‘Muhakkak ki Allah; iyilik yapmayı, akrabaya yardım etmeyi emreder. Çirkin işleri, fenalık ve azgınlığı yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor.’ (Nahl,16/90)
Bu Âyet-i Kerime’nin gereklerini yerine getirmek için en dikkatli davranılan dönem, Ramazan ayıdır. Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delillerini insanlığa tebliğ eden Kur’an-ı Kerim’in indirildiği aydır.
Huzur ve paylaşmayı ifâde eden, rahmet ve bereketi ile hepimize mutluluklar getiren mübârek Ramazan ayı, on iki ayın sultanı geldi. Hayırlara vesile olur inşallah.
Ramazan ayı ile Türk yurtlarının bâzılarında ‘Oruç Bayramı‘ olarak da anılan Ramazan Bayramı arasında derin bağlar-bağlantılar vardır. Yalnızca misâfirlerimize şeker veya tatlı ikram etmek için bayram yapmıyoruz. Oruç tutmaktan duyduğumuz hazzı, huzuru ve memnuniyeti kutlamak için bayram yapıyoruz. Bayram, Ramazan süresince Hak Taala’nın emirlerini yerine getirerek yaşayan insanların; sevinç içerisinde ve topluca ödüllendirilmesidir.
Ramazan ayı; başlangıcı rahmet, ortası mağfiret (günahların affedilmesi) ve sonu da cehennem ateşinden kurtuluş ayıdır. Ramazan ayında; kurtuluş için emredilenleri yapabilenler, ilâhî ziyâfet günleri olan Ramazan Bayramını doyasıya yaşarlar.
Ramazanda ibâdetin ağırbaşlılığı, bayramda aşkın heyecanı vardır. İbâdet insanı pişirir, aşk ise olgunlaştırır.
Ramazan ayı boyunca iman, zikir ve şükür ile küfürden, ibâdetle nefsin kirlerinden, zekât vererek kul hakkından kurtuluruz. Böylece bayramları yaşama hakkını kazanırız. Cenab-ı Allah, yaptıklarımızı; keremi ile kabul buyurup mukabilinde rızâsını bahşedecektir inşallah.
Rabbim! Rızânı kazanamayanlara; bu ayda kullarına armağan ettiğin nimetler hürmetine, âlemleri kendisi için yarattığın Habib’in niyazına, rahmet olarak indirdiğin Kur’an-ı azîmü’şan hatırına imdat kıl. Medet diliyoruz. Medet… Medet… Medet… Ya Rabbimiz. Mâverâ şairlerinden Merhum Erdem Beyazıt’ın dediği gibi Medet Ey!
* * *
Ramazan… gelişi bayram, gidişi bayram olan bir mübârek aydır. Kutlu olsun.
Ramazan günlerinde Müslümanlar, güler yüzlü olurlar. Hoşgörülü davranışlar dünyamızı güzelleştirir.
Ramazan; geçici olanların câzibesinden kurtulup kalıcı olana, Rahman olana, Rahim olana, yegâne olana, tek büyük olana yönelmenin neş’esidir. O ne büyük bir pınardır ki savaşta bile yaşama sevinci akıtır oluklardan. Ne büyük rahmet ve berekettir ki kıtlıklarda bile bolluktur. Masanın-sofranın üzerindekilerle ve etrafındakilerle…
Oruçla, ibâdetle, iftar ikramlarıyla, fitre ve zekâtla büründüğümüz geçici melekleşme hallerinin ruhumuza sinmesini Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum. Kaadir-i mutlak, cümlemizi; gelişi sevenleri, gidişi kendisi için bayram olan değerli misâfirlerden eylesin.
Yüce Mevlâ’m Yarattığın bitkilerin ve ağaçların dallarındaki yapraklar sayısınca şükürler olsun sana. Yeryüzüne yağdırdığın karların ve yağmurların içerisindeki zerrecikler sayınca şükürler Sana! Şükürlerimize; zenginliğince, büyüklüğünce ve şânına yakışır ölçüde karşılık niyaz ediyoruz senden.
Rabb’im, Sen her şeye kadirsin. Alıp-verdiğimiz her nefes için milyarlarca şükredersek, her şükrümüz için milyon katınca, milyar katınca karşılık verirsin.
Lütfeyle Rabb’im.
İdrak etmekte olduğumuz Ramazan-ı Şerif hürmetine…