Başlangıcını bilmediğimiz bir tarihten bu yana, rakamlarla birlikte yaşamaktayız. Rakamların binlerce yıllık serüveninin ilginç olaylara neden olarak, günümüze kadar ulaştığını gözlemlemekteyiz.
Çin, Hint, Mezopotamya, Arap, Maya, Aztek, Mısır, Roma ve Grek kültürlerinin rakamlarla ilgili önemli etkileri, halen de ilgiyle izlenmektedir.
İlkel çağlardan beri insanlar dini inançlar, doğa olayları, mitler, efsaneler, masallar, özlü sözler gibi konu ve deyişlerle rakamlar ve sayılarla yoğun bir şekilde içiçe olmuşlardır
Sosyologların, tarihçilerin, filozofların, teologların, temel bilimcilerin kısaca hemen tüm bilim insanlarının çalışmaları, evrenin ve içindeki hiç bir olgunun rastlantıyla meydana gelmediğini göstermektedir.
Her şeyin Allah’ın yarattığı eksiksiz, müthiş bir sayısal sistemin ve düzenin sonucu olarak devam ettiği anlaşılmaktadır. Her bilimsel çalışma ve alınan sonuçlar bu savı destekleyip pekiştirmektedir.
Uzmanlara göre, ilkel insanlar yaşadıkları dönemlerden günümüze semboller aracılığıyla bilgi ve ipuçları vermişlerdir.
Mağara duvarlarına çizdikleri resimlerin yanı sıra, noktalar ve çizgilerden oluşan sembollerle, ilk rakamları belirlemişlerdir.
İlkçağda yaşayan insanların mağara duvarlarına çizdikleri hayvan resimlerinin altlarına koydukları noktalarla ya da çizgilerle, sahip oldukları hayvanların sayılarını belirledikleri anlaşılmıştır.
Daha sonra Maya medeniyetinde buna benzer sembollerin rakam olarak kullanılması bir kez daha karşımıza çıkmaktadır.
Örneğin;
. .. … …. – = ≡
1 2 3 4 5 10 15 gibi.
Roma medeniyeti, rakam ve sayılarda alfabenin büyük harflerini kullanmıştır. Günümüze kadar ulaşan bu rakamlar halen çok yaygın olmasa da kullanılmaktadır.
I II III IV V X L C D M
1 2 3 4 5 10 50 100 500 1000
Günümüzde yaygın kullanılan Avrupa klasik onluk bölüm rakamlarının yanı sıra Arap rakamları da kullanılmaya devam edilmektedir.