Yüce Rabbimize yöneldiğimiz, tövbe istiğfarla, dua ve niyazla,ibadet ve iyiliklerle değerlendirdiğimiz bereketli vakitlerden biri de üç ayların ikincisi olan mübarek Şaban ayıdır.Şaban ayı, Hz. Peygamber (s.a.s.)’in; “Allahım, Receb ve Şaban’ı bize mübarek ve bereketli kıl ve bizi Ramazan’a ulaştır”(Müsned, I, 259) diye dua ettiği kutsal aylardandır.
İlâhî feyz ve bereketin insanları sardığı Şaban ayı, biz mü’minler için çok kârlı ve kazançlı bir aydır. Bu ayın en önemli özelliği ise bizi Ramazan ayına hazırlaması ve içinde Peygamberimiz (s.a.s.)’in övdüğü günahlardan kurtuluş gecesi olan Berat gecesinin bulunmasıdır.
Peygamber Efendimiz (s.a.s.), Şaban ayına ayrı bir değer verir, hürmet gösterir, diğer aylara göre bu ayda daha çok ibadet ve taatte bulunurlardı. Efendimiz (s.a.s.) bu ayda daha çok oruç tutar, bazen ayın tamamını oruçlu geçirdiği olurdu.Hz. Aişe (r.anha) validemiz, Hz. Peygamber (s.a.s.)’in, Şaban ayında tuttuğu orucu Ramazan ayı hariç başka bir ayda tutmadığını söylemiştir.(Buharî, Savm, 39; Müslim, Sıyâm, 58)
Peygamber Efendimiz (s.a.s.)’in Şaban ayına gösterdiği bu hürmetin sebebi ardından gelecek olan Ramazan’dan dolayı idi. Bir defasında sahabe-i kiram, “Ya Resulallah, Ramazan’dan başka en faziletli oruç ayı hangi aydadır?” diye sormuşlar, Allah Resûlü(s.a.s.) de; “Ramazan hürmetine Şaban’da tutulan oruçtur” buyurmuşlardır. (Tirmizi, Zekât, 28)
Hz. Peygamber (s.a.s.)’in Şaban ayına hürmet göstermesinin nedenlerinden biri de, kulların amellerinin bu ayda Allah’a yükseltilmiş olmasındandır. Nitekim Şaban ayında çok oruç tutmasının sebebi sorulduğunda şöyle cevap vermiştir: “Şaban, Receb ile Ramazan arasında insanların gafil bulunduğu ve amellerin, âlemlerin Rabbi olan Allah’a yükseldiği aydır. Ben de amelimin (Allah Teâlâ’ya) oruçlu olduğum halde yükselmesini seviyorum.”(Nesei, Savm, 70)
Bu hadis-i şeriflerden, Peygamber Efendimiz (s.a.s.)’in Şaban ayına özel bir önem verdiği anlaşılmaktadır. Şaban ayının girmesiyle birlikte sahabe-i kiramın da ibadet hayatlarında gözle görülür bir canlanma meydana gelir,Ramazan ayına hazırlıklar bu ayda başlarlardı. Öyleyse bizler de; bu ayı ibadetlerle, iyilik ve hayırlarla ihya etmeliyiz.Yaratılış gayemize uygun şekilde hareket etmeli, Yaratanımıza karşı kulluk görevlerimizi yerine getirerek, O’nun rızasını kazanmaya çalışmalıyız.
Yüce Allah bizleri yoktan var etmiş, yaratılmışların en üstünü kılmış(İsrâ, 17/70), sayılamayacak kadar çok nimetler (Nahl, 16/18; İbrahim, 14/34) ihsan etmiştir. Rabbimizin bütün lütuf ve ikramları karşısında bizlere düşen görev ise;nimet sahibi Cenabı Hakk’ı hakkıyla tanımak ve O’na layıkıyla ibadet etmektir.
İbadet, bütün insanların Yüce Allah’a karşı yapmakla yükümlü oldukları kulluk görevidir. Çünkü insanın yaratılış gayesi Yüce Allah kulluk/ibadet etmektir. Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulmuştur: “Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım”(Zâriyât, 51/56)“Ey insanlar! Sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabbinize ibadet edin ki, Allah’a karşı gelmekten sakınasınız.”(Bakara, 2/21)
Diğer bir ayet-i kerimede ise; “De ki: (Ey insanlar!) “Kulluğunuz ve niyazınız olmasa Allah size ne diye değer versin!”(Furkân, 25/77) buyrularak, insanın Allah katındaki değerinin ibadetlerine bağlı olduğu haber verilmiştir.Hz. Peygamber (s.a.s.) de şöyle buyurmuştur: “Rabbine karşı ibadet görevini yapanla yapmayanın misali, diri ile ölünün misali gibidir.”(TecridTercemesi, H. No: 2160)
İbadetler insanı dünyevî sıkıntılardan uzaklaştırır, kalplere huzur verir, insana kötülüklere karşı mücadele gücü kazandırır. İbadetler, Allah ile biz kulları arasında bir bağdır. İbadet yapan insan, Allah’a yaklaşır, O’na kul olmanın huzur ve mutluluğunu yaşar.
İbadet ve iyiliklerin her zaman yapılması gerekmekle birlikte, amellere kat kat sevap verildiği bu üç aylar mevsiminde yapılırsa daha kazançlı çıkmamız mümkün olacaktır.Şaban ayında yapılan tövbe istiğfar, zikir, dua, ibadet ve iyilikler ise; Ramazan-ı Şerif ayına günahlardan arınmış olarak girme imkanı sağlar.
O halde; Ramazan’dan önceki kazanç ve fırsat ayı olan Şaban ayını kulluk şuuru ile ihya etmeye gayret etmeliyiz.