15 Kasım 1983’te kurulan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin kurucusu, ilk ve sonraki 5 dönemde Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş Hakk’a yürüdü.
Türk dünyasında son yıllarda yetişen önemli liderlerin en önemlisiydi. Yalnız Kıbrıs Türklerinin değil, Türkiye’nin ve 300.000.000’luk Türk dünyasının liderliğini yapabilecek kapasitede; bir önder-lider, cesâret âbidesi bir kahraman, büyük mücâdele adamı, imanlı-inançlı bir münevver, vakur ve mütevazı bir insan, bilge bir devlet adamı idi.
Sonsuz meziyet ve sıfatlarını benzer görevleri tâlip olacaklara pahâ biçilmez miraslar olarak bıraktı ve fâni dünyadan ebedî âleme göç etti.
Kıbrıs Türklerinin, Türkiye Türklerinin ve dünya Türklerinin başı sağolsun. Cenab-ı Allah’tan sevenlerine ve sevdiklerine sabr-ı cemil niyaz ediyorum.
Devlet kurmak, ancak çok üstün meziyetlere sâhip insanların başarılı olabileceği zor bir iştir. O bu zorluğu, eğilip-bükülmeden, doğruluğuna inandığı yolda en küçük bir sapma yaşamadan, zik-zak çizmeden ve başarılı sonuca ulaşacağından bir an bile tereddüt etmeden aştı. Tek başına başlattığı mücâdelesine, kısa bir süre sonra; Türklerle birlikte Türkleri sevenler ve hatta sevmeyenler… milyonlarca insan destek verdi.
O kadar kendinden emindi ki, sıradan bir iş yapıyormuşçasına 68 yıl süre ile bütün dünyaya liderlik ve demokrasi dersi verdi.
Önce milletine sonra devletine ve demokrasiye sâhip çıktı. En ümitsiz dönem ve durumlarda bile Türkiye’ye olan güveni sarsılmadı. Türkiye’de bâzı yöneticilerin düşünce ve arzularının önünde engel olmamak için Cumhurbaşkanlığı seçiminde tekrar aday olma hakkını kullanmadı makamını terk etme fedakârlığını gösterdi. Görevden ayrıldıktan sonra da Kıbrıs Türklerinin egemenlik haklarından, Türk askerinin adadaki varlığından zerrece tâviz vermedi.
Son nefesini vermeden önceki vasiyeti açık ve nettir: ‘Devlete ve bağımsızlığa sâhip çıkın. Kıbrıs Türkünün tarihî mücâdelesini yeni nesile anlatmak herkesin vatan ve vicdan borcudur.’
Şu veciz sözler; vücudunun pek çok organı iflasın eşiğinde olan fakat imânı, zekâsı ve tefekkür kabiliyeti doruklarda seyreden bir fâninin; hasta değil, ölüm yatağından insanlığa mesajıdır: ‘Devletsiz kalmak demek, her şeyiyle âciz kalmak demektir. Başkasına muhtaç olmak demektir. Devletsiz yaşayan insanlar olabilir fakat devletsiz yaşayabilen millet yoktur. Kıbrıs Türk halkı, Türk milletinin ayrılmaz, kopmaz bir parçasıdır.’
Her Türk genci, Bilge Lider Rauf Denktaş’ın kitaplarını bulup mutlaka okumalı, O’nun sarsılmaz bir imanla taçlanmış milletseverliğini, vatanseverliğini fikrine, gönlüne ve benliğine şuur hâlinde nakşetmeli, kitaplardan öğrendiklerini şaşmaz rehber olarak kullanmalı.
Kendisiyle 14 Mart 2009 tarihinde yaptığım röportajda; fikri idealist – aklı realist bir lider olarak sorularıma içtenlikle ve bütün açıklığıyla verdiği cevaplar arasına şu mesajları yerleştirmişti:
* ‘Allah (cc) korkusu ve insan sevgisi yoksa hiçbir dünyevî müeyyide insanı faziletli ve üstün kılmaz.’
* ‘Türkiyesiz var olamayız. Dâvâ müşterektir.’
* ‘Biz, millî ve mânevî değerlerimizi korursak, o değerler de bizi koruyacaktır.’
Milletimizi oluşturan fertlerde özlediğiniz insan tipini târif eder misiniz? Şeklindeki soruma;
‘Tarihini iyi bilen, Atatürk’ün nutkunu ve Kur’an-ı Kerim’i okumuş, Allah sevgisi ve korkusu ile doğru ve dürüst olan, yalandan, iftiradan Allah’tan korkarcasına korkan, din kardeşlerini kendisi kadar seven ve koruyan, çevreyi önemseyen, hayatını alın teri ile kazanan tipleri her halde herkes özler.’
Diyerek cevap vermiş,
Türkiye’de pek çok insan; ‘Rauf Denktaş, Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı olsa ne iyi olurdu.’ Diyor. Bu istek, sizin de kulağınıza gelmiş olmalı. İlk duyduğunuzda ve sonrasında, sizde oluşan duyguları okuyucularımızla paylaşır mısınız?’ Diye sorduğumda, mahçup bir edâ ile başını eğmiş;
‘İzniniz olursa bu sorunuzu sorulmamış kabul edelim.’ Demişti.
Hakkını aramanın, hakkı için hiçbir şeyden korkmaksızın ve yılmadan-usanmadan mücâdele edişin simgesi olan bilge lider! Siz bu fâni dünyadan bekâ âlemine göç etmiş olsanız bile, başta Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olmak üzere bıraktığınız eserlere sâhip çıkacağız. Kitaplarınız, sözleriniz, beyanlarınız, mesajlarınız… yeni nesillere tarih boyunca ışık tutacak, yol gösterecektir. Faziletli, tutarlı kişiliğinizle, verdiğiniz olağanüstü mücâdelelerinizle daima saygı ve rahmetle anılacaksınız.
Mekânınız cennet olsun.
SAYIN RAUF DENKTAŞ’IN BİYOGRAFİSİ
27 Ocak 1924 tarihinde Kıbrıs’ın Baf bölgesinde doğdu. 1,5 yaşında iken annesini kaybetti. Babası hâkim Raif Bey’dir. Anneannesi ve babaannesi tarafından büyütülen Denktaş, 1930 yılında eğitim için İstanbul’a gönderildi. Arnavutköy’de ilkokuldan liseye kadar eğitim veren Fevzi Ati Lisesi’nde yatılı okumaya başladı. Ortaokuldan sonra Kıbrıs’a döndü ve liseyi Kıbrıs’ta bitirdi. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra hukuk eğitimi için İngiltere’ye gitti. Mezun olduktan sonra avukatlığa başladı. 1949 yılı yaz aylarında savcı olarak görev üstlendi. Aynı yıl Aydın Hanım’la evlendi.
27 Kasım 1948 tarihinde Kıbrıs Türklerinin düzenlediği ilk mitingde Dr. Fazıl Küçük ile beraber hatiplik yaptı. Türk Cemaati’nin iki önemli ismi Faiz Kaymak ve Dr. Fazıl Küçük arasında arabulucu rolünü üslenip, toplumun çıkarlarının takipçisi oldu. Faiz Kaymak’ın teklifi ve Dr. Fazıl Küçük’ün tasvibiyle Kıbrıs Türk Kurumlar Federasyonu kongresinde başkanlığa seçildi. Savcılık görevinden İngiliz yönetimini zorlukla ikna ederek istifa etti ve Cemaat meseleleriyle meşgul oldu.
1955’te terörist bir hüviyete bürünen Enosis ile mücadelede ve EOKA karşısında Kıbrıs Türklerinin direnişine yön veren Denktaş, 1958 yılında hükümetteki görevinden istifa etti. Arkadaşlarıyla birlikte 1 Ağustos 1958 tarihinde Türk Mukavemet Teşkilatı’nı kurdu.
1959 Zürich ve Londra Antlaşmaları ile, 1960 antlaşmaları ve Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası’nın hazırlanmasında emeği geçti. Aynı yıl Türk Cemaat Meclisi İcra Komitesi Başkanlığı’na seçildi.
1958 yılında Rum tedhişçiler, Türk köylerine saldırınca, Türkler bu olayları protesto etti. Zürich-Londra Antlaşmaları öncesinde Dr. Fazıl Küçük ve Rauf Denktaş, Ankara’ya Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ile görüşmeye gitti. Bu görüşmede Denktaş Ada’ya Türk askeri gönderilmesi teklifini dile getirdi. 16 Ağustos 1960 tarihinde 650 kişilik Türk Alayı Magosa Limanı’na ayak bastı. 1963 olaylarından sonra Denktaş temaslarda bulunmak üzere Ankara’ya gitti. Temaslarını tamamlayan Denktaş bir sandalla Kıbrıs’a geçti ve Türk direnişini teşkilatlandırmaya başladı.
1964 Londra Konferansından sonra Makarios tarafından istenmeyen adam ilan edildi. Yeşilada’ya girmesi yasaklandı. Gizlice Erenköy’e çıkarak savaşa katıldı. 1967’de adaya ikinci defa gizlice girerken tutuklandı. Türk hükümetinin ısrarlı istekleri sonucunda Türkiye’ye geri verildi. 1968’de adaya giriş yasağı kaldırıldığından Kıbrıs’a döndü.
1970 seçimlerinde Türk Cemaat Meclisi Başkanlığı’na seçildi. 28 Şubat 1973’e kadar Kıbrıs Cumhurbaşkanı Muavini ve Kıbrıs Türk Yönetim Başkanı olarak ülkesine hizmet etti.
13 Şubat 1975’te Kıbrıs Türk Federe Devleti’nin ilanından sonra devlet ve meclis başkanı görevlerini de yürüten Denktaş, anayasa uyarınca 1976’da yapılan ilk genel seçimlerde devlet başkanlığına seçildi. Sonraki dönemlerde de seçilerek görevini 2005 yılına kadar devam ettirdi. 2005 yılında yapılan seçimde aday olmadı, görevini Mehmet Ali Talât’a devretti.
Sayın Denktaş, Cumhurbaşkanlığından ayrıldıktan sonra konferanslarla, gazete ve dergilere yazdığı makalelerle ve kaleme aldığı kitaplarıyla, hayatını adadığı Kıbrıs dâvâsına hizmet etmeye devam etti.
SAYIN RAUF DENKTAŞ’IN YAYINLANMIŞ KİTAPLARINDAN BÂZILARI:
Saadet Sırları: (1941-1942), Ateşsiz Cehennem: (1944), Criminal Cases: (1953-54), A Handbook of Criminal Cases: (1955), 12’ye 5 Kala: (1964-1966), The Cyprus Problem: (1968), The Akritas Plan: (1968), A Short Discourse on Cyprus: (1972), Gençlerle Başbaşa: (1981), The Cyprus Triangle: (1982), Gençlerle Hasbihal: (1982), Cyprus Problem in a Nutshell: (1983), Gençlere Öğütler: (1985), Kadın ve Dünya: (1985), Kuran’dan İlhamlar: (1986), İmtihan Dünyası: (1986), Yarınlar İçin: (1986), UN Speeches on Cyprus: (1986), Seçenekler ve Kıbrıs Türkleri: (1986), Cyprus, An hdietment and Defence: (1987), The Cyprus Problem 23rd Year: (1987), My Vision for Cyprus (1988), Atatürk, Din ve Laiklik: (1989), Gençlerle Sohbet: (1990), Kıbrıs’ta Bitmeyen Kavga: (1991), Kıbrıs Dâvamız: (1991), İlk Altı Ay: (1991), What is the Cyprus Problem: (1991), A Challenge on Cyprus: (1990-1991), Denktaş As A Photographer, Images From Northern Cyprus: (1991), The Cyprus Problem and the Remedy, Lefkoşa (Nicosia): (1992), From My Albüm: (1992), O Günler, Lefkoşa: (1993), Images From Northern Cyprus: (1993), Vizyon: (1994), Kapılar: (1995), Observations on the Cyprus Dispute: (1996), Kıbrıs Meselesinde Son Durum: (1996), Rum Yunan İkilisi / İstenmeyen Cumhuriyetten Nereye?: (1996), Karkot Deresi: (1996), Rauf Denktaş’ın Hatıraları: (Toplam 10 Cilt. 1964-2000).