Referandum

97

12 Eylül 2010 tarihinde sandık başına giden insanların büyük bir bölümü demokrasi için evet demişlerdir. Hangi kurumdan gelirse gelsin bürokratik vesayetleri saf dışı etmişlerdir. Artık hukuk, demokrasi ve egemenlik  gücünü halkın iradesinden alacaktır. Ayrıca 12 Eylül 2010  referandumu Türkiye’nin değişimine, çağdaşlaşmasına  evet demiştir. Bu onay sivil ve uygar dünyaya uyumlu anayasanın hazırlanmasına da önemli bir destek olacaktır.

Referandum öncesi, 26 maddelik anayasa değişikliğinin TBMM görüşülmesi çok ilginç, sert ve adeta nefret duygularının öne çıktığı tartışmalara neden olmuştu.

Bu arada ana muhalefet partisi genel başkanını değiştirdi. Yeni genel başkan parti üyelerince olumlu karşılandı. Bir kısım AK parti karşıtı gazete ve televizyonlar tarafından da olağanüstü destek verilerek meydanlara sürüldü.

26 maddeden oluşan, anayasa  değişim paketinin oylanmasının öncesinde hayır ve evetçiler saflarını belirlediler. “Hayırcı”, “Red Cephesi”: CHP-MHP-BDP-DSP-DP-BTP-İP-TKP-ÖDP-EP ve Doğan Grubu medyasından oluşurken, “Evetçi”, “Kabul Cephesi”: AKP-SP-BBP’den ve bazı önemli politikacılarla, medyadan oluştu.

Ülke genelinde seçmen karşısına çıkıldı. Tarafların önemli sözcüleri AKP ve CHP genel başkanlarıydı.

Yapılan mitinglerde, CHP genel başkanı referandumu güven oyuna çevirerek, referandum sonucunun güven oyu olacağını açıkladı.

CHP sayın genel başkanı anayasa değişimine konu olan 26 maddeden hiç bahis etmeden ve eski yılların seçimlerini hatırlatan konuşmalarla kamuoyunun karşısına çıktı.

Ve halka sordu;  Anayasa değişikliği, fındık, üzüm, çay, kayısı, kestane, şalgam sorununa çözüm olur mu? Memur maaşına, emekli maaşına yararı olur mu?

Ayrıca genel af, çarşaf, başörtüsü ve  Recep Beyin  havuzlu evini de gündemine aldı. Ancak günümüz dünyasının koşullarından ve Türkiye’nin yükselecek değerlerinin, yeni ilkelerinin ne olacağından hiç söz etmedi. Değişikliğin referandum nedeni olan 26 adet anayasa maddesini itina ile gündemine almadı. Sonunda  da takdir-i İlâhi midir bilinmez, herkesten oy isteyip kendi oy kullanamayan genel başkan olarak tarihe geçti.

CHP karizmatik liderlerin partisidir. Liderleri entellektüel birikime sahip vizyonu olan kişiler  olmuştur.  Ancak kendilerine iyi bir yönetim çevresi oluşturamadıkları gibi, halkla da gerektiği gibi kaynaşamamışlardır. Yeni  CHP lideri ise aldığı yoğun desteğe rağmen başarılı olamamış ve referandumun sonucunda mağlup olmuştur.

 MHP ise herhalde, bu referandum nedeniyle kendini yenileme yoluna gidecektir. Yetkilileri gerekli değerlendirmeleri en ciddi ve titiz şekilde yapacaklardır.

AKP iyi bir zamanlamayla doğru bir mücadeleyi sürdürmüştür. Halktan değişim için onay almıştır. Referandum sonuçları alındıktan sonra, AK parti liderinin yaptığı olumlu konuşma, gelecek günlerin aydınlık olacağının ifadesi olmuştur ki uygulamaları, dikkatle izlenecektir.

Sonuç olarak evet oyu bizlere daha özgür bir ülke yaratma yolunda önemli bir kazanım olmuştur.