7.7 C
Kocaeli
Pazartesi, Aralık 1, 2025
Ana SayfaGüncelSanayisizleşme Devam Ediyor

Sanayisizleşme Devam Ediyor

Bundan tam 9 yıl önce Merkez Bankası E. Başkanı, ekonomist ve siyasetçi Durmuş Yılmaz’ı Kocaeli Aydınlar Ocağı olarak düzenlediğimiz toplantıda dinlemiştik. Burada aldığım notlardan yazdığım köşe yazısı sosyal medyada karşıma çıktı. Ben de 2016 Kasım’ından bu yana neler değişti, iyileşme oldu mu diye bir çalışma yaptım.

Konferansta Durmuş Yılmaz, “Türkiye’de 1988 yılında toplam üretim içinde imalat sanayinin payı yüzde 24 iken bugün aşağı seviyelere düştü. Yani Türkiye’de bir sanayileşme değil, sanayileşmeme süreci var. Ne yapıp yapıp, alt yapı yatırımları dışındaki, inşaat işlerine giden kaynakları imalat sanayine, yüksek teknolojiye, üretime aktarmamız lazım” demişti.

Şu iki cümlesi mıh gibi kafama kazınmıştır:

“İSTANBUL’DAKİ GÖKDELENLER BİZİ BÜYÜK DEVLET YAPAMAZ.”

“Türk çeliğinden yapılmış, Türk Deniz Kuvvetleri Gemileri uluslararası arenaya çıkmadığı sürece büyük devlet olamayız.”

****

Aradan dokuz yıl geçti, ekonomi üç büyük şok yaşadı:

2018 kur krizi, 2021–2022 “faiz sebep, enflasyon sonuç” deneyi, 2023 sonrası “rasyonel politikalara dönüş” iddiası…

Bugün geriye dönüp bakınca görüyorum ki, Durmuş Yılmaz’ın o gün altını çizdiği “sanayisizleşme”, “cari açık” gibi sorunlar güncelliğini koruyor. Hatta her biri bugün çok daha ağır bir ekonomik bedelin sebebi olarak karşımızda duruyor.

Erdoğan’ın müdahalelerini anlatan “mikrofon riski” azaldı, hukukun siyasallaşmasından kaynaklı riskler arttı.

********************************

Değişmeyen Yapısal Sorunlar

Ekonomide 2025 yılı güncel durum ne?

TÜİK ve Dünya Bankası verilerine göre, imalat sanayinin GSYH içindeki payı hâlâ %18’in altında.

Uzun vadeli “sanayisizleşme eğilimi” devam etmektedir.

2023–2024 yıllarında büyümenin itici gücü yine inşaat, kamu yatırımları ve tüketimdir, sanayi değil.

Türkiye’nin yüksek teknolojili üretim payı hâlâ %3’ün altındadır. (AB ortalaması %15–20).

Türkiye hâlâ inşaat ağırlıklı bir büyüme modeline sahip, sanayi payı düşük, teknolojik bağımlılığı yüksek.

“Gökdelenlerle büyük devlet olunmaz” argümanı bugün daha da güçlü bir şekilde geçerlidir.

****

2016’da Durmuş Yılmaz’ın anlattığı kritik noktalardan biri şuydu:

2010 yılı raporlarına göre, Türkiye 1 dolar ihracat yapabilmek için 0,80 dolar ithal girdi kullanıyordu.

2025 güncel (OECD, Ticaret Bakanlığı ve TEPAV) verilerine göre; Türkiye’nin ithalat bağımlılığı hâlâ %70’in üzerinde.

Bazı sektörlerde (otomotiv, elektronik, kimya) bu oran %85–90‘a kadar çıkıyor. Yerli ara mal üretimi yıllardır artmadığı için kur artışları ihracatı pek teşvik etmiyor. Kur arttıkça pahalanan enerji ve ara malları sebebiyle maliyetler artıyor. Maliyet enflasyonu ihracatçıların rekabetçi fiyat vermesine mâni oluyor.

Özetle, İthal girdi oranı hâlâ çok yüksek. Enerji fiyatları, lojistik maliyetler ve finansman faizi TL maliyetini şişiriyor.

Enflasyon durdurulamayınca 9 sene önce 3,4 TL olan dolar kuru 42,5 TL seviyesine çıktı. Ama Türkiye cari açığını düşüremiyor.

“Kur şoklarına karşı kırılganlığımız, üretim yapımızın zayıflığından kaynaklanıyor.” Kur artışının bizi zenginleştirmediği, fakirleştirdiği görüldüğünden ve maliyet enflasyonunu frenlemek için ekonomi yönetimi kurları baskı altında tutuyor.

********************************

Yatırım Eğilimi Düşüyor, Kamu Tasarruf Yapmıyor

Prof. Dr. Esfender Korkmaz iki veriye dikkat çekiyor: “2024 baharında yüzde 40,7 olan imalat sanayi yatırım eğilimi, 2025 baharında yüzde 23,2’ye düştü.” “Yatırım harcaması beklentisi ise Ocak 2024’te yüzde 17,1 iken Kasım 2025’te yüzde 6,5’e düştü.”

Yatırım eğiliminin çöküşü ekonomimizin sadece bugün değil, yarın için de üretim kapasitesini kaybettiği anlamına geliyor.

****

İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran “Para politikasıyla yapılabilecek şeylerin sınırına yaklaştığımızı hepimiz hissediyoruz. Sadece faizle, para politikasıyla, ekonomide içinde bulunduğumuz bu enflasyonla mücadelede ilerleyemeyiz” dedi.

Ekonomi yönetilemiyor. Çünkü yapısal sorunlarımız devam ediyor.

Türkiye için en gerekli politika, üretimi dışa bağımlı olmaktan kurtarmaktır. Bunu herkes biliyor fakat uygulamada hayata geçirebilmek için istikrarlı bir program uygulanması gerekiyor.

Bunlar yapılmadığı gibi bir de çok konuşan siyasetçi, sık sık değişen programlar dönemini yaşadık. Bedelini de hem enflasyonla hem de güven kaybıyla ödüyoruz.

Mahfi Eğilmez, 13 Aralık 2024 tarihli yazısında, Enflasyonla mücadele edeceksek, Kamunun harcamalarını kısmak, Vergi yapısını, Borçlanma kompozisyonunu enflasyon hedefiyle uyumlu hale getirmek gerek, diyordu. Fakat “itibardan tasarruf olmaz” gerekçesiyle kamu harcamalarına sınır getirmek akla bile gelmiyor.

Daha iki gün önce kamuya 9.200 yeni araç alımı yapıldı. Aynı nüfusa sahip olduğumuz Almanya’da toplam kamu aracı 9 bin. Biz 120 bin kamu aracına, 9.200 adet daha ilave ettik ve bunun için tören yaptık.

********************************

Siyasetten Kaynaklı Oynaklık

Son dönemde Cumhurbaşkanı faiz, enflasyon, kurlar gibi konularda konuşmayı azalttı. Ekonomi hakkında sadece Bakan Mehmet Şimşek ve Merkez Bankası yetkilileri konuşuyor. Bu “mikrofon riski”nden kaynaklı şokları azalttı.

Ama İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran başka bir riske dikkat çekti: “2025 yılına başlarken çok daha iyi bir 2025 yılı öngörmüştük. Yüzde 29’un altında bir enflasyonla yılı kapatacağımıza inanıyorduk. Ama ekonomiden değil siyasetten kaynaklı olan oynaklık nedeniyle bu yıl arzu ettiğimiz noktanın çok gerisinde kaldık.”

Bu vurgu önemlidir; çünkü finans piyasalarındaki oynaklık, sadece ekonomik verilerle değil, siyasi söylem ve kararların öngörülemezliğiyle tetikleniyor.

“Siyasetten kaynaklı oynaklık” derken kastedilenler şunlar olmalı: Yargı eliyle muhalefeti susturmaya yönelik hamleler, parti genel başkanı, seçilmiş belediye başkanları, tanınmış gazetecilerin tutuklanması. Bazı büyükşehirlerde belediyelere kayyım atanması, TÜSİAD yöneticilerinin ekonomiye dair görüşlerini açıkladığı için yargılanması, yurtdışı yasağına muhatap olmaları, şirketlere kayyım görevlendirilmesi gibi olaylarla yaratılan siyasi baskı iklimi.

Ekonomide en kritik unsur olan “öngörülebilirlik” tam da bu nedenle zedelendi. Bakan Mehmet Şimşek de bu konuya vurgu yapmakta.

Bugün yaşadığımız ekonomik sorunların çoğu teknik değil, siyasidir.

Sanayisizleşmeyi tersine çevirmeden, hukuku bağımsızlaştırmadan, öngörülebilirliği sağlamadan ekonomide düzelme ümidi olabilir mi?

Ruhittin sönmez
Ruhittin sönmez
Ruhittin Sönmez 1956 Bucak/ Burdur doğumludur. 1980’den itibaren Kocaeli’de yaşamaktadır. EĞİTİM: İlkokul, orta okul ve lise eğitimlerini Bucak’ta yaptı. 1973’te İstanbul Üniversitesi Kimya Fakültesi - Kimya Yüksek Mühendisliğinden ve 1995 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun oldu. İŞ HAYATI: 1978-1980 Akyazı/Sakarya Yonca Süt Fabrikası İşletme ve Laboratuvar Şefi 1980-1995 Petkim A.Ş. Yarımca Kompleksi (İşletme Mühendisi, İşletme Şefi, Başmühendis.) 1995-2001 Satış Müdür Muavini 2001’de 8. Beş Yıllık Kalkınma Planı Kauçuk Ürünleri Sanayii Özel İhtisas Komisyonu Başkanlığı yaptı. 2001-2004 Tüpraş Körfez Petrokimya ve Rafinerisi Ticaret Müdür Yrd. 2004 - 01.02.2007 Tüpraş Körfez Petrokimya ve Rafinerisi Ticaret Müdürü. 01.02.2007 - 30.09.2007 Tüpraş Körfez Petrokimya ve Rafinerisi İnsan Kaynakları Müdürü. 01.01.2008 - 30.10.2008 Yantaş Yavuzlar Plastik A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı. 03.03.2010’den itibaren Serbest Avukat 2018’den itibaren Arabulucu Sosyal Faaliyetler: Yaklaşık 16 yıl Türk Sanat Müziği korolarında korist olarak çalıştı. (İstanbul Üniversitesi Korosu, Kubbealtı Musiki Cemiyeti ve Tüpraş Türk Sanat Müziği Grubu) 250 Mühendis üyesi bulunan Petkim Mühendisler Derneği'nde 4 yıl başkanlık yaptı. Kocaeli Aydınlar Ocağı'nda Başkan Yardımcısı, Yönetim Kurulu Üyesi ve 7 yıl Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev yaptı. 2001-2002 yıllarında Kocaeli TV' de "Geniş Açı" adlı siyasi, sosyal, kültürel tartışmaların yapıldığı programın yapımcılığı ve sunuculuğunu yaptı. Ocak 2023’ten itibaren aynı programı noktaTV’de devam ettirmektedir. Halen Kocaeli Gazetesinde haftada 2 gün köşe yazısı yayınlanmaktadır. Bu yazıların tamamı kocaeliaydinlarocagi.org.tr sitesinde yer almaktadır.

Seçtiklerimiz

spot_img