Başkanlık sistemi mevzusu soğumuşken Devlet Bey, durup dururken referandumu gündeme niçin getirdiğini anlamak hala çok zor! Başkanlık sistemi ne getirir ne götürür konuşulmadan, MHP ye görünürde bir faydası da olmamasına rağmen, eyalet sistemini içinde barındıran bu sistem, Türkiye’nin bölünme riskini de içinde saklarken zamanlama oldukça çok manidar!
*
AKP kurmaylarını bile çok şaşırtan Devlet Bey’in bu kararı ve çıkışı, koalisyon döneminde onca riskler alınarak yapılan iyileştirmeler ve işler yola girmişken, koalisyonu yıkma ve gelecek hükümetin elini rahatlatma seranomisinin bir benzeri, tıpkı Koca Yaylada ki seçime gitme açıklamasının bir nevisi.MHP ye ve Ülkücü camiaya hiç bir faydası olmayan ,hatta dağılmasına zemin hazırlayan bir çıkış. İşte şimdi görüyoruz ki, MHP ve Ülkücü Hareket toz duman içinde…
*
AKP ilk olarak kendisinin oyun kurucu olmadan, işine gelen ve bir taşla uçuşan onca kuşu vurma şansını Bahçeli’nin çıkışı ile yakalayan bir yol güzergahı içine girdi. Girdi girmesine de bu yol üzerinde bazı riskleri de referanduma az bir süre kala sık sık yaptırdığı anket yoklamaları ile önünde buldu.
*
Bu referandumda ”evet ” diyenlerin önünde büyük bir risk olarak çıkan MHP deki yenilik isteyenler, Devlet Bey’i de AKP yi de ummadıklarından çok zorlayacağa benziyor. Almanya AKP nin orada yapacağı toplantılara engel olurken, hükümet ve yandaşı MHP tarafından Meral Akşener,Sinan Ogan ve diğerlerinin çalışmalarına Türkiye’de Alman kalıyorlar ve bu muhalif hayırcı çalışmaları engellemek için büyük eforlar sarfediyorlar. Anketlere göre; AKP’nin önünde çözüm bulamadığı takdirde referandumu kaybetmesine neden olacak önemli çakıl taşları bulunuyor.
*
AKP ‘nin her sözünü tutmayan dik kafalılar da var. AKP yönetimi ve anketçi kuruluşlar, alınacak oy oranını 1 Kasım’daki yüzde 50 civarına uygun belirleyerek hesap yapmaya çalışıyorlar. Buna göre AKP’nin tamamının ‘evet’ demesi durumunda, neredeyse MHP’den alınacak küçük bir destekle referandumun şimdiden garantilenmesi gerekiyor. Ancak ölçümler bunu göstermiyor. Anketler ve araştırmalar, AKP seçmeninden gelecek ‘evet’ oranının daha önceki seçime çok benzer şekilde yüzde 40’lar da kaldığını gösteriyor. Seçimde AKP’ye oy verenler içinde en az yüzde 5’le 10 arasındaki bir kesimin (Dik kafalıların)referandum için ‘evet’ demeyeceği ortaya çıkıyor. Kararsız ve sandığa gitmeyeceklerle ‘gizli hayırcı’lar dikkate alındığında, ‘hayır’ oyu verenlerin de çıkması durumunda ‘evet’ demeyeceklerin yüzde 10’u bulmasından korkuluyor.
*
CHP seçmeni ise tam hayırcı olarak tüm anket ölçümlerinde kıytırık bir zayiatla açıkça ortada,
*
MHP seçmeni genel merkezin aldığı ”evet” kararına uyar mı düşüncesi ile şu an siyasi ortam her gün yoklamalar çekerken, ölçümler MHP seçmeninin başkanlık sistemine ve seçilecek olan Erdoğan’a direndiğini gösteriyor. .MHP seçmeninin yüzde 70 civarında ‘hayır’ ve bir kısmının da kararsız olduğu bizlerinde çevremizdeki tespitlerimizden anlaşılıyor. Avrupa ülkelerindeki Ülkücü Hareket oldukça sert tepkilerle, ülke içinde olduğu gibi Balgat’ın tabana sormadan aldığı bu kararlara tepkili olduğu ayan beyan ortada.
*
HDP ve Kürt oylarının tercihi de referandumun en çok tartışılan konularının başında geliyor. HDP, ‘hayır’dan yana olduğunu resmen açıkladı. Ancak eş başkanlar başta olmak üzere çok sayıda milletvekilinin tutuklu olması nedeniyle aktif bir kampanya yürütmeleri beklenmiyor. Bazı ileri gelenlerinin de ” evet” demesi kafa karıştırıyor. Öcalan’ın ikili oynar beyanatları ve eyalet sitemi arzuları Kürt seçmenlerde kararsızlık oluşturuyor. AKP, dağıtacağı yardımlarla muhafazakâr Kürtlerden yüksek bir ‘evet’ desteği almayı amaçladığı da gözden kaçmıyor. Bu nedenle görülen o ki; referandumda , ya Ülkücüler ya Kürt kökenli vatandaşlarımız , ya da her ikisinin ne tarafa yatacakları sonucu belirleyici olacaktır.
Saygılarımla..