Biz de…
Güneydoğu ile ilgili, PKK‘nın uzantısı olan parti yetkililerinin, belediye başkanlarının ayrı bir devlet talepleri bile güme gidiyor.
Baydemir, Demirtaş, Tuğluk, Türk, ayrı ayrı demeç veriyorlar.
“Bizim bayrağımız ayrı,
Bizim dilimiz ayrı,
Bizim parlamentomuz ayrı,
Devletimiz ayrı olmalı.
Taleplerimiz budur.”
Başbakan’dan TIK yok.
Neden?
– Referandum için bölgedeki oylara ihtiyacı var.
Bu arada Türkiye’nin ekonomisi ile ilgili göstergeler gündeme gelemeyip, güme gidiyor.
İthalat almış başını, gidiyor.
İhracat ise, üretimi ithalata bağlı ürünlerle yetişmek bir yana, ithalat ile arasındaki makas git gide açılıyor.
Dış ilişkilerde Türkiye’nin alay konusu yapılması gündemde yer bulamayıp, güme gidiyor.
En son yaşanan bir gelişmeden bahsedeceğim size.
Basında yer bulmakta zorlandı bu haber de diğerleri gibi.
Cumhurbaşkanı Gül’ün Ermenistan hakkında bir demeci oldu.
– “Erivan’la sessiz diplomasi yürütüyoruz” demiş, görev süresinin ne kadar olduğunu kendisi bile bilmeyen Cumhurbaşkanı Gül.
‘Sessiz diplomasi’nin diplomatik lisanda karşılığı nedir, ben bilmem.
İlk aklıma gelen, bir araya gelen diplomatların pantomim sanatçıları gibi, işaret ve vücut diliyle konuşmaları oldu.
Ama öyle olmadığını çok geçmeden anladık.
Bu sessiz diplomasiden bizim tarafın haberi varmış, ancak Ermenistan bihaber bu konuda.
Bakın Ermenistan Dışişleri Bakanı‘nın, Cumhurbaşkanı Gül’ün bu demeci hakkında düşüncelerini soran gazetecilere verdiği cevaba.
– “Türkler herhalde kendi kendilerine konuşuyorlar.”
Güler misin, ağlar mısın?
Bunların ‘ak’ dediğine ‘kara’ mı dersin?
Yoksa ‘evet’ dediğine ‘hayır’ mı?