve bilcümle putunuzu.

Yeter ki biraz adam olun adam!